Esad'ın konuşmasının verilişi, basının tavrını gösterdi

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad dün Suriye'de yaşanan sürece dair önemli bir konuşma yaptı. Esad'ın konuşmasına ilişkin Türkiye basınında çıkan haberler, medya kuruluşlarının Suriye konusundaki tavrını ortaya koydu.

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, muhalif eylemlerin çıktığı günden bu yana üçüncü kez halkın karşısına geçti. Esad, konuşmasında ilk olarak "Masum insanların öldüğü bu dönemde herkesin canı yandı. Şimdiye kadar çok büyük bedel ödediğimiz bir süreçten geçtik. Güvenliğimiz zarar gördü. Tüm kamuya ait binaların saldırıya uğradığı bir dönem yaşadık. Birçok kişinin yaralandığı bir süreç yaşadık. Tüm bunlar hem benim hem de ülkem için bir süreç" dedi.

"Komplo mu?"
Esad, Suriye'de gelişen sürecin bir komplo olabileceğinin üzerinde durarak, "Neden bunlar yaşanıyor? Bu bir komplo mu? Komplo ise arkasında kimler var? Tarihi açıdan pek çok kez komplololora maruz kalan bir ülkeyiz. Kimileri kendi çıkarları için Suriye halkını sürekli komplolora maruz bırakmıştır. Bizler bu komploların varlığını kanıtlamak amacıyla çok çaba harcadık. Özellikle güçlendireceğimiz zayıf noktaları tespit ettik. Ülkemiz yurtdışında tasarlanan komplolara maruz kalıyor. İçeriden de tasarlanan komplolar var" dedi.

"Protestoları üç grup düzenliyor"
Suriye’deki protestoların üç temel unsuru olduğunu belirten Esad, "Bir tanesi devletten gerçekten talepleri olanlar. Bu talepleri görmezden gelemeyiz. Bu taleplerle bazıları sokaklara dökülüyor. Göstericilerden bazılarıyla bir araya geldim. Burada talepleri olanlar var. Bir de vandallar var. Suriye halkını kendi istedikleri gibi yönlendirmek. Dolayısıyla bunları ayırt etmek lazım. Birtakım gündemleri olan grupları var. Bir grubun dışarıyla hiçbir bağı yok" diye konuştu.

Esad, Hama olaylarına göndermede bulunarak, "Müslüman Kardeşler'in de bazı talepleri var. Bazıları hala tarihi bedelleri ödüyor. Bizler başkalarının hataları nedeniyle suçlanıyoruz. Herkesin taleplerine kulak veriyoruz. 30 yıl sonra bu şekilde devam edemeyiz" dedi.

Üçüncü unsurun da "radikal bazı entellektüellerin olduğu gruplar" olduğunu söyleyen Esad, "Hukukun üstünlüğünün olduğu ülkede yasadışı gruplar sokaklara dökülüyorlar ve kendilerini haklı talepleri olanlarla özdeşleştiriyorlar. Bunlar son birkaç ay için suç işlemiş, aranan kişiler. Kimilerinin üç yıl üzerinde hüküm giymiş kişiler. 64 bin kişilik bir grup bunlar. Bu çok büyük bir rakam. Eğer silahlanırsa büyük bir ordu haline gelebilirler" dedi.

"Şeffaflık ve sosyal diyalog ortamı sağlanacak"

Esad, geleceğe yönelik olarak yapılması gerekenleri de dile getirdi. "Suriye’de her kesimi kapsayan bir konsept oluşturulmalı. Suriye’de herkesin sesi olabilecek bir diyalogun oluşturulması gerekiyor. Siyasi partiler bu süreçte önemli rol oynayacaklar. Farklı kesimlerle, farklı gruplarla bir araya gelinecek. Ve hepsi belirli bir takvim içinde gerçekleşek. Bu şekilde reformlar yapılacak. Öncelikle yerel düzeyde bir siyasi diyalog geliştirelim diye düşündük. Sonra da bunu ulusala yaymaya çalışalım. Yaptığımız istişareler sonucu merkezi bir diyalog grubunun oluşturulmasına karar verdik. Şu anda otoritenin rolü konusunda biraz kafa karışıklığı var. Burada da otorite sadece gözlemci olacak. Önümüzdeki süreçte bu toplantılardan sonra ulusal diyalog başlayacak" dedi.

Yeni bir tasarı hazırladıklarını belirten Suriye Devlet Başkanı "Vatandaşlar bu yeni tasarıda daha iyi temsil edilecek. Bunun yanında yolsuzluklar gibi konuların araştırılmasını sağlayan bir komite oluşturuldu. Vatandaşların katkıda bulunacağı bir süreç olmalı. Medya burada çok önemli bir rol oynuyor. Bu anlamda medyayı modernize etmek için çalışmalar başlatılmalı. Şeffalık için" şeklinde konuştu.

"Türkiye'ye gidenler geri dönsün"
Beşar Esad konuşmasında, Cisr El Şuğur kentinden Türkiye’ye giden Suriyelilere evlerine dönmeleri çağrısında bulundu. Esad, “İçinde halkı olmayan bir yerleşim yeri ölü gibidir. Ben Türkiye’ye giden vatandaşlarıma bir an önce evlerine dönme çağrısında bulunuyorum. Birileri onlara dönmeleri durumunda onlardan intikam alınacağını söylüyor. Bunlara inanmayın. Ben de diyorum ki ordu sizin güvenliğinizi sağlamak üzere orada. En kısa zamanda evlerinize geri dönün” dedi.

Esad'ın konuşmasının ardından Suriye'nin çeşitli kentleri ve banliyölerinde göstericiler sokaklara döküldü. Şam'ın İrbin bölgesinde toplanan birkaç yüz kişinin "Katillerle diyalog yok" sloganları ile Esad'ı protesto ettiği ifade edildi. Lazkiye'deki gösterilerde "yalancı Esad" sloganlarının atıldığı, Dera'da ve Irak sınırındaki Albu Kamal kentinde de kitlesel gösteriler düzenlendiği bildirildi. Hatay'ın Yayladağı ilçesinde bulunan çadırkentte de Esad'ın konuşmasını canlı yayında izleyen mültecilerin küçük bir protesto gösterisi düzenledikleri bildirildi.

Göstericiler tatmin olmadı!
Esad'ın konuşması Suriye'de aylardır süren iktidar karşıtı gösterilerin organize edilmesinde aktif rol oynayan Koordinasyon Komitesi tarafından tepkiyle karşılandı. Komite, yaptığı açıklamada "Bu konuşma, daha önceki konuşmalarda dile getirilen, gerçekleşmemiş vaatlerin, üzeri örtülü tehditlerin ve yalandan suçlamaların bir tekrarıydı. Konuşma Suriye’nin son üç ayda yaşadığı krize yanıt vermenin ve Suriye’yi özgür bir çok partili demokrasiye dönüştürme yönündeki ulusal arzuların yakınından bile geçmiyor" dedi.

Suriyeli Müslüman Kardeşler lideri Mülhem Drubi ise Esad'ın eski vaatlerini tekrarladığını belirterek, "Suriye’nin mikroba benzettiği komplolara maruz kaldığını söyleyip durdu. İlk günden beri sözler veriyor. Suriye sokakları özgürlüğe doğru yürümeye devam edecek" diye konuştu.

Drubi, katillerin hesap vermesini sağlayacağını söyleyen Beşar Esad'ın işe ilk olarak kendi akrabalarından başlaması gerektiğini savundu.

Suriyeli muhalif lider Velid el Bunni de, Esad'ın yaptığı konuşmanın kendisini hayal kırıklığına uğrattığını belirterek "Rejim, yapılan gösterilerin, özgürlüğünü ve onurunu isteyen bir kitle hareketi olduğunu anlamıyor. Esad 1,400 şehidin ailelerini ya da Suriye halkının bir demokrasi olma yönündeki ulusal arzusunu tatmin edecek bir şey söylemedi" diye konuştu.

Beyrut Amerikan Üniversitesi siyaset bilimi uzmanı Hilal Hasan, takvim çizmeye çalışan Esad'ın Türkiye’nin gönlünü almaya çalıştığını söyledi. Hasan, "Aslına bakılırsa reformlardan bahsetmedi. Kendi halkıyla ilgili çok kaygılı görünmüyordu. Daha ziyade Türkiye ve Batı için kaygılanıyordu" diye konuştu. Hasan, "Esad kendisine yönelik uluslararası kampanyanın sona ermesi ve komşusu Türkiye’nin sakinleşmesini istiyor" ifadesini kullandı.

Başlıklar ele veriyor
Esad'ın konuşması ile ilgili olarak Türkiye basınında oldukça farklı yorumlar yapıldı. Anka Haber Ajansı "Esad: Atılması gereken adımlar atılacak" başlığıyla verdiği haberde Esad'ın reform vaadinde bulunduğuna vurgu yaptı. Gerçek Gündem gazetesi "Esad reform sözü verdi" başlığıyla konuşmanın ayrıntılarına yer verdi.

Ancak ana akım medyanın son dönem Suriye haberlerinde sergilediği tutum değişmedi. Yandaş medyanın Esad karşıtlığı haber başlıklarına bile yansıdı. Hürriyet gazetesi Esad'ın konuşmasını kast ederek "Kimseyi memnun etmedi" dedi, Sabah gazetesi konuşmayı "Esad'dan oyalama taktiği" başlığı ile verdi.

Haber, çeşitli AKP yanlısı haber portallarında da "Esad canlı yayında halkı suçladı", "Beşar Esad yine 'BOŞ' konuştu" başlıklarıyla servis edildi.
Özellikle Timeturk'ün, konuşmayı "Esad canlı yayında halkıyla alay etti" başlığı ile haberleştirmesi dikkat çekti. Timeturk, birkaç saat sonra Esad'a yönelik protestolardan söz attiği haberinde de "Mültecilerden Esad'a ret: Dönmeyeceğiz" başlığını tercih etti.

Önemli uluslararası basın kuruluşlarının, ABD'nin en büyük medya organlarının bile "Esad'dan hem tehdit hem vaat" , "Esad tavrını değiştirmedi", "Esad söylemini yumuşatmadı" gibi başlıklarla yayınladığı konuşma üzerine yaptığı iddialı yorumla Time Türk, hangi amaca hizmet ettiğini bir kez daha ortaya koydu.

(soL - Haber Merkezi)