Füze kalkanına karşı çıkan gençler yaramaz çocuk mu?

Eylemlere katıldığı için aileleriyle sorun yaşayan gençlerin medyanın ilgisini çektiği görülmekte. Solcu gençleri "yaramazlık yapan çocuklar" biçiminde yansıtmayı tercih eden medyanın gençlerin neden eylem yaptıkları sorusuna ise ilgisiz kaldığı görülüyor.

Son zamanlarda medyada, mücadele etmesi aileleri tarafından engellenmek istenen devrimci öğrencilerin konu edilmekte olduğu görülüyor. Yapılan haberlerde devrimci gençlerin 18 yaşından büyük oldukları göz ardı edilerek "yaramazlık yapıp aileleri tarafından kulakları çekilen küçük çocuklar" gibi yansıtıldıkları görülüyor. Haberlerin başlık ve içeriklerine bakıldığında ailelerin çocuklarına müdahalelerinin haklı olduğu ve çocukların zararlı işlerle uğraştığı izleniminin yaratılmak istendiği görülüyor.

1 Aralık tarihinde Doğan Haber Ajansı’nın Vatan, Milliyet, Radikal, Hürriyet gibi gazetelerde “Babadan kızına 'slogan' tokadı” başlığıyla yayınlanan haberinde mahkemeye götürülürken 'ABD defol, füze kalkanı değil parasız eğitim istiyoruz' sloganı atan öğrenciyi babasının tokat atarak susturmak istemesi anlatılmıştı.

Babanın kızına tokat atarkenki fotoğrafının da yer aldığı haberde babanın şu sözlerine yer verilerek siyasetle uğraşmanın gençler için olumsuz bir durum olduğu izlenimi yaratılmaya çalışılmıştı: “Kızımın gözaltına alındığını öğrenince Ankara’dan otobüsle Samsun’a geldim. Kızım iyi bir öğrenciydi ve başarısından dolayı burs almıştı. Biz onu okusun diye gönderdik. Okulunu bitirdikten sonra siyaset yapsın.”

Medya: “Baba sözü dinlemedi”
20 Aralık’ta da Anadolu Ajansının “Baba sözü dinlemedi” başlıklı haberi ise benzer başlıklarla Hürriyet, Radikal, Cumhuriyet, Star, Yeni Şafak gibi gazetelerde ve ntvmsnbc.com’da yayınladı. Haberde Edirne’de füze kalkanına karşı eylem yaptığı için gözaltına alınan gençlerin içinden birisine dikkat çekildi. İsmi verilen öğrencinin daha önce de eyleme katıldığı ve Kocaeli’nden gelen babası tarafından eylemden çıkartıldığı vurgulandı. Hürriyet Gazetesi’nin internet sitesinde ise babanın kızını eylemden çıkartması sitedeki foto galeride kare kare yayınlandı.

Medyanın görmek istemedikleri
Gençlerin füze kalkanı gibi hayati bir meseleye ilişkin kamuoyunda duyarlılık yaratma çabalarını aile dramı olarak yansıtmayı seçen medyanın çarpıttığı, gözden kaçırdığı ya da görmezden geldiği başka noktalar da var.

Medyanın gençlerin gözaltına alınma sebebini çarpıttığı görülmekte. Haberde ifade edildiği gibi Edirne’deki gencin babasının sözünü dinlemediği için değil, polisin tahammülsüzlük göstererek hiçbir şiddet içermeyen oturma eylemine saldırması nedeniyle gözaltına alındığı görülüyor.

Medya gençlerin neden eylem yaptığıyla ilgileniyor mu?
Her iki haberde yer alan gençler Devrimci Gençlik Federasyonu üyesi ve Türkiye’de füze kalkanı bulunmasına karşı durmakta. Gençlerin ülke topraklarında emperyalist güçlerin İran, Suriye gibi ülkeleri hedef alacak ve ülkeyi de savaş tehdidinin göbeğine oturtan füze kalkanı projesine karşı çıktıkları görülmekte. Gençlerin ülke açısından hayati öneme sahip füze kalkanı meselesine eğilerek sergiledikleri sorumlu tutuma karşın medyanın füze kalkanını göz ardı ederek eylemci gençlerin aileleriyle yaşadıkları sorunlara odaklanması medyanın içinde bulunduğu durumu sergilemekte.

Yapılan haberlere bakıldığında medyanın gençlerin ülkeye ilişkin taleplerine yer vermek yerine sorumluluk sahibi gençleri yaramazlık yapmış çocuklar gibi yansıtmaya çabası içinde olduğu görülüyor.

Çocuklarıyla gurur duyan aileler neden diğerleri kadar dikkat çekmiyor?
Medyanın eylemlere katılması ailelerince engellenmek istenen gençlere gösterdiği yoğun ilgiye karşın hapse girmelerine rağmen çocuklarının arkasında durarak, onlarla gurur duyduklarını belirten aileleri görmezden geldiği görülüyor. Hopa Davası nedeniyle aylarca tutuklu kalan Türkiye Komünist Partisi üyesi Cüneyt Çakır ve Öğrenci Kolektifleri üyesi Demet Yılan’ın ailelerinin çocuklarına verdikleri destek medyanın pek ilgisini çekmemişti.

Cüneyt’in annesi Fatma Çakır, oğlu Cüneyt’in tutuklanmasına çok üzüldüğünü ancak onun bir suç işlemediğini bildiklerini, oğlunun öldürülen bir öğretmen için sokağa çıktığını belirtmişti. Çakır, iyi bir iş yaptığı için oğlunun tutuklanmasının kendilerinde büyük bir burukluk yarattığını dile getirmişti.

Demet’in babası Süleyman Yılan ise çocuğuna şu sözlerle sahip çıkmıştı: “Demet 7 aydır cezaevinde ve ben onun yaptıklarının gururla arkasındayım.” Kızının kariyer peşinde koşmadığını vurgulayan Yılan, “Bu yüzden böyle çocukların anne ve babaları olarak onlara sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Ancak bazı anne ve babalar çocuklarına sahip çıkmıyor. Bunu bir türlü anlayamıyorum” şeklinde konuşmuştu.

(soL - Haber Merkezi)