soL'dan okurlarına mektup: soL'un önemi ve iddiası nerede?

soL’un önemi ve iddiası bir başka yerde aranmalıdır: Arkasına herhangi bir sermaye desteğini değil, örgütlü bir inancı alarak en “büyükler” karşısında bir güç, bir mevzi haline gelinebileceğini kanıtlamasında!

soL Haber Portalı 22 Mayıs’ta 10. yaşını doldurdu.

Gündüz çalıştığı işinde mesaisi bittikten sonra koşturarak sitenin başına geçen ve klavye başında uyuyakalana dek emek harcayan bir avuç insanın ektiği, sınırlı sayıda ziyaretçisinin bildiği bir fidan; bugün dalları yüz binlerce insana değen, kimsenin görmezden gelemeyeceği büyük bir ağaç oldu.

soL’culuk mütevazı olmayı gerektirir ama aynı zamanda hakkını yedirmemeyi de… soL Portal'ın 10 yılı yalnızca kendi adımıza değil, Türkiye’deki sol basın adına da bir başarı hikâyesidir ve isimlerini saymamızın imkânsız olduğu sayısız soL’cunun bu hikâyede payı vardır. soL Haber Portalı bugün Türkiye'deki sol basının en büyük yayınlarından biri olmanın ötesinde, düzen medyasına meydan okuyan, ulusal basında da sayılı haber kaynakları arasında gösterilen bir noktaya ulaşmıştır.

Bu hikâye, sıradan bir dönemde değil, Türkiye tarihinin belki de en karanlık 10 yılında yaşandı ama bu 10 yıl her şeyin çok hızlı geliştiği ve sürekli tazelenip büyütülen umutların da eksik olmadığı bir 10 yıldı. Dolayısıyla biraz da memleketin hikâyesi bizimkisi.

Neler sığmadı ki bu çok uzun ve çok kısa süreye: Yüzyılın başında, ateşten gömlek giyenlerin ayağa kaldırdığı koca bir ülkenin, ülkemizin, gözlerimizin önünde çatırdayıp çöküşünü de, o yıkıntının altından boy veren insanlığı ve aydınlık geleceği de; bölgemizin, komşu halkların yurtlarının barbar sürüleri eliyle yangın yerine çevrilmesini de, tüm bunlara boyun eğmeyen kahramanları da, gördük, gösterdik, anlattık.

soL’u yaratan işte bu dönemdir ve Nâzım’ın dediği gibi “kahretmedik hiçbir zaman” ve bize yetti “olduğumuz safta olmak, bizim tarafta olmak.”

Evet, soL yayına başladığı ilk günden itibaren tarafını ilan etmiş bir yayındır, bunu da her fırsatta dile getirmiştir. Taraf olduğumuzu, bu ülkenin emekçilerinden, aydınlık insanlarından, adaletten yana olduğumuzu hiç gizlemedik.

Basın gerçekleri halka ulaştırmalıdır, bunu herkes söyler ama… Gerçekler herkes için aynı mıdır? Mesela bir patron ve bir işçinin gerçekliğinin aynı olduğunu söyleyebilir miyiz? Nasıl ki bu sınıfların ortak bir çıkarı yoksa, ortak bir gerçeklikleri de yoktur. Öyleyse halkın gerçeklerinden bahsediyorsak, onun çıkarına bir yayıncılık yapılmalıdır. Peki, ülke medyası holdingler, yani patronlar tarafından paylaşılmışsa bu nasıl olacak?

soL iyi bir haber kaynağıdır, soL nitelikli yazıların yazıldığı, analizlerin yapıldığı bir yayındır, soL’daki köşe yazarları yetkin isimlerdir… Daha başka şeyler de söylenebilir soL hakkında, ama bunlar mıdır soL’u önemli yapan?

İnternet çağında hiçbir yayın vazgeçilmez, yeri doldurulamaz değildir; birinin bıraktığı boşluğu hızlıca, aynı şekilde olmasa da, bir başkası doldurabilir.

soL’un önemi ve iddiası bir başka yerde aranmalıdır: Arkasına herhangi bir sermaye desteğini değil, örgütlü bir inancı alarak en “büyükler” karşısında bir güç, bir mevzi haline gelinebileceğini kanıtlamasında!

Bu bir umuttur ve ülkenin en karanlık 10 yılında boy vermiştir.

Biraz da soL sayesindedir, memleketten umudu kesik olmayanların kendisini yalnız hissetmemesi. Bu hikâyedeki başarı hepimizindir.

Nice 10 yıllara...

soL Haber Portalı