Metin Göktepe öldürülmesinin 15. yılında anıldı

Gazeteci Metin Göktepe, polis tarafından gözaltında dövülerek öldürülmesinin 15’inci senesinde mezarı başında anıldı.

Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe 8 Ocak 1996’da, Ümraniye Cezaevi’nde öldürülen tutukluların cenazelerini izlemek için gittiği Alibeyköy’de gözaltına alınmış, polisler tarafından döve döve öldürülmüştü. Devrimci gazetecinin işkence sonucu ölümü resmi makamlarca uzun süre reddedilmiş, sonunda olay gizlenemez bir hal alınca ise Göktepe’yi öldüren polisler sadece 7 yıl 6’şar ay ceza almışlardı.

Göktepe, dün öldürülüşünün 15’inci yılında yakınları, dostları, meslektaşları ve mücadele arkadaşlarınca mezarı başında anıldı. Esenler Kemer Mezarlığı'nda düzenlenen anma törenine, Göktepe ailesi, Toplumsal Bellek Platformu üyeleri ve Evrensel Gazetesi çalışanları ile birlikte, EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, İHD İstanbul Şubesi, Atılım Gazetesi çalışanları, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Haber-İş, Tüm Bel-Sen, Eğitim-Sen temsilcileri ve çok sayıda devrimci, gazeteci katıldı.

Can Yücel'den

Metin'in kafasında bir darp var
Polis karakolundan morga kadar
Mosmor
Bir darbe var yüreğimizde beynimizde
Soruyor bir işaret fişeği
Biz ölerek mi yaşamayı öğreneceğiz hâlâ...

Törende Metin’in annesi Fadime Göktepe, “Emekçi kadınlar, emekçi çocukları, emekçi basın, böyle toplanıyorsunuz, hepiniz benim için birer Metinsiniz, ondan hiç farkınız yok benim için. Hepinize çok teşekkür ediyorum” dedi.

Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İhsan Çaralan, "Metin'in davasında hissettiğimiz kamuoyu vicdanı İpekçi'nin katili Ağca'nın salıverildiği halde yeniden tutuklanması, Hrant'ın katillerinin rahatlıkla serbest bırakılmamasında da kendisini gösterdi" diye konuştu.

“Hâlâ 50 gazeteci hapishanede”

Metin Demirtaş'tan

Metin göktepe'nin sönen gülüşü
12 Eylül'ün Kasım'ında
İlhan'ın düşüşünü
ve benzer öldürümleri anımsattı bana...

O gün çoğumuz susup, pusup oturmuştuk
Susmayan, ipte, işkencede,
Sürgünde ve hapiste...
Bugün susup kalınmasın hiç değilse!
Celladın sopası altında can veren
Kalmasın can verdiğiyle...

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanvekili Turgay Olcayto, 1996 yılından bu yana Türkiye'de pek çok şeyin değişmediğini vurguladı. Olcayto, 50 gazetecinin halen demir parmaklıklar ardında olduğunu söyledi. Gazetecilerle ilgili 4 bini aşkın dosyanın soruşturma aşamasında olduğunu belirten Olcayto, "Halkın haber alma hakkı yok. Hak haberciliği, yurttaş haberciliği yapan genç arkadaşlarımız bize umut veriyor" ifadelerini kullandı.

Metin Göktepe'nin arkadaşı, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Eğitim Sekreteri Alper Turgut, "O zamanlar bir avuç gazeteciydik, toplumsal olaylara bakan ve örgütsüzdük" dedi. Turgut, haber için gittikleri toplumsal olaylarda gözaltına alındıklarını, medya tekellerinde çalışanlara ise dokunulmadığını savundu.

"15 yılda baskı azalmadı"
EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, Göktepe'nin katledilişinin ardından geçen 15 yılda işçi havzalarında, cezaevlerinde, okullarda gençlerin üzerindeki baskıların azalmadığını söyledi.

İHD İstanbul Şubesi Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Maside Ocak, "O olmasa, Cumartesi Anneleri'nin sesinin duyulması eksik kalırdı. Çünkü Metin, Cumartesi Anneleri'nin haberlerini yapan ilk gazetecilerdendi" şeklinde konuştu.

Toplumsal Bellek Platformu'ndan Gül Erdost, "Biz bugün insanlık timsali Fadime anayla birlikte adalet arayışımızı haykırmak için buradayız" dedi. Zaman aşımına uğrayan dosyaların yeniden açılması gerektiğinin altını çizen Erdost, adalet arayışlarından asla vazgeçmeyeceklerini söyledi.

(soL - Haber Merkezi)