Göstere göstere provokasyon

Zaman’ın Edirne’deki haberlerinin “Göstere göstere provokasyon” başlıklı sonuncusu, bu gazetenin provokasyonda sınır tanımayacağını bir kez daha kanıtladı.

Zaman gazetesi, günlerdir Edirne’de Halk Cephesi üyelerine karşı yapılan linç girişimlerine dair yaptığı haberlerle, kentte yaşanan gözaltıları protesto etmek için basın açıklaması yapan ve ABD emperyalizmine karşı masa açarak imza toplayan gençleri hedef gösteriyordu. Ancak gazete, dünkü haberiyle daha da ileri gitti. Zaman, bu defa da linççi saldırıları protesto etmek isteyen KESK, DİSK gibi sendikaları “göstere göstere tahrik etmekle” suçladı.

Bu nasıl gazetecilik?
Zaman’ın yaptığı haber, birçok bakımdan gazetecilik anlayışıyla hiçbir ilgisi olmayan, tahrik edici bir dile sahip. İlk olarak, gazete ısrarla kentte eylem yapmak isteyen kişileri “DHKP/C’li teröristler” olarak lanse ediyor. Oysa kentte açılan masa, Halk Cephesi adına açılıyor. Kişileri “örgüt üyesi” ilan etmek için Zaman’ın elinde hiçbir kanıt ya da mahkeme kararı yok. Kentte DHKP/C’yle ilişkili oldukları iddiasıyla gözaltına alınan gençlerin dahi örgüt üyelikleri mahkemede kanıtlanmış değil. Buna rağmen Zaman’ın haber boyunca tam 12 defa “DHKP/C” demesinin, birçok şekilde adlandırılabilse bile, “gazetecilik” olarak adlandırılması zor.

“Demokrasi aşıkları”
Zaman, Edirne’deki olayları günlerdir kendi yaptığı haberlerle alenen provoke ederken, bir yandan da olayların “kente gelen birtakım istihbarat üyeleri, emekli askerler vs” tarafından kışkırtıldığını kanıtlamaya çalışıyor. Bu ikisi arasındaki çelişki o kadar göze batıyor ki, Zaman önceki günkü sayısında bunları iki ayrı haber olarak vermiş, birinde gençleri hedef gösterirken, diğerinde “işin arkasında Ergenekon var” demeye getirmişti.

Dünkü haberinde Zaman, kentte günlerce yaşanan linç girişimlerini protesto etmek için basın açıklaması yapma kararı alan sendikaları hedef aldı. Haberde “Ancak Edirne'de 'gerginlik bitti' derken şimdi de sendikalar sokağa çıkmaya hazırlanıyor. KESK'in başını çektiği eyleme DİSK, Türk-İş ve Eğitim-Sen'in de destek vereceği söyleniyor. 'Göstere göstere tahrik' şeklinde yorumlanan girişim için sendikalar bugün bir araya gelerek, basın açıklaması yapacakları tarihi kararlaştıracak” denildi.

“Demokrasi aşığı” Zaman gazetesinin, sendikaların hemen hiçbir konudaki eylemlerine tahammül edememesi, liberal/dinci cenahın demokrasi anlayışını yansıtıyor.

Türbanlı değilse herkes provokatör
Zaman gazetesi, şimdiye kadar yaptığı gazetecilikle iftira, yalan ve çarpıtmada sınır tanımayacağını defalarca gösterdi. İlk olarak anımsanan örnek, Zaman’ın AKP’ye karşı düzenlenen ve on binlerce kişinin katıldığı geçtiğimiz Kasım ayındaki Alevi Mitingi’ni günlerce “provokasyon” olarak haberleştirmesi. Zaman bu haberlerinde o kadar ileriye gitmişti ki, “Sivas ve Gazi’yi planlayan eller, yeni oyun peşinde” başlığıyla verdiği haberin spotunda “Alevi Birlikleri Federasyonu adıyla örgütlenen bazı gruplar, hafta içinde eylem çağrısı yaptı” demişti.

Zaman, Sivas katliamı için de “Madımak provokasyonu” nitelemesini kullanıyor. Provokasyondan kasıt, elbette aralarında Aziz Nesin’in de bulunduğu aydınların Sivas’a gitmeleri…

Zaman, 30 Eylül 2009’da yaptığı bir haberde TKP’li öğrencilerin Ankara’da “bir araçtan polise silah sıktıklarını” yazmış, ancak ne araçta ne olay yerinde hiçbir silah bulunamamıştı. Yine daha sonradan Devrimci Karargâh örgütünün yaptığı anlaşılan Selimiye Kışlası’na havan topu saldırısının ardından ilk yaptığı haberde Zaman, bu saldırıyı “3 TKP’linin” yaptığını yazdı.

Bir dönem Başbakan Erdoğan’ın şehit cenazelerinde, birçok ölü askerin yakını tarafından protesto edilmesi karşısında Zaman, bu protestoların Atatürkçü Düşünce Derneği ve İşçi Partisi tarafından “hükümete yönelik düzenlenmiş komplo ve darbe girişimlerinin parçası, planlı eylemler” olduğunu yazdı.

Zaman, Halkevleri için de “illegal örgüt yuvası” yazmış, açılan dava sonucu Halkevleri’ne tazminat ödemek durumunda kalmıştı.

2007 yılında greve çıkan Türk Telekom işçileri de Zaman tarafından “sabotaj yapmakla” suçlanmıştı

(soL - Haber Merkezi)