Boyun Eğme'de bu hafta: Ne birliğine, ne sahtesine, ne taklidine; solun kendisine ihtiyacımız var

Haftalık siyasi dergi Boyun Eğme'nin 51. sayısı yarın okurlarıyla buluşuyor...

Haber Merkezi

Haftalık siyasi dergi Boyun Eğme 51. sayısıyla yarın okurlarıyla buluşacak. Ülkenin içinde bulunduğu uçurumdan kurtulması için yegane çıkışın ele alındığı dergi, "Ne birliğine, ne sahtesine, ne taklidine; solun kendisine ihtiyacımız var" kapağıyla çıkacak. 

Ülke genelindeki kadınların, liselilerin, öğrencilerin sınıf mücadelelerinin anlatıldığı dergide yer alan bazı konu, başlık ve yazarlar şöyle: 

- Geleneğimiz geleceğimiz: Gelecek sosyalizmde... 

Yeni ortaçağ bir yanıyla içinden geçtiğimiz döneme çok uygun düşen bir tanımlamadır. Tüm dünya çapında karanlık bir ortaçağ hali yaşanmaktadır. Bir yanıyla da yanlıştır: İnsanlığın sil baştan ortaçağ döndüğü, yakın çağın şanlı macerasını yeniden yaşamak zorunda olduğu doğru değildir. Ülke laikliği kaybettiyse, ülke bağımsızlığını yitirdiyse, ülke iflah olmaz bir gericiliğin elinde can çekişiyorsa, kurtuluşumuz kaybettiğimiz ülkeye geri dönüşte değildir. Kurtuluumuz yeni bir ülkededir. Bu tüm dünyada böyledir ve tüm dünyada hissedilen de budur. Gerisi düzen borazanlarının ürettiği sağlı sollu yalanlardan ibarettir. 

- Galatasaray Üniversitesi'nde mücadeleci bir atölye: Behice Boran Kadın Atölyesi yol gösteriyor

Galatasaray Üniversitesi'nde yola çıkan Sosyal Bilimler Kulübü - Behice Boran Kadın Atölyesi, kadını doğrudan hedef alan gericiliğin yanı sıra kadın mücadelesini "kimlik çalışmaları"nın bir alt başlığı gibi gören egemen akademik anlayışla da kavga ediyor.

- Dergiyi değil mücadeleyi konuşuyoruz

Komünist Gençlik, dostlarıyla Boyun Eğme dergisi tartışmalarında bir araya gelmeye devam ediyor. Yayın tartışmaları komünistlerin sözünün yaygınlaşması ve kampüslere siyaset taşımak için önemli bir araç...

- Üniversitelerde OHAL ve siyaset

Üniversitelerde OHAL koşulları 15 Temmuz'dan çok daha önce başladı. Afiş, bildiri gibi seslenme araçlarının yasaklanmadığı üniversite sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Koşullar, devrimci öğrencilerin gerçek ve etkili bir örgütlenme ve siyasi çalışmaya odaklanması için değerlendirilmeli.

- Patronlara yeni av alanları: Şehir hastaneleri

Devlet arsayı veriyor, üzerine hastaneyi konduruyorsun. İhaley, aldın ama para bulamadın diye üzülmüyorsun, devlet garantisi piyangodan çıkıyor, batırsan da devlet ödeyeceği için hemen veriyorlar krediyi! Devlet kasasından devlet ihalesine girip hastane sahibi oluyorsun.

- Cumhuriyet meşrudur. Nokta! (Kemal Okuyan)

Günümüzde, hemen bütün kapitalist ülkelerde sandığın fetişleştirilmesi ve tek meşruiyet kaynağı olarak kutsanmasının ardında yalın bir gerçek yatmaktadır: "Bu kadar adaletsizliği, haksızlığı, zorbalığı, kiri, yalanı ancak halk bunlarla birlikte yaşarsa sürdürebiliriz" düşüncesi eskidir ama meşruiyeti sandığa daraltma fikri zaman içinde, adım adım, korka korka gelişmiş ve bugün bayağı bir fetiş haline gelmiştir. 

- Patronların OHAL arsızlığı ve işçilerin mücadalesi (Barış Balkan-Korhan Ege) 

Fabrikalarda da OHAL var. Patronlar sömürüde, hak gaspında olağanın ötesine geçmek için şımarıkça saldırıyor. OHAL'de mücadele de var. İşçiler, OHAL şımarıklığına boyun eğmeyip direndiklerinde patronların süngüsü düşüyor.

- Kolombiya'da kimler barışıyor? (Can Önen) 

Referandum uğrağının ardından barış süreci sınıfsal dengelerin daha gerçekçi bir hesabıyla yola devam ediyor. Ülkenin özellikle son 20 yılda yaşadığı dönüşümü, değişen sınıf ilişkileri ve birikim modellerini incelemek ve yeni dönemin ihtiyaçlarını tespit etmekte yarar var

- Kapital: Anlatılan senin hikayendir (Fuat Sözen) 

Kapital'in, kapitalizmin gelişimine, işleyişine ve değişimine ilişkin bilimsel ve devrimci öngörüleri, kapitalizmin emperyalist aşamasında da hâlâ geçerliliğini sürdürüyor.