2008 yılında York Düşesi Sarah Ferguson Türkiye'de Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na (SHÇEK) bağlı bir rehabilitasyon merkezinde gizli kamerayla çekimler yapmış, bunları İngiltere’de yayınlayınca Türkiye tepki göstermişti. Ferguson’un çekimleri, Türkiye’de çocuk bakımevlerinin durumunun ancak az bir kısmını gösteriyordu.

İngiltere Kraliçesi Elisabeth’in ikinci oğlu Prens Andrew’ın eski eşi Sarah Ferguson, bu defa kendisinin rüşvet alırken çekilen görüntüleriyle tüm dünyada gündeme oturdu. Görüntülerde Ferguson, zengin bir işadamından “Prens Andrew’la tanıştırmak” üzere nakit 40 bin dolar alıyor, 717 bin daha almak üzere de anlaşıyor. Prens Andrew, İngiltere’nin “yarı-resmi” ticaret ateşesi gibi çalışıyor.

Türk medyası, bu haberi “etti buldu”, “kendisine baksın” dercesine başlıklar atarak verdi.

Ancak olay, bir başka seviyesizliği daha anımsatıyor. Ferguson’a rüşvet veren “zengin işadamı”, aslında News of the World gazetesinin bir muhabiriydi. Dünyanın en büyük medya tekellerinden Rupert Murdoch’a ait olan gazete, bu defa bir rüşvet olayını açığa çıkarsa da, bu gibi “kurnazca” taktiklerle ünlülerin özel hayatlarına dair “skandal” haberler yapmasıyla tanınıyor.

Her yönüyle “batı”ya benzemeye çalışan ülkemizde, zaten o yola girmiş olan medyamızın gelecekte ne hale geleceğini gösteren bu gazete, 2008 yılında ünlü bir işadamını bazı kadınlarla “mazoşist ilişki” halinde gizlice görüntüleyerek bu görüntüleri yaymış, haberinde “gecede Nazi tonları vardı” iddiası için işadamına 86 bin dolar ödemişti.

2006 yılında ise gazetenin saray muhabiri, kraliyet ailesine mensup bazı kişilerin gizlice cep telefonu mesajlarını okuduğu anlaşılınca dört ay hapse mahkum olmuştu. News of the World, kapitalizm altında medyanın gittiği yönelimin en uç ve berbat örneklerinden birisi.

Ve elbette, olay bir üçüncü skandalı daha anımsattı: 21’inci yüzyılda halen ülkelerin başlarında kraliyet ailelerinin bulunması sık sık unutulan bir başka skandal değil mi?

(soL - Dış Haberler)