Birikim sosyalist solla ilişkisini resmen bitirdi!

Birikim dergisinin son sayısında derginin yayın yönetmeni Ömer Laçiner, sosyalist solla aralarında “şimdiye kadar açık tuttukları diyalog kanallarını” artık kapatma vaktinin geldiğini yazdı.

1970’li yıllardan beri çeşitli aralıklarla yayın yapan ve uzun süredir sosyalist sol tarafından liberal olmakla, son zamanlarda da AKP’ci bir çizgi izlemekle eleştirilen Birikim dergisi, sosyalist solla “ilişkisini” resmen kopardığını duyurdu.

Derginin son sayısında yayın yönetmeni Ömer Laçiner, “Yeni Bir Dönemin Eşiğinde” başlıklı yazısında Türkiye’nin yepyeni bir döneme girdiği tespitinde bulunarak, AKP dışındaki bütün güçlerin kendilerini yenilemeleri gerektiğini söyledi.

Laçiner, bu bağlamda sosyalist solu ele alırken, Birikim olarak bu kesimle ilişkilerini keseceklerini de ilan etti. Laçiner’in yazısının ilgili kısmı şöyle: “Türkiye siyaset yelpazesinin düzen dışı, düzene alternatif olma iddiasını taşıyan sosyalist sıfatlı mikrokozmozuna gelince… 30 yıldan beri sadece önceki yıllarda edinebildiği gücünü değil, potansiyelini de giderek tüketip bugünlere gelen bu çok odaklı dünya, vaktiyle içinde ve çevresinde yaşatabildiği entellektüel-fikri ağırlıktan türeyen prestiji ve özellikle ’60-70’li yıllarda verdiği mücadelenin sağladığı moral üstünlüğü de büyük ölçüde aşınmış, artık sözü edilemez düzeye düşürmüştür.

"Sosyalist sıfatlı bu mikrokozmoz, böylesi bir eğik düzlemde gidişini sürdürürken, bu yol ve gidişten kurtulabilmek için hepsi de başarısızlıkla sonuçlanan aynı birleşme formülünün değişik varyantları içinde uğraşmaktan başka bir yol da bulamamıştır.

"Birikim’de bu durum ve gidişin önlenemez olduğu çünkü söz konusu odakların tümünün içinde yer aldığı geleneksel, harcıalem tanımlı sosyalizm anlayışının, perspektifinin bu kaderi kaçınılmaz kıldığı başlangıçtan beri vurgulanarak anlatıldı. Sosyalizmin gerçek bir düzen ve insanlık durumu alternatifi olabilmesinin mutlak önkoşulu, sosyalizmin yeni baştan tanımlanmasıdır denildi.

"Birikim, bu yeni baştan tanımlamanın “ortak bir eser” olması için anlayışı gereği özel bir çaba gösterdi. Her ne kadar artık apayrı zihniyet dünyalarında olduğumuzu daha bir açıklıkla gördüğümüz bu mikro-dünyanın bileşenleri ile giderek uzlaşma noktalarımızın yok olduğunu fark etmekle birlikte, ortak tarihimiz ve mirasımız hatırına diyalog kanallarını daima açık tutmaya gayret eden bir dil ve tavır içinde olduk bugüne değin.

"Ama iki sayı önce de belirttiğimiz gibi bunun, bu yolun sonuna geldiğimizi kabul etmek zorundayız. Bu, yalnızca bir zorunluluk değil ayrıca ahlaki bir yükümlülük, görevdir artık.

"Önümüzdeki sayı bu görev başlayacaktır.

(soL - Haber Merkezi)