Cemaat Turizm A. Ş.: "Eski 'solcu' sınıfı yolcularımız uçağa lütfen, istikamet ABD!"

Cemaat, devlet parasıyla buradaki eski "solcuları" uçağa bindirdi, ABD'ye götürdü, yedirdi, içirdi. Bunlar da oradan köşelerinde cemaate, ABD'ye övgüleri döşendikçe döşendi...

Radikal gazetesi köşe yazarlarından Cengiz Çandar ve Oral Çalışlar, Habertürk'ten Serdar Turgut, Star'dan da Ergun Babahan'ın katıldığı, katılmakla kalmayıp köşelerini vakfettikleri bir Fethullah Gülen cemaati etkinliği daha gerçekleşti.

6-9 Ekim 2011 tarihleri arasında ABD'nin Kaliforniya eyaletine bağlı Los Angeles'ta, cemaatin Pacifica Institute adlı bir kuruluşu tarafından üçüncüsü düzenlenen "Anadolu Kültürü ve Yemekleri Festivali"nin ardından gazete köşelerinde yapılan cemaat övgüleri, adı geçen eski "solcu" yandaşların kalemlerinin satılık olduğunu bir kez daha gösterdi.

Cengiz Çandar, Oral Çalışlar, Ergun Babahan ve Serdar Turgut'un son birkaç gündür köşelerinde nöbetleşe yazdıkları, bu eski "solcu" köşe yazarlarının cemaat sevgilerinde ve övgüsünde yeni bir aşama değil. Cemaati bir vesileyle daha topluma kabullendirme niyetiyle yazsalar da, köşelerini ABD hayranlıklarının Türkiye toplumunda yaygınlaştırılmasında bir araç olarak kullandıkları için de daha fazla göze battılar.

Ama önce, bir kez daha, cemaat övgüleri...

Cemaat tartışmasız aktör...

"Türkiye'den çok çok uzaklarda, Güney Kaliforniya'da Fethullah Gülen hareketinin -isterseniz 'cemaat' diyebilirsiniz- Türkiye'deki ve Türkiye için, bugüne ve daha önemlisi geleceğe ilişkin önemini ve gücünü izliyorum... Ne olursa olsun, sadece ABD'deki 'Türkiye lobiciliği'nde değil, Türkiye'nin Kürt meselesinden Ermeni sorununun çözümüne, Türkiye'nin Fethullah Gülen hareketine ihtiyacı olacak. Aynı ihtiyaç, hareketin son 25 yıldır birçok konuda gösterdiği gelişmeyi, bu konularda göstermesi için de söz konusu..." (Cengiz Çandar, "Cemaat'in gücü, etkisi, önemi", 12 Ekim 2011)

"Şu anda ABD'deki en etkili Türkiye lobisi onlar. Doğru çalışıyorlar. Amerikan oyun kurallarını harfiyen yerine getirerek çalışıyorlar. Amerikan toplumunun zemininden hareket ediyorlar... Ticaretsiz ABD olmaz. Ticarete girmiş durumdalar. Bu iki 'koz', gerek eyalet bazında ve gerekse federal bazda milletvekilleri, senatörler, valiler ve belediye başkanları ile ilişkilerin de önünü açmış vaziyette" (Cengiz Çandar, "Cemaat'in gücü, etkisi, önemi", 12 Ekim 2011)

"Gülen Cemaati, her zamanki ataklığı, diyaloğa yatkınlığı ve ekonomik motivasyon gücüyle kendi stilini hissettiriyor" (Oral Çalışlar, "Los Angeles'ta Anadolu ve Ermeni Festivali", 12 Ekim 2011)

"Türkiye devletinin tanıtım fonunun tüm bütçesini ayırsa ya da Amerikalı bir lobi şirketine milyonlarca dolar akıtsa becerebilmesi mümkün olmayan bir tür lobi çalışmasının, Türkiye’de ‘cemaat’ diye genellenen veya ‘F tipi’ denilerek belirgin bir aşağılamayla kendilerinden söz edilen insanlar tarafından başarıldığı tartışma götürmez. Bunu ancak onlar böylesine becerebilirlerdi." (Cengiz Çandar, LA'de Anadolu ve Türkiyeliler, 11 Ekim 2011)

"Tarihinin bu aşamasında Türkiye tekrardan global bir güç ve örnek bir ülke olmaya soyunmuş durumda. Bu zorlu süreçten başarıyla geçebilmesinin teminatı da aslında cemaat gönüllüleri. Onlar her tanıtım fırsatında Türkiye için iyi olacağını düşündükleri her işte hep canla başla hep iyi niyetle daima gülüseyerek çalışıp didiniyorlar. Onları görünce bu ülkenin geleceği hakkında iyimser olmamak imkansız." (Serdar Turgut, "Cemaatin festivalinde cumhuriyetin ayıbı", 10 Ekim 2011)

"Türkiye’yi dünyaya taşımak, dünyayı da Türkiye’ye taşımak anlamına geliyor aynı zamanda...Bu nedenle ‘Anadolu Kültürleri ve Yemekleri Festivali’ni düzenleyen Kaliforniya merkezli Pasifik Enstitüsü’nü kutlamak gerek... Türkiye, dünyayı tanıdıkça gelişecek." (Mehmet Altan, "Sunset Bulvarı’nda güneş nasıl batar?", 9 Ekim 2011)

"Gülen Hareketi, diyalog toplantılarının bir benzerini küresel çapta Los Angeles’ta gerçekleştiriyor. Eğer hayatınızda büyük bir organizasyon düzenlemediyseniz, hele bunu dünyanın en önemli kentlerinden birinde yapmadıysanız, bizim şu anda tanıklık ettiğimiz olayın büyüklüğünü ve önemini anlayamazsınız... Gülen’in önem ve değerini anlayamayanlar günümüz Türkiyesini hiç anlayamaz." (Ergun Babahan, "Fethullah Hoca’nın Sırrı", 9 Ekim 2011)

"Gülen Hareketi Türkiye’yi başarıyla dünyanın dörtbir yanına taşımaya devam ediyor... İsimleri eğitimle özdeş hale gelen hareket Türkiye’nin kültürel ve tarihi zenginliğinin tanıtımı için de seferber olmuş durumda... Dayanışma, kararlılık, fedakarlığın kültürlerarası diyalog ve yakınlaşmada oynadığı büyük rolün açık bir örneği bu festival." (Ergun Babahan, "Los Angeles'taki Anadolu", 8 Ekim 2011)

Cemaati severler, ama en çok ABD'yi...
Türkiye'den yaklaşık 600 kişinin gittiği, bunun için THY uçaklarının tahsis edildiği, Gülen cemaatinin basın alanındaki örgütlerinden Türkiye Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı üzerinden davet edilmiş 30 civarı gazeteci ve yazarın katıldığı festivalde, davetliler arasında az sayıda kişi, özel bir gezi programı ile ödüllendirildi.

Cengiz Çandar, Oral Çalışlar, Ergun Babahan ve Serdar Turgut'un yazdıklarından derlediğimiz kadarıyla, gezi programı şöyle: Hollywood Universal Stüdyoları, Hollywood starlarının malikanelerinin bulunduğu Beverly Hills'in caddelerinde gezinti, Sunset Bulvarı, Costa Mesa'daki Ermeni Müzik ve Yemek Festivali, Montobello'daki "Soykırım Anıtı", ABD Pasifik Donanmasının en önemli üssünü barındıran San Diego rıhtımı, Marilyn Monroe'nun oynadığı "Bazıları sıcak sever" filminin çekildiği San Diego'nun Coronado adası, San Diego'daki Waterworld su parkı, vs...

Cengiz Çandar ve Serdar Turgut'un ABD'ye olan hayranlıkları ve derin ilişkileri bir yana, cemaatten mihmandarların şekillendirdiği gezi programı ile bir kez daha mabedlerine hayran kalan yazarların köşelerinde, ABD tekelinin artık cemaatte oluşu da teslim edilirken, ABD hayranlığının en çiğ şekilde yansıtıldığı, ABD'nin "örnek" bir ülke olarak güzellendiği şöylesi ifadeler yer aldı:

"Los Angeles Limanı, İstanbul Limanı... Hollywood, Yeşilçam... Dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olan Kaliforniya Üniversitesi ve bizim üniversiteler... Buralarda gezinmek her şeyi abartılı, ezik bir övünmeden sıyırarak yerli yerine oturtuyor... Türkiye, dünyayı tanıdıkça gelişecek... Geliştikçe de Sunset Bulvarı’nın sonundaki Pasifik Okyanusu’ndan güneşin batışının keyfini de çok daha fazla çıkaracak." (Mehmet Altan, "Sunset Bulvarı'nda güneş nasıl batar?", 9 Ekim 2011)

"San Diego rıhtımında koca bir uçak gemisi görünce oraya meylediyoruz. Dev ötesi geminin üzerinde Midway yazısını görünce, yılların gerisine gidiyor anılar. 1992'den beri müze Midway görevlilerden birine sorup gemiyle ilgili bilgiler alıyorum. 1945'te hizmete girmiş, 1992'ye dek kalmış. Kore savaşı, Vietnem Savaşı nice savaşlar görmüş. USS Midway'in demirlediği limanda az ötede, USS San Diego için dikili bir anıtta, onun katıldığı deniz savaşlarını hatırlıyorum. Efsane bir gemi, İkinci Dünya Savaşı'nın hakkında nice filme konu olmasından tanıdığımız Guadnacal muharebelerinden Iwo Jima'ya her büyük savaşta yer almış. Gençlik yıllarını İstanbul'da, İzmir'e demir atan Amerikan 6. Filosu'na karşı eylemlerin başını çekerek geçiren benim gibi birisi için Amerikan 7. Filosu'nun en görkemli gemileriyle merkez üslerinde tanışmak tuhaf bir duygu. Müzelik olmalarının ifade ettiği bir ironi de olmalı." (Cengiz Çandar, "Cemaat'in gücü, etkisi, önemi...", 12 Ekim 2011)

Yediniz, gezdiniz, köşelerinizde cemaati ve ABD'yi yücelttiniz, de... Hesabı kim ödedi?
Düşünüş ve yaşam tarzının kıblesi olan ABD'ye kendisinden daha derin ve etkili bağlarla bağlı olan Gülen cemaatinin üstünlüğünü kabullenmiş, Türkiye'de örneğin bir kez olsun Van kahvaltısı yapmamış olabileceğine dair tahminlerimiz olan Serdar Turgut'un, festival alanında oturduğu kahvaltı sofrası aracılığıyla Türkiye'yi ABD'de tanıması ile köşesinden Türkiye'nin ABD'de tanıtılması faaliyetlerini güzellemesi en hafif tabiriyle ilginçti.

Festival, gidenler arasında yer alan Bugün gazetesi köşe yazarı Ahmet Taşgetiren'in yazdığına göre 1 milyon dolar, Oral Çalışlar'ın verdiği bilgiye göre ise 2 milyon dolara mal oldu.

Festival, şimdiye dek cemaatin maddi kaynaklarını Türkiye'yi tanıtma faaliyetleri için seferber ettiği yalanının da ortaya çıktığı, aksine devlet kurumlarından cemaate para aktarıldığının açıkça ilan edildiği bir etkinlik oldu.

Festivalin resmi internet sitesi http://anatolianfestival.org'da görüldüğü üzere sponsorlar arasında, Başbakanlık Tanıtma Fonu, Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, İstanbul, Ankara, Mardin, Van, Konya ve Çorum Valilikleri ile yerel yönetimleri, Türk Hava Yolları ve Çaykur gibi kurumlar bulunuyor.

(soL - Haber Merkezi)