Murat Belge’den “Duvar” incileri

Kanal 24’teki “Moderatör” isimli programa katılan Murat Belge, Berlin Duvarı’nın yıkılışından sonra dünyanın daha “demokratik” olduğunu iddia etti.

Programa “Kapitalizm sosyalizm karşısında zafer kazandı mı?” sorusuna “Yıkılan zaten sosyalizm değildi” cevabıyla başlayan Murat Belge, “İnsanları duvarlar arkasında zaptetmeye çalışan bir sistem sosyalizm olamaz, yıkılan sosyalizmin tarih öncesidir, yolundan sapmış bir sosyalizm deneyidir” diyerek devam etti.

Sovyetler Birliği için, “Ben sosyalizmim diye bir iddiada bulunan ama aslında sosyalizmi engelleyen, sosyalizmle insanlık arasındaki en büyük engel o sosyalizmdi” diyen Belge, “tabii yıkılınca da güllük gülistanlık bir rejim kurulmadı” demeyi ihmal etmedi. “Sosyalizm kendisini işçi sınıfı ile özdeşleştirmişti ama tabii 1800’lü yılların işçi sınıfı ile şimdinin işçi sınıfı bir değil” klişesini tekrarlayan Murat Belge, “teori yapmayı” da unutmadı.

‘İki kutup bitince çoğulcu olduk’
Berlin Duvarı’nın yıkılması ve Sovyetler Birliği’nin çözülmesi ile beraber dünyada artık birden fazla kutbun ortaya çıktığını, Hindistan, Çin, Japonya gibi ülkelerin de dünya siyasetinde söz sahibi olduğunu iddia eden Murat Belge, bu sayede “daha çoğulcu bir yöne doğru evrilmenin mümkün olduğunu” söyledi. Globalleşmenin önündeki engellerin de kalktığını belirten Belge, “Federal bir dünya devleti henüz çok uzak olsa da, o yöne doğru adımlar atıldığını” söyleyerek “enternasyonalizm”i nasıl kavradığını da gösterdi.

Sovyetler Birliği çözülmeden önce, “Moskova ormanlarını kendi özel av alanları olarak kullanan bir politbüro vardı ve bu ortadan kalktı” diyen Murat Belge, Rusya’nın çözülüşten sonraki halini de “gangster rejimi” olarak nitelendirirken, “Ama en azından nomenklaturadan yayıldı, artık daha fazla gangster var” diye ne olduğu anlaşılamayan bir yargıda bulundu.

“Duvarın beri tarafında da, ABD’nin ve ‘Hür Dünya’nın yanında yer alan, ‘hürriyet’ deyip ülkesinde demokrasi bırakmayan bizim gibi ülkeler vardı” diyen Belge, “bizim gibi bir hür dünya üyesi olmak da yavaş yavaş imkansız hale gelmeye başladı, bunlar pozitif sonuçları duvarın yıkılmasının” diyerek “pozitif sonuç” bulmak konusunda biraz zorlandı.

‘Duvar yıkılınca demokratikleştik’
Programın sunucusunun, “Duvar yıkıldıktan genel beklenti demokratikleşmenin de yayılacağı idi, öyle oldu mu?” sorusuna “Bir miktar oldu” diye yanıt veren Murat Belge, “eski Doğu Avrupa ülkelerine baktığımız zaman, buralarda da mükemmel demokrasiler var diyemeyiz, ancak karşılaştırmalı bakarsak meseleye, 30 yıl, 40 yıl önceye göre daha demokratik diyebiliriz” dedi.

Soğuk Savaş döneminde, iki kutupta taraf olan ülkelerin “iç işlerinde serbest” olduğunu söyleyen Belge, “Latin Amerika’da Pinochet’lerden, Filipinlerde Marcos’tan bugünlere geldik” diyerek, ABD’nin Latin Amerika’da günümüzde de desteklediği darbe denemelerini görmezden geldi.

