Erdoğan ABD'den eli boş döndü

Başbakan Erdoğan’ın Washington ziyaretini değerlendiren BBC, “Türkiye, Suriye konusunda duymak istediklerini Amerikalı muhatabından işitemedi" yorumunda bulundu.

Reyhanlı katliamının ardından Başbakan Erdoğan’ın kalabalık bir heyet ile Washington’a yaptığı ziyarete ilişkin yorumlar sürüyor. Son olarak geziye ilişkin değerlendirmelerde bulunan BBC, Türkiye’nin, Suriye konusunda Obama’dan istediğini alamadığını ifade etti.

BBC, bazı Türk diplomatik kaynakların ABD’nin üst düzey yetkilileri ile 13-15 saatlik görüşme maratonlarını hatırlatarak, ziyaretin Türkiye’nin endişelerini bütün detayları ile Amerikan muhataplarına aktarma yönünde başarı sağladığını kaydetti. BBC’de yer alan haberde Erdoğan’ın Suriye konulu Cenevre konferansına ilişkin görüşlerine dikkat çekildi.

Anka’nın haberine göre, Erdoğan’ın geziye başlamadan önce Suriye ile ilgili "ABD önderliğinde uçuşa yasak bölgeyi destekleriz" ve "Cenevre bir oyalama taktiğidir" başlıklı çıkışları ile "isteyerek veya istemeyerek" görüşme ile ilgili beklentileri yükseltme yolunu seçtiğini vurgulandı.

"El Nusra çok tartışıldı"
Erdoğan’ın Washington’da ise "uçuşa yasak bölgeyi BMGK kararına bağlarken, Cenevre 2’yi çözüm yolu olarak gördüğünü açıkladığını" belirten BBC, "Amerikan tarafının Suriye içindeki aşırı unsurlara karşı Türkiye’nin yumuşak tutumundan rahatsız olduğu açık bir sır" değerlendirmesinde bulunduktan sonra Leigh Üniversitesi profesörü Henri Barkey’e göre görüşmelerde "El Nusra çok tartışıldı ve onlarsız bir yol aranmak için anlaşılmış olabilir" dedi.

Askeri alternatifler konuşuldu
BBC, ulaştığı bazı diplomatik kaynakların da Türk delegasyonun ABD Dışişleri Bakanlığında geçirdiği süre kadar Amerikan Savunma Bakanlığı'nda yaptığı görüşmelere dikkat çektiklerini kaydettiklerini belirtirken şunları söyledi:

"Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Pentagon’u ziyaretlerinde bir saat süresince ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel ve diğer bazı üst düzey komuta kademeleriyle Suriye’de ihtiyaç duyulabilecek askeri alternatifleri konuştu.
Erdoğan, Esad'ın artık gelişmelerde kontrolü olmadığını vurgulayarak sorumluluğu Rusya’ya yükledi. Erdoğan ve Obama’nın Rusya’ya Cenevre sürecinde bu açıdan baskısını artıracağı beklenmeli."

BBC, "Sonuçta Türkiye, Suriye konusunda duymak istediklerini Amerikalı muhatabından işitemedi" dedikten sonra şunları dile getirdi:

"Türkiye, ABD’yle birlikte demokrasi ve özgürlük temellerinden yola çıkan Suriyeli muhalifleri Suriye’nin geleceği haline getirmek için ortaklık teklif etti. Bu gerçekleşmediği takdirde, Katar ve diğer bazı ülkelerin Suriye içindeki aşırı unsurları güçlendirmeye devam edeceğini, diğer taraftan da İran ve Hizbullahın etkinliğine karşı El Kaide’nin rekabetinin yaşanacağı bir Suriye kâbus senaryosu sunuldu."

Haberde Erdoğan’ın Gazze’de Hamas’ı ziyaret etme planlarına El-Fetih yönetimindeki Ramallah’ın eklenmesinin Obama’yı mutlu ederken, Obama yönetimi de daha önce muhalif olduğunu ifade ettiği bu ziyarete karşı sessizliği tercih ederek Erdoğan’ın yolundan çekilmiş olduğu yorumu da yapıldı.

BBC haberinde, Kudüs’teki Shalem Üniversitesi’nde "İsrail Araştırma akademisyeni" olan Gabriel Mitchell’in görüşlerine de yer verdi.
Gabriel Mitchell, "Erdoğan’ın PKK lideri Öcalan ile başlattığı barış sürecinin İsrail’in Hamas ile olan ilişki dinamiklerine de yansıyarak, İsrail’i de Hamas ile müzakere masasına çekebileceğini" düşünüyor.

Bu bağlamda Türkiye- İsrail ilişkilerinde Erdoğan’ın "Obama’nın dilediği bir yumuşama göstermediği" değerlendirmesi yapılıyor.