Evetçi İbo düzeyini gösterdi

Twitter hesabında referandumda "Evet" diyeceğini açıklayan İbrahim Tatlıses, sahibi olduğu Tatlıses TV'de yayınlanan "Ercan Seyhan Show" adlı programın konuğu Medyum Mustafa Kılıç’ı kanalı adeta "basarak" programdan kovdu.

Dün gece Tatlıses TV'de bir rezalet yaşandı. Kanalda canlı olarak yayınlanan "Ercan Seyhan Show" programı sürerken stüdyoya gelen İbrahim Tatlıses, "Selamın aleyküm" dedikten hemen sonra programın konuğu Medyum Mustafa Kılıç'a ağzına geleni söylemeye başladı.

Tatlıses Kılıç'a "Mustafa efendi, iki gün önce bir internet sitesinde İbrahim Tatlıses benim dostumdur. Beni otele davet etti,otelde kalıyoruz... Doğru mu bunlar?" diye bir soru yöneltti. Kılıç'ın "hayır" demesine karşılık sözlerini sürdüren Tatlıses, "Ulan şerefsiz sana söylüyorum. Sen buradan kovuldun. Benim ismimi de sağda solda kullanıyorsun. Şarlatanlığın gereği yok. Seni burada elime alırsam, feriştahın çocuğu elimden alamaz. Bu oruç ağızla sana söylüyorum. Bir daha bu binanın gölgesinden bile geçmeyeceksin. Bu arkadaşlar program yapıyorlar. Dış yapım bunlar. Senin bizime olan problemimizi bilmiyorlar. Ben de şimdi açtım canlı yayında seyrediyorum... Tamam mı?" dedi.

Arkasından Kılıç'ı tehdit eden Tatlıses, "Benim adımı bir yerde kullanmayacaksın bir... Kullanmayacaksın, sen ne yaptığını bilirsin. Sana adam gibi söylüyorum. Bir daha bu televizyonun sokağında dahi geçmeyeceksin. Seni kapıdan kovuyorlar bacadan giriyorsun. Ben senin dostun değilim, arkadaşın da değilim. sen sadece burada program yaptın. Beğenmediğimiz için de gittin. Hemen şimdi kalkıyorsun, programı da terkedip gidiyorsun. Haydi güzel kardeşim" diyerek programdan kovdu.

Tatlıses'in canlı yayında sergilediği davranışlar, müzisyen Fazıl Say'ın "Bu ülkedeki arabesk yavşaklığından utanıyorum" şeklindeki sözleriyle işaret ettiği "düzey" sorununu bir kez daha gözler önüne serdi.

"Sosyal demokrat" İbo "Evet" diyecek
Twitter'a "imparatoribo" kullanıcı adıyla üye olan Tatlıses, referandumda 'Evet' oyu kullanacağını açıklamıştı.

Tatlıses, bu tercihinin gerekçesini “Bir sosyal demokrat olarak artık çürümüş tahtalar içindeki tüm paslanmış çiviler değişmeli diye düşünüyorum. Teknoloji değişti, hayat değişti, ama Türkiye Cumhuriyeti hâlâ aynı kanunlarla yürüyor. Tahtaları yenileyelim, çivileri değiştirelim” şeklinde ifade etmişti.

(soL-Haber Merkezi)