AKP'nin, yaşadığı mali krizden dolayı kapanıp haftalık dergi formatına geçen soL'a kini bitmiyor. Aylar öncesinden kalma bir haberle bir köşe yazısına "hakaret" davası açıldı. Günlük gazete soL'un yaptığı bir haberle, Kemal Okuyan'ın "Baykuş Bakışı" isimli köşesinde yazdığı bir yazıya dava açan Yasin El kadı kendisine hakaret edildiğini iddia ediyor. Biz de soL'un uzun bir süre genel yayın yönetmenliğini üstlenmiş olan Kemal Okuyan'a aylar sonra açılan davaları ve soL'un haberciliği hakkındaki düşüncelerini sorduk.
(soL - Haber Merkezi)
soL Gazetesi günlük olarak yayınına ara verdi ama gazeteye dava açılmaya devam ediyor. En son sizin yazılarınızdan birine Yasin El-Kadı tarafından hakaret ve iftira davası açıldı. Kapanan bir gazeteyle neden bu kadar uğraşıyorlar sizce?
Mevzi elde etmek, geriye dönük temizlik yapmak için. 2012 ve 2013 yılları AKP ve onun müttefikleri için çok sıkıntılı geçti. Bir dizi nedenle 2014 yılında durumu azıcık ve geçici olarak toparladılar. Şimdi hem intikam alıyor, hem de önlem akıllarınca. soL Gazetesi sözü edilen dönem cesur ve aykırı bir yayıncılık sürdürdü, bunların canlarını sıktı. Ödül vermelerini beklemiyorduk.
Yasin El-Kadı’yla ilgili dava neden açıldı?
Hakaret ettiğim ileri sürülüyor. Yazı 2 Ocak 2014 tarihli, şikayet ise Temmuz 2014. soL Gazetesi günlük yayınına son verdikten hemen sonra. Yazıyı tekrar tekrar okudum. Hakaret için bir şey diyemem, neyi hakaret neyi övgü olarak algılıyor bilmiyorum. İftira ise söz konusu değil. Yazdıklarım bütün dünyada bilinen şeyler. Kaldı ki, yazı Yasin El-Kadı için yazılmadı, arada birkaç cümle. Davayı Bilal açsa anlayacağım. Tam bir saçmalık, bu şikayetin sonunda dava açılması da… Benzer başka davalar da var. Hele sevgili Nihat Behram’a açılan davalar. Ne diyelim böyle ülkeye, böyle…
soL Gazetesi kapandı ama onun yerine haftalık soL Dergisi geldi. Nasıl buluyorsunuz dergiyi?
Hiç tereddütsüz şunu söyleyebilirim, “haftalık haber dergiciliği öldü” dendiği bir sırada mükemmel bir dergi çıkarıyor arkadaşlar. soL’un sade bir yazarı ama ısrarlı bir okuruyum. Hepinizi tek tek kutlamak gerek.
Gazetenin uzun bir süre boyunca genel yayın yönetmenliğini yaptınız. soL ilkelerine sadık kalabildi mi?
En başa yazdığımız ilke 'halka salan söylemek suçtur' olmuştu. Yanlış yazdığımız oldu farkında olmadan ve bunların çoğunu düzelttik. Ama hiç yalan söylemedik. Bunun dışında siyasi ve ideolojik bazı ilkelerimiz vardı, bunları inatla savunduk. Gazete birçok konuda bir buzkıran işlevi gördü. Suriye’ye dönük gerici-emperyalist saldırganlığa karşı ve Haziran Direnişi’nin parçası olarak soL ilkelerine sahip çıktı. Ancak bir yayının en önemli misyonu her koşulda yaşamasıdır. Bunu çeşitli nedenlerle beceremedik. Bir dahaki sefere diyelim…
Kemal Okuyan'ın davaya konulu olan yazısı için tıklayınız.