İslamcılar secdeye durdu: ABD'nin müdahalesi Allah'ın işi!

Mısır'daki askeri darbenin ardından Batı'ya ve özellikle de ABD'ye sert çıkıyormuş gibi görünen İslamcı kalemler, Suriye'ye yönelik emperyalist saldırı ihtimali belirince çark ettiler. İslamcı ve muhafazakar yazarlar, Esad'ı devirecek bir uluslararası müdahalenin en büyük destekçileri arasındalar.

(soL - Haber Merkezi) Batılı ülkelerin başını çektiği koalisyonun Suriye'ye yönelik bir müdahaleye girişeceği giderek belirginleşirken, Türkiye'de Mısır darbesine verdiği destek nedeniyle Batı'yı ve ABD'yi lanetleyen İslamcılar, müdahalenin en büyük destekçileri olarak sıraya girdiler.

İslamcı yazarlar, "Esed zulmünü durdurmak" üzerinden emperyalist saldırganlığı meşrulaştırmaya çalışırken, AKP'nin Suriye'deki dış politikasının aslında ne kadar doğru olduğunu kanıtlamak için uğraşıyorlar.

Karagül: Emperyalist saldırının sorumlusu da Esad
Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül, "Suriye müdahalesinde biz nerede duracağız?" başlıklı yazısında, Irak işgali günlerinde Suriye'nin de işgal tehdidi altında bulunduğunu ve kendilerinin Suriye halkıyla dayanışma içinde olduğunu hatırlatırken, bugün Suriye'de durumun farklı olduğunu ileri sürdü.

"Şehirler, kasabalar, köyler harabeye döndü. Kitlesel ölümlere varan saldırılar yapıldı. Acı, zulüm, gaddarlık sınırsız bir hal aldı" diyen Karagül, şöyle devam etti:

"ABD işgaline, İsrail saldırılarına gerek kalmadı.

Bir rejim kendi halkını, işgalcilerden daha beter öldürüyordu. Kendi şehirlerini vuruyor, kendi ülkesini harabeye çeviriyordu.

Ülke değil rejim, insan değil iktidar için yürütülen bir savaştı bu. Aslında savaş değil, imha hareketiydi. Devlet adına, rejim adına, iktidar adına bir halk imha ediliyordu.

Hama'nın resimlerini gördük. İkinci Dünya Savaşı görüntülerini andırıyordu. Sanki başka bir gezegenden gelen görüntülerdi."

"İşgallere hep direndiklerini" iddia eden Karagül, "Şam rejiminin canı cehenneme. Onun gibi, bu bölgedeki monarşiler, zorba yönetimler yok olup gitmeli. Ama Suriye, böyle bir işgali yaşamamalıydı. Aynı Suriye, yüz yıl unutamayacağı bu zulmü de görmemeliydi." dedi.

Karagül, "Müdahaleyle Şam rejimi devrilmezse iç savaş daha kanlı hale gelebilir" derken, emperyalizm destekli silahlı çetelerle mücadele eden Suriye yönetiminin, işgalden sorumlu olduğunu savundu:

"Bugün Suriye'ye dış müdahale yapılacaksa, yarın bu ülke işgal edilecekse bunun tek sorumlusu Şam'daki zorbalardır.

Yüz bin insanı öldürdükleri, onlarca yerleşim birimini yok ettikleri, milyonlarca insanın ülkeden kaçmasına yol açtıkları yetmedi, giderayak müdahaleyi de, işgali de ülkeye çağırdılar.

Müdahaleye zemin hazırladılar. Bunu zorunlu hale getirdiler."

Karagül, "Seçeneksiz bırakıldık" diyerek, Suriye'ye yönelik askeri bir saldırıyı destekleyeceğinin sinyalini verdi.

'Şam ancak uluslararası müdahaleyle düşer'
Star yazarı Mustafa Karaalioğlu, "Dünya yalnız!" başlıklı yazısında, "Şam'da ancak uluslararası askeri operasyonla durdurulabilecek bir diktatör var" dedi.

Karaalioğlu, Türkiye'nin Suriye politikasının Batı'da iyi değerlendirilmemesi nedeniyle bugün hala Beşar Esad'ın Şam'da oturduğunu söylerken, Batı'nın geç kaldığını iddia etti.

Kerry diyorsa bir bildiği vardır
Zaman yazarı Mustafa Ünal, "Esed’i kim durduracak?" başlıklı yazısında, "Kimyasal silah kesin. Olağan şüpheli Esed" dedi.

Ünal, Suriye yönetiminin "delilleri karartacak zaman bulduğunu" iddia ederken, "Ama faile ulaşmak zor değil. ABD Dışişleri Bakanı Kerry, ‘Sorumlu Esed’dir’ derken sadece kanaatini ifade etmedi, istihbarat raporlarına da dayandı. Baas rejimlerinin sicili kötü. Esed, her türlü ‘insanlık dışı’ saldırıyı yapabilecek durumda." dedi.

Ünal, Ortadoğu'nun kendi dinamikleriyle sorunlarını çözmeye uzak olduğunu söylerken, Birleşmiş Milletler'in de Rusya faktörü nedeniyle askeri bir operasyonda yer alamayacağını vurguladı. Ünal şöyle devam etti:

"Geriye sadece ABD’nin öncülüğünde ‘koalisyon’ seçeneği kalıyor. İngiltere, Fransa ve Türkiye, koalisyonun diğer ortakları gibi görünüyor. Buna başka bazı ülkeler de eklenebilir. Ağırlık dört ülkede.

Ankara’da bir tezkere tartışması var. Muhalefet itiraz etse de hükümet daha önce Suriye için çıkartılan tezkerenin yeterli olduğu düşüncesinde.
Operasyonun boyutuna göre yabancı askerlerin Türkiye topraklarına ayak basması durumunda ise tezkere kaçınılmaz. Mevcut tezkere, şu an hükümetin elini rahatlatıyor. Askerî operasyon Esed’i götürür mü? Öncelikli hedef süpürmek değil stratejik hedefleri vurarak ders vermek. Direkt Esed’i hedef almasa da Baas rejiminin varlığını sürdürmesi zor."

Hüseyin Gülerce: Batı'nın zalim Esad'ı ezmesi Allah'ın işi
Zaman'ın diğer yazarlarından Hüseyin Gülerce ise ilginç bir yazıya imza attı. "Başka açıdan Suriye’ye müdahale…" başlıklı yazısında, "Ne olursa olsun, daha fazla masum kanı akmaması için bir müdahalenin yapılmasından başka çare yok" derken şunlar söyledi:

"Evet, acıdır, bir zalimin zulmünden kurtulmak için başka zalimlerin müdahalesinden medet umuyoruz. Bunu utanılacak bir şeymiş gibi ifade etmek doğru değil. Acizsiniz, şu an için yapacağınız bir şey yok ve Allah’a yalvarıyorsunuz: Rabb’im zalimler karşısında bize yardım et… O yardım sizin elinizle olamayacağına göre, Allah’ın vasıta ettiğine itiraz mı edeceksiniz?"