Basın 'özgürlüğü' günümüz kutlu olsun!

Bugün Dünya Basın Özgürlüğü Günü. Onlarca gazetecinin tutuklu bulunduğu ülkemizde yüzlerce gazeteci ile ilgili de soruşturma yürütülüyor.

Türkiye, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde yine olumsuz bir tablo çiziyor. Onlarca gazetecinin tutuklu bulunduğu, TMY 301. maddenin bir baskı aracı olarak gazetecilere dayatıldığı ve hükümeti rahatsız eden gazetecilerin bir bir kovuşturmaya uğradığı ülkemizde basın özgürlüğünden bahsetmek çok mümkün görünmüyor.

İktidarın medyaya yönelik müdahaleleri ile özgürlüğü daha da sınırlanan basın, bir çok hukuki yaptırım ile de karşı karşıya bulunuyor. Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu'nun dün yayımladığı açıklamaya göre, "9’u yazı işleri müdürü olmak üzere 36 gazeteci ve yazar Türkiye cezaevlerinde tutuklu bulunuyor". "Yüzlerce basın emekçisi, gazeteci ve yazar, yayıncı, insan hakları savunucusu yargı kıskacı altındadır" denilen açıklamada, gazetecilere yönelik baskılardan örnekler de verildi.

Gazeteciler de saldırıyor
Gazetecilere yönelik saldırılardan birinin de yandaş gazetecilerden kaynaklandığı biliniyor. TGDP'nın açıklamasında bu konuda "Gazeteci Fuat Doğansoy, 23 Nisan 2010 tarihinde Vakit ve Ortadoğu gazetelerince, 24 Nisan 2010 tarihinde de Zaman gazetesince 'Devrimci Karargah örgütüyle ilişkili olduğu, 3 kilo eroin ve 630 bin Euro ile Finlandiya’da yakalandığı' gibi özel olarak servis edildiği anlaşılan, asılsız, provokatif haberlerle medya terörüne maruz kaldı. provokatif haberlerle medya terörüne maruz kaldı" denildi.

İsmail Saymaz ve Nedim Şener

Radikal gazetesi muhabiri İsmail Saymaz hakkında, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı Erhan Cihaner’e gözaltında yöneltilen soruları duyurduğu, eski Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin’in Ergenekon soruşturması çerçevesinde verdiği savcılıktaki ifadesini yayımladığı için “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” ve “gizliliği ihlal” ettiği iddiasıyla dava açıldı. İsmail Saymaz hakkında, 12 Şubat'ta “Keneyle suikast, çaycıyla darbe!”, 20 Şubat'ta “Dursun Çiçek’i tanımam, bu sizin kurgunuz”, 22 Şubat’ta “Dursun Çiçek ile buluştun mu?” ve 1 Mart’ta “Örgüt lideri Saldıray Berk mi?” başlıklarıyla yayımlanan dört haber için aynı gerekçelerle soruşturma yürütülüyor.

Usta gazeteci Nedim Şener, "gizli belge yayımladığı" iddiasıyla yargılanıyor. Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları" isimli kitap nedeniyle hakkında üç davadan toplam 32,5 yıl hapisle yargılanan Şener, bu çalışmaları ile de bir çok gazetecilik ödülü aldı.

Yandaş dernek sessiz
Basında bu konuda bir çok örneğe rastlanırken AKP'ye yakınlığı ile bilinen isimlerin kurduğu Medya Derneği, sadece kendilerine yakın olan isimlerle ilgili tartışmalara müdahil olmayı tercih etti. Şamil Tayyar'ın ve Nazlı Ilıcak'ın aldığı cezalar ile ilgii açıklama yapan Medya Derneği, hükümetin, basın özgürlüğüne zarar veren uygulamaları konusunda da sessizliğini koruyor.
(soL - Haber Merkezi)