BirGün gazetesinden İbrahim Varlı'nın haberi şöyle:
Mehmet Baransu imzasıyla 29 Temmuz Cumartesi günü Balyoz davasından Hasdal askeri cezaevinde tutuklu bulunan Korgeneral Ziya Güler'e atfedilen mektubun kendisi tarafından 1989'da kaleme aldığını belirten Gürgöz, "MİT'in mektubu Taraf gazetesine özel olarak servis etmesiyle bir hesaplaşmayı bitirmek istediğini" söyledi.
Gürgöz nam-ı diğer Ziya Güler şöyle konuştu: "Şimdi MİT bir belgeyi bir yere servis yapıyorsa ve bunu da bir generale mal ediyorsa bana göre burada bir hesaplaşmayı bitirmek istiyor. O bakımdan MİT bir servis yapıyorsa boşuna yapmıyordur. Biraz beklemek gerek."
TBKP'nin Federal Almanya Yöre Sekreterliğini yapan Gürgöz partinin 1989'da tüm Merkez Komite üyelerinin Türkiye'ye dönme kararı aldığını kendisiyle birlikte bir üyenin ise en son dönmesine karar verildiğini karar üzerine komite üyelerinin birer birer döndüğünü belirterek, mektubun dönüş kararının alınması üzerine kaleme alındığını ve bu halet-i ruhiye içinde yazıldığını belirtti.
Gürgöz mektubun kendisine ait olduğunu ve dönemin Merkez Komite üyelerine verilmek üzere yazıldığını ve 11 adet çoğaltılarak Türkiye hapishanelerinde tutuklu bulunan komite üyelerine de gönderildiğini açıkladı. Gürgöz’e göre mektupların MİT’in eline geçmesi de muhtemelen bu yolla gerçekleşmiş.
Taraf ve Baransu karalamayı sürdürüyor
Taraf gazetesi "Yoldaş General" başlığı ile Hasdal Cezaevinde tutuklu bulunan Balyoz davası sanığı Korgeneral Ziya Güler'le ilgili iki MİT belgesi yayımladı. MİT tarafından gönderilen belgelerin birinde Korgeneral Ziya Güler’in 1972'de THKP-C mensubu olduğu, 1989'da ise TBKP yöneticisi olduğu ileri sürülüyordu. Gazete bununla da yetinmeyerek Korgeneral Güler tarafından TBKP Merkez Komitesi’ne gönderildiği iddia edilen bir mektubu ele geçirdiğini ileri sürüp yayımladı.
TBKP'li Ziya Güler'in Korgeneral Ziya Güler'le uzaktan yakından bir ilgisi yoktu. Ziya Güler, TBKP Merkez Komite üyesi ve Federal Almanya Yöre Sekreteri Feridun Gürgöz'ün parti adıydı. TBKP Polit Bürosuna Ziya Güler imzasıyla yazılan değerlendirme de ona aitti.
Her fırsatta sola ve solun yarattığı değerlere saldırmayı vazife sayan Taraf’ın “cevval muhabirleri” Baransu üzerinden sosyalistleri Ergenekon’la ilişkilendirme girişimleri bir kez daha boşa çıkartılırken,Taraf’ın sol düşmanlığı da bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu.
MİT'çi yoldaşları fena yanılttı
Gazeteci sıfatı taşıyan ama gazeteciliğin en basit kurallarını es geçerek, önüne konan her belgeyi tereddütsüz doğru kabul eden Taraf bir kez daha faka bastı.
Önüne konan belgeleri "ulaşılan belge" anonslarıyla yayınlamayı marifet sayan ulaştırılan bilgi ve belgenin doğruluğunu yanlışlığını araştırmak, başka bir kaynaktan doğrulatmak zahmetine girmeyen Taraf gazetesinin bu haberi asparagas ve dezenformasyonun zirvesini oluşturuyor.
Devrimcileri ve sosyalistleri karalamak için hiç bir fırsatı kaçırmayanlar, yine tongaya düştü. Taraf’ın ve Baransu'nun MİT'çi "yoldaşları" onları fena yanılttı.
Baransu’nun daha sonra konuyla ilgili haberinde “MİT iki Ziya Güler’i karıştırmış olabilir” diyerek geri adım atması ise bir başka trajik durum.