‘Duvar yıkılınca Türkiye de çok değişti’
“Soğuk Savaş koşullarında otokratik-otoriter bir rejim kuran Türkiye, dünyanın önemli bir kısmını ilgilendiren sorunların tamamen dışında kaldı” diyen Belge, “Soğuk Savaş’ın olmadığı dünyada Türkiye’nin ne yapacağını şaşırdığını” söyledi. Buna kanıt olarak da “devletin Nazım Hikmet’in kaç sene hapis yatacağı ile ilgilendiğini” gösteren Murat Belge, Türkiye’de AKP hükümetinin kimin kaç sene hapis yatması ile ilgilendiğini ise söyleme zahmetine katlanmadı.

Türkiye’nin dünyada nasıl konumlandığını tartışan Belge, “Ülke eski Soğuk Savaş dönemini aşıyor. Bunun dünyadaki değişimlerle de alakası var. Komünizm artık birinci tehdit değil ama Ortadoğu sorunu var. Bu sorunun taraflarından birisi de biziz. Türkiye yeniden enternasyonal bir ilgi merkezi haline geliyor. Herkes istiyor ki, Türkiye sahip olduğu potansiyelleri potansiyel olmaktan çıkartıp bir gerçeklik haline getirsin ve bulunduğu bölgede bulunduğu yerde ağırlığını koysun. Bu da Türkiye için büyük avantaj” diyen Belge, “Artık Türkiye’ye Soğuk Savaş dönemindeki gibi ‘bizim piyonumuz ol’” denmediğini, “çok daha özerk olarak ne yapacaksan yap” denileceğini iddia ederken, “Bu aşamada AKP iktidarı zamanına rastlamış oldu” diyerek Yeni-Osmanlıclığa “sol”dan destek sunmayı ihmal etmedi.

‘ABD son ulus-devlet’
“Federal Dünya Devleti” tanımını sıkça kullanan Murat Belge, “bugün hala ulus-devletlerin buna karşı çıktığını” söyledi. ABD’nin emperyalist olduğu için değil, “ulus-devlet” olduğu için “Federal Dünya Devleti”nin önünde engel olduğu nu söyleyen Taraf yazarı, “ABD ‘Pax-Americana’yı empoze etseydi dünya daha kötü bir yer olurdu ama mesele böyle değil” dedi. “ABD’nin de politika değiştirdiğini” iddia eden Murat Belge, “Clinton dönemi başka, Bush dönemi başka, Obama dönemi başka” dedi. “Birleşmiş Milletler’in yönettiği bir dünyaya kavuşmak için son engel ABD ulus-devleti” diye konuştu.

‘Doğu Bloku felsefesi devam ediyor’
‘Doğu Bloku izolasyon duvarları ile kendisini yalıttı” diyen Murat Belge, sosyalist ülkelerde “gizli bir muhalefet”in içten içe devam ettiğini ve “eski dünya”dan kalma kimi ideolojilerin su yüzüne çıkmaya başladığını iddia etti. Bu ideolojilere örnek olarak Doğu Almanya’dan kalma “ırkçılık”ı örnek gösteren Belge, “Federal Almanya’da ırkçılık ile mücadele edildiği için o kısımda ırkçılık olmadığı” gibi ilginç bir tezi de ortaya atmış oldu. Avrupa’da devam etmekte olan ırkçılık ve yabancı düşmanlığının “Sovyet rejiminin bu ideolojilere karşı bağışıklık oluşmadığı için varolduğunu” söyledi.

“Avrupa’nın birleşmesi ile beraber yalnızca Avrupa’da yaşayan Türklere değil, tüm Avrupa-dışı unsurlara bir güvensizliğin başladığını” söyleyen Murat Belge, söylediklerinin bir çelişki oluşturup oluşturmadığını açıklamayı düşünmedi.

Sunucunun “Avrupa’nın bu durumunun demokratikleşme beklentileri ile bir tezat oluşturup oluşturmadığı” yönündeki sorusuna, “Avrupa’nın ölüsü bizim demokrasi dersi alacağımız yerdir” yanıtını veren Belge, “Avrupa kendi yarattığı demokrasi değerlerine sahip çıksa dünya için de kendisi için de daha iyi olurdu, ama maalesef Avrupa’nın demokratlarının çok diri ve zinde bir hali yok” diye konuştu.

(soL – Haber Merkezi)