soL gazetesi: Selam sana ey halk!

Tüm ülkeye yayılan Gezi Direnişi'nin en güçlü seslerinden olan soL gazetesi "Selam sana ey halk" diyerek bir çağrı yayınladı. soL, "yalanların karşısına bizimle çık" çağrısında bulunurken, soL okurları ve soL emekçilerinden de mesaj var.

Gezi Direnişi sürecinde halkın sesi olmayı başaran soL gazetesi, direnen halka seslendiği bir çağrı yayınladı. Çağrıda soL okurlarının ve soL emekçierinin mesajlarına da yer verildi. soL artık kent meydanlarında, otobüs duraklarında, tren istasyonlarında, üniversite kapılarında kısaca her yerde olacak.

İşte o çağrı:

soL gazetesinin mesajı:

Selam sana ey halk
Selam sana ey Halk! Direnen ellerine, aklına sağlık. Duruşunla da güzelsin, yürüyüşünle de...

Bir büyüklenme değil, “sonunda yola geldin” hiç değil. Şimdi gerçekten bir Halk oldun. Halk nasıl olunurmuş gösterdin diktatörlere, saray soytarılarına, tüm dünyaya...

“Ay yıldızı esir düşmüş” bayrağını zorbanın ellerinden koparıp aldın. Bir bomba gibi değil, yeni açan bir karanfil gibi patladın. Şimdi uzun bir yolun ıslıkla marşlar söyleyerek yürüyen yolcususun. Hava güzel, yol güzel, esen rüzgar güzel, sen güzelsin.

Bu yolda seninle yürüyoruz. Polis terörünün ortasında yaşananları kare kare belgeleyen muhabirlerimizle, telefon başında ülkenin dört bir yanından gelen bilgileri toplayan habercilerimizle, direnişin ülkesine yakışır bir gazeteyi kağıda dökülmek üzere hazırlayan sayfacılarımızla, sabahın kör saatlerinde direnen meydanlarda, duraklarda, okullarda, sokaklarda “soL” diye bağıran gönüllü dağıtıcılarımızla.

Aklımızla, yüreğimizle, bilgi, bilinç ve emeğimizle seninle yürüyoruz. Bizim yoldaşlığımıza güvenebilirsin. Bizim sesimizi duyabilirsin. Bizim sözümüze inanabilirsin. Bizim aklımızı görebilirsin. Bizim gözlerimize bakabilirsin.

Ve biz senden, direnen, direndikçe güzelleşen Türkiye’den tek bir şey istiyoruz. Bizi yanından ayırma. Yalanın karşısına bizimle çık. Yaralarını bizimle sar.

Halka yalan söylemek suçtur. Bizim kitabımızda bu yazıyor. Halkla birlikte yürümek, halkın gerçeklerini haykırmak... Gazetecilik budur. Kitabımızda bu yazıyor. Selam sana ey halk!

soL okurlarından da mesaj var:

Diktatöre meydan okuyoruz soL okuyoruz!
Milyonlarca dolarlık yatırımlar, otuz iki katlı plazalar demek sadece gerçekleri gizlemek içinmiş. Demek bilmem kaç açılı lensler, süper otomatik, bilmem ne marka fotoğraf makineleri binlerce insanı görmeyip, gösterilmesi isteneni göst ermek içinmiş. Demek gece mesaileri, demek basın plakaları, onbinlerce kişi kö prülere yürürken, cop sallamaktan yorulmuş halde Başbakanlık konutu çevresinde dinlenen polislerle söyleşmek içinmiş. Demek müdürler, şefler, haber yapmak için yırtınan, her türlü te hlikenin içine gerçek tutkusuyla atılan basın emekçilerini susturmak içi nmiş. Ve yine gördük ki, göz bağlamak için oluşturulmuş bu koca makin e, sadece insanların gözünün açılmasını sağlıyormuş. Ve yine gördük ki, daha kurulalı bir yıl olmamış bir gazete, gü neşi sıvamak için harcanan tonlarca balçığa kafa tutup gerçeğin ışığ ını tüm kuytuluklara, gölgelere taşıyabiliyormuş. Biz artık bir Halkız! Diktatöre meydan okuyoruz. soL okuyoruz. soL okurları

soL emekçilerinin mesajı:

Kent meydanlarındayız
soL’u size ulaştırmak, gerçeği her gün yeniden ve yeniden çizen sayfalarla sizi buluşturmak için, bugünden itibaren kent meydanlarındayız. Otobüs duraklarında, tren istasyonlarında, üniversite kapılarında bizi bulabilirsiniz. Tüm gücümüzle soL’u halkıyla buluşturmak için. Biz de diktatöre meydan okuyoruz. soL okuyoruz, soL’u okutuyoruz.

(soL - Haber Merkezi)