‘Kayıp gazeteciler’ Müslüman Kardeşler'in sancağı altında buluştu

Bir süre önce “Suriye’de kaybolan gazeteciler” olarak gündeme gelen Adem Özköse’nin de içinde bulunduğu bir topluluk, “İslam Birliği’nin idealini” propaganda edecek yeni bir dergide buluşuyor.

Adem Özköse ve Hamit Coşkun, bahar aylarında “Suriye’de kaybolan gazeteciler” nitelemesiyle gündemde bir hayli yer işgal etmişti. Yeni Hayat dergisi adına Suriye’de bulunan, aynı zamanda Milat gazetesi yazarı Özköse ve Coşkun’un kimler tarafından kaçırıldıkları hiçbir zaman tam olarak aydınlanmadı. Ancak “kayıp gazeteciler” Özköse ve Coşkun’un kaybolması kamuoyunun gündemine getirilirken, Türkiye’ye geri dönüşleriyle ilgili iddialar ana akım medyanın gündemine girmedi.

Özköse ve Coşkun’un Türkiye’ye gelişinde İran’la bir “esir değişimi” yapıldığı iddiaları İran basını tarafından gündeme getirilmişti. Press TV’nin geniş yer verdiği iddiaya göre Suriyeli muhalif gruplar, 10 Mayıs 2012’de ellerindeki iki İran vatandaşını Hatay’da jandarmaya teslim etmiş, aynı gün Özköse ve Coşkun da serbest bırakılarak, Türkiye’ye getirilmişti. “Esir değişimi” iddiaları, Türkiye’nin Suriyeli muhalif çeteler üzerindeki denetimini ortaya koyduğu için ana akım medya tarafından sessizlikle geçiştirilmiş, Özköse ve Coşkun’un Suriye’de ne yaptıkları ve kimler tarafından kaçırıldıkları aydınlatılmadan kalmıştı.

İslam Birliği’nin Sancaktar’ında buluştular
Halen Milat gazetesinde yazılarına devam eden Adem Özköse, bu kez 4 Ocak’ta yayın hayatına başlayacak olan “Sancaktar” adlı derginin kadrosu içerisinde yer almasıyla gündeme geldi. Yine Yeni Hayat dergisi yazarlarından, Milli Gazete, İhlas Haber Ajansı, Yeni Şafak ve Zaman gibi gazetelerde çalışan, Anadolu Ajansı’na danışmanlık yapan ve halen Star gazetesi yazarı olan Hakan Albayrak da derginin kadrosu içerisinde. Derginin bir başka yazarı ise Mazlumder yöneticisi, Has Parti kurucularından ve Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Türkiye Yazarlar Birliği üyesi Mustafa Yahya Coşkun. Mustafa Yahya Coşkun aynı zamanda “kayıp gazeteci” Hamit Coşkun’un ağabeyi.

Derginin tanıtım sayındaki başyazıda, "'Atatürkçülük' ve 'Kemalizm' denilen şeylere külliyen karşıyız. Bunların Arap, Fars, Kürt vs. versiyonlarına da karşıyız. 'Lailaheillallah'ın gereği olarak putların yıkıldığı, diktatörlüklerin mahvolduğu ve kula kulluk dayatmalarının sona erdiği bir İslam dünyası istiyoruz" sözlerine yer verilirken, "Federasyon, konfederasyon, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve elbette Osmanlı gibi modellerden ve tecrübelerden istifade ile, günümüz şartlarına uygun bir 'hilafet'in nasıl tesis edilebileceği üzerinde kafa yoruyoruz" sözleriyle de derginin amaçları belirtiliyor. Hakan Albayrak imzalı başyazıda, ayrıca, bölgeye yönelik emperyalist planlar "teferruat" olarak değerlendirilirken, "hikâyenin merkezine emperyalistleri değil kendimizi yerleştiriyoruz. Türkiye’deki mevcut değişim rüzgârını ve Arap çoğunluklu ülkelerde esen devrim rüzgârlarını emperyalistler üzerinden değil kendi üzerimizden okuyor ve bize bu günleri gösterdiği için Rabbimize şükrediyoruz" sözleriyle de önemli olanın "devrim" hareketinin kendisi olduğu ileri sürülüyor.

Derginin tanıtım videosunda Müslüman Kardeşler örgütünün kurucusu Hasan el Benna'nın da isminin zikredilmesi, dergiyi çıkartan topluluğun ne tür bir angajman içinde olduğunu ortaya koyuyor.

İşte 4 Ocak’ta yayınlanmaya başlayacak olan Sancaktar adlı derginin amacının ve yayın çizgisinin anlatıldığı tanıtım videosu:

(soL-Haber Merkezi)