EFJ: 'Bu yasalarla bağımsız gazetecilik yaşayamaz'

Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkanı Arne König, Odatv davasının ardından yaptığı açıklamada, Terörle Mücadele Kanunu’nun, gazetecileri susturmak amacıyla kullanılması durdurulmadan, Türkiye’de bağımsız gazeteciliğin yaşamını sürdüremeyeceğini dile getirdi.

Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkanı Arne König, 10 gazetecinin yargılandığı Odatv davasının ardından yaptığı açıklamada, Türkiye’de basın özgürlüğünü garanti altına alacak çalışmaların yapılması gerektiğini belirterek, “Şimdi, tutuklamalara ve cezai takibatlara son verme zamanıdır. Türkiye, gazeteciler için adeta bir hapishane haline dönüşmüş durumdadır” dedi.

“Yazı yazan herkes zan altında”
Türkiye’de terörizm ile gazetecilik arasında hiçbir fark gözetilmediğini belirten Arne König, “Yetkililer, gazetecilerin bağımsızlık hakları olduğunu tanımak zorunda. Yetkililer, o kadar geniş bir terörizm tanımı yapıyorlar ki, yazı yazan herkes kendisini zan altında buluyor. Bu, gazetecilerin kendi görevlerini yapabilmesi ya da medyanın bağımsız habercilik konusunda kendisini özgür hissedebilmesi için uygun bir ortam değildir” dedi.

Avrupa Gazeteciler Federasyonu’nun, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin tarafından 26 Aralık’ta yapılan açıklamayı da derin endişeyle karşıladığını belirten Köning, bakanın, terörizme destek verilen alanlar arasında sanatı, şiir, ve gazeteciliği saymasına tepki gösterdi.

Arne König, “Avrupa Gazeteciler Federasyonu olarak, sadece gazeteci sıfatıyla görevlerini yaptıkları için demir parmaklıkların arkasına konulan meslektaşlarımızla dayanışmamızı göstermeye devam edeceğiz. Türkiye’de olup bitenler hakkında dünyayı haberdar etmek görevimizdir” dedi.

"Korkunç bir durumla karşı karşıyayız"
EFJ açıklamasında konuşan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi ise, “Türkiye’de korkunç bir durumla karşı karşıyayız. Basın ve ifade özgürlüğünden söz edebilmemiz mümkün değil. Son tutuklamalarla, cezaevlerindeki gazeteci sayısı 95’e yükseldi. Bu koşullar altında, hükümet üyelerinin yaptıkları açıklamalardan endişe duyuyoruz. Gazetecilerin hedef alındığını hâlâ inkâr ediyorlar ve hâlâ Terörle Mücadele Kanunu’nu gazetecilik faaliyetlerine uygulamanın yollarını arıyorlar. Bakanlar tarafından yapılan resmi açıklamalar, Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu’nu değiştirme niyetlerine yönelik umutlarımızı yok ediyor. Parlamentoyu, durumun ciddiyetinin farkına varmaya ve kanunların değiştirilmesi için gerekli tüm adımları atmaya çağırıyoruz. Yasama sürecinde her türlü katkıyı vermeye de hazırız.”

(soL - Haber Merkezi)