Bağış'tan şüpheli 'yatak odası' hikâyesi

Bağış Avrupa'ya Türkiye'deki tutuklu gazetecilerin yasadışı işler yaptıkları için içeride olduklarını kanıtlamak amacıyla, gazetecilerin "Başbakan'ın yatak odasını dinledikleri" hikâyesini anlattı.

Başmüzakereci Egemen Bağış dün Brüksel Basın Kulübü'nde yaptığı konuşmasında ortaya yeni iddialar attı. Başmüzakereci Bağış'a göre Türkiye'de tutuklu bulunan gazeteciler "gazetecilik" yaptıkları için tutuklanmadı, yasa dışı işlere karıştıkları için tutuklandı. Bakan'a göre hükümete muhalif