Başbakan artık Taraf'sız mı?

Yayınlanmaya başladığı günden itibaren kendisini militan bir şekilde destekleyen Taraf'ı, AKP yalnız bıraktı. Taraf gazetesi bunun üzerine Erdoğan'ın o kadar da demokrat olmadığını "hatırladı". Kimileri Taraf'ın misyonunu tamamladığını söylerken, kimileri ise hükümetle gazete arasındaki son tartışmayı "şike" olarak yorumluyor.

soL (HABER MERKEZİ) Çıktığı günden itibaren tüm siyasi gündemlerde AKP'den yana saf tutmaktan geri durmayan, Ergenekon soruşturması sırasında çok saldırgan bir yayıncılık yapan, her fırsatta "tehlike AKP değil darbe" diyen, yeri geldiğinde yayınladığı röportajdaki AKP'ye yönelik eleştirileri bile sansürleyen ve işi AKP'ye Diyarbakır Belediye Başkanı adayı önermeye kadar ilerleten Taraf gazetesi, AKP tarafından yarı yolda bırakıldı.

Aktütün saldırısıyla ilgili olarak yayınladığı belgelerle Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un hedefi olan Taraf gazetesi, Başbakan Erdoğan'dan beklediği desteği alamadı. Başbuğ'un konuşmasına kadar kadar konu hakkında sessizliğini koruyan Erdoğan, açıklamanın ardından tarafını belirledi. İlker Başbuğ'un "doğru yerde durun" açıklamasını destekleyen Erdoğan, "herkes nerede durduğunu iyi bilsin" demişti. Taraf gazetesinin dünkü "Paşasının Başbakanı" manşetine de "kusura bakmayın, siz kimin medyasısınız? Bunu da sormak bizim hakkımızdır" sözleriyle cevap veren Erdoğan, bu tartışmalarda Taraf gazetesinin karşısında yer alacağını ilan etti.

Taraf, TSK'nın prestiji için gözden çıkarıldı
Son dönemde gerçekleşen büyük çaplı saldırıların ardından bazı belgelerin basına sızması nedeniyle zor anlar yaşayan TSK, sarsılan prestijini toparlamak için, Aktütün saldırısında çok sayıda kayıp verilmesinde TSK'nın ihmali olduğuna ilişkin belgeler yayınlayan Taraf gazetesine yüklenerek "sert bir çıkış" yaptı. Bu süreçte TSK ile anlaşma içinde olduğu görülen AKP de, kendisini bunca desteklemiş olan Taraf'ı karşısına alarak, "prestiji güçlendirme" çabasına destek vermiş oldu. Türkiye'de askeri hegemonyaya karşı "sivil" bir güç olarak AKP'yi destekleyen Taraf, yarı yolda bırakıldı.

"Erdoğan'ın demokrat olmadığı belliydi"
Bu gelişmeler sonucunda, attığı manşetle Erdoğan'ı karşısına alan Taraf gazetesi, birdenbire Erdoğan'ın "o kadar da demokrat" olmadığını anımsadı. Dün köşelerinde bu konuya yer veren Altan ve Çongar, Erdoğan'ın geçmişte de işine gelmediğinde askerle ters düşmekten kaçındığını yazdılar. Taraf gazetesinin dünkü manşetinin spotunda, "Erdoğan'ın Başbuğ'a sahip çıkması, 27 Nisan e-muhtırasının da yolunu açan Şemdinli skandalında bombacı askerleri koruyan Büyükanıt'a verdiği desteği akla getirdi" ifadelerine yer verildi. Taraf gazetesi eski defterleri karıştırarak, Başbakan Erdoğan'ın 9 Kasım 2005'te meydana gelen Şemdinli olaylarında, şüpheliler için "tanırım iyi çocuklardır" diyen dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'a sahip çıktığını dahatırlattı.

Yasemin Çongar, Erdoğan'ın "ikircikli" olarak nitelediği tutumunu şu sözlerle eleştirdi: "Geçen yıl, 27 Nisan muhtırasına direnme basiretini gösteren Erdoğan, bu kez kamuoyunun bilgilenme hakkına yönelik bir muhtıraya sesini katmakta beis görmedi. 'Doğru yerde durun' diye kükreyen komutana, 'herkes nerede durduğunu iyi bilsin' diye buyuran bir Başbakan eklendi. Erdoğan, demokratik dirayetten de, siyasi sorumluluktan da eser taşımayan dünkü açıklamasıyla, 2005'te Şemdinli'deki ayıbını tekrarladı bizzat kendisinin de mağduru olduğu askerî vesayete omuz vererek iktidar olma hakkından ve görevinden bir kez daha feragat etti."

Ahmet Altan ise, Erdoğan'ı eleştirirken, "daha önce de böyle yapmıştı. Şemdinli'de suçluların ortaya çıkarılmasını engellemiş, olayı aydınlatmaya çalışan savcının meslek hayatını sona erdirmişti. Askerle anlaşmanın kendi iktidarına yardım edeceğini sanmıştı. Ne kadar yanıldığını cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yediği muhtırayla gördü" ifadelerini kullandı.

Erdoğan basının ahlak kurallarını hatırladı
Erdoğan, Ergenekon soruşturması sırasında Vakit ve Star gibi gazetelerle birlikte militan bir yayıncılık yapan ve neredeyse her gün yeni bir belge yayınlayan, bu yolla da birçok kişiyi hedef gösterip haksız saldırılarda bulunan Taraf gazetesinin "meslek ahlakı"na uygun davranmadığını yeni fark etmiş oldu. Taraf gazetesinin daha önce yayınladığı tüm belgeler karşısında sessiz kalan Erdoğan, Başbuğ'un açıklamasının ardından "verilen cevabın üslubundan ve sertliğinden şikayet edenler, önce dönüp bir de kendilerine baksınlar. Hiç ayna karşısında durmadan bu süreci devam ettirme hakkına da sahip değiller. Özgür basının da uymak zorunda oldukları meslek ahlak kuralları var" dedi.

Şike diyen de var
Ancak bütün bunlara rağmen, Erdoğan'la Taraf arasındaki son gerilimin geçici olduğunu düşünenler de var. Taraf'ın henüz misyonunu tamamlamadığını iddia eden bu çevrelerde dile getirilen görüşlerden biri, Taraf'ın son tartışmada birileri tarafından tuzağa düşürülerek, hükümetin istemediği bir biçimde yanlış yönlendirildiği. Başbakan'ın "siz kimin medyasısınız" sorusunu bu nedenle sorduğu da iddia ediliyor. Diğer bir görüşe göre ise Erdoğan'la gazete arasındaki tartışma, danışıklı dövüş. Buna göre, Taraf gazetesi üzerindeki "yandaş" suçlamasından kurtulmak için Erdoğan'a yüklendi.