Erken öten horozu nasıl “kestiler”?

Habertürk gazetesi, ABD’deki Erdoğan karşıtı mesajları Türkiye’ye “biraz erken” yansıtan Vaşington muhabirinin görevine son verdi. Muhabir, bu durumda Başbakanlık’ın bizzat parmağı olabileceğini düşünüyor.

Habertürk gazetesi, 1 Haziran’da Vaşington temsilciliğini kapattı. Gazetenin Vaşington temsilciliğini Tülin Daloğlu yürütüyordu. Daloğlu’nun dün yerel bir gazete olan The Daily Caller’da kaleme aldığı yazıyla birlikte, muhabirin işten çıkarılma sürecindeki ayrıntılar öğrenilmiş oldu.

Daloğlu, henüz İsrail’in Mavi Marmara saldırısından önce, yeni ABD hükümetinin Erdoğan hükümetine karşı herkesin duyabileceği şekilde olumsuz mesajlar vermeye başlamasından önce, Erdoğan’ın İran ve İsrail konularındaki dış politikasının Vaşington’da tepki topladığını yazmıştı. ABD’nin tavrını sahiplendiği de gözlenen yazarın, bu duruşu nedeniyle işine son verildi.

Pazartesi günleri Habertürk gazetesinde köşe yazıları yazmakta olan Daloğlu, 12 Nisan’da “İsrail saplantısının faturası” başlıklı köşesinde Erdoğan’ı eleştirmişti. Yazı, İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’ın, Erdoğan’ı Libya lideri Muammer Kaddafi ve Venezuela lideri Hugo Chávez’le kıyaslamasının ardından kaleme alınmıştı.

Daloğlu, yazısında “Amerikalı yetkililerden ve batılı diplomatlardan özel sohbetlerde Erdoğan‘ın İsrail odaklı eleştirilerinin bölge güvenliğini riske attığına dair bir kaygı işitiyorum” demiş, Dışişleri Konseyi’nden Steven Cook ve Carnegie Enstitüsü’nden George Perkovich’ten alıntılar yaparak ABD’de Erdoğan’a karşı esen havaya örnek vermişti.

Daloğlu, yazısında şu gibi ifadeler kullanmıştı: “[İsrail tarafından] Washington’a ve Amerika’da İsrail taraftarı tüm çevrelere verilen bir mesaj da var: Erdoğan‘ın güven duymadıkları ve barış görüşmelerinde muhatap almayacakları bir lider olduğunu söylüyorlar. Bölge, Erdoğan‘ın dili yüzünden, en hayati denge unsuru - Türkiye’yi- kaybetmek üzeredir.

“Erdoğan, İsrail’in nükleer bombası varsa niye İran’a karşı çıkılsın böyle çifte standart olur mu diyor. İsrail gibi nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasına taraf olmayan Hindistan ve Pakistan’a çıt çıkarmaması ise ayrıca dikkat çekiyor.”

Başbakan sözcüsü ne yaptı?
Tülin Daloğlu, dün ABD’deki gazetede yayınlanan yazısında, söz konusu yazısının Habertürk’te yer aldığı ve nükleer zirve nedeniyle Türk heyetinin de Vaşington’da bulunduğu 12 Nisan günü Başbakan Erdoğan’ın sözcüsünü “Willard Hotel’inin lobisinde” gördüğünü, sözcünün kendisine “Bugün Başbakan’ı şiddetli bir şekilde eleştiren bir makale yazdınız. Hiçbir İsrailli gazeteci kendi başbakanını sizin gibi eleştirmiyor. Niye böyle yapıyorsunuz? Bu sizin için iyi olmayacak” dediğini iddia etti.

Habertürk’ün ilk tepkisi
Habertürk, 12 Nisan’da gazetede “Radikal İsrail lobisi Türkiye’de ABD’den daha mı güçlü?” diye bir habere yer verirken, ertesi gün, yani 13 Nisan’da Yiğit Bulut “Türk basınının bir bölümünden utanıyorum!” başlıklı bir yazı yazarak isim vermeden Daloğlu’nu eleştirdi.

Bulut, yazısında "Sevgili dostlar, Türk heyetinin Amerika yolculuğu başladığından itibaren, Türk basınının bir kısmında korkunç yorumlar okuyor ve izliyorum! Bizim Başbakan dahil hükümet yetkililerinin söylediklerinin tamamı 'çok kötü', İsrailli Bakanların söyledikleri 'en doğru'! Bu nasıl bir basındır, hangi ülkenin basınıdır anlayamadım! Sevgili 'çarpıtmaya çalışan' kurma kolları, size sesleniyorum: Ne dedi Türkiye’nin Başbakanı! İran’da 'olmayacaksa' İsrail’de de 'olmasın'! Anladınız mı söyleneni! Veya anlamanıza rağmen 'doğruyu yazmayı' denediniz mi! Denemediniz! Tek yaptığınız 'vurun abalıya'!” ifadelerine yer verdi.

"Daha yukarıdan"
Bu yazının ardından Daloğlu’nun gazetedeki işine son verileceği anlaşıldı. 12 Nisan’dan sonra 4 yazı daha yazan Daloğlu’nun 17 Mayıs tarihli yazısı, herhangi bir gerekçe gösterilmeden yayınlanmadı. Dış haberler editörü, Daloğlu’na “Ancak işin tehlikede değil” dedi. Fakat Mavi Marmara saldırısının yapıldığı 1 Haziran günü, Daloğlu “derhal işine son verildiğini” belirten bir mesaj aldı.

Daloğlu, 9 Haziran’da eski dış haberler editörünün kendisine bir mesaj göndererek, bu kararın kendileri tarafından değil, “daha yukarısı” tarafından verildiğini söylediğini öne sürüyor.

Daloğlu, kesin olduğunu iddia etmese de, işine son verilmesinin Başbakan Erdoğan’ın sözcüsünden aldığı mesajla bağlantılı olabileceğini ima ediyor.

İBB-Deniz Feneri bağlantısını yazan muhabir de atıldı
"AKP'yi üzen" gazetecilerin işten atılması Daloğlu örneğiyle de sınırlı değil. Gazete Habertürk deneyimli muhabiri Ercan Sarıkaya'nın işine benzer bir nedenle son verdi.

Sarıkaya'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi ihalelerini konu alan bir haber yazdığı ve bu yüzden işten atıldığı öne sürüldü.

(soL-Haber Merkezi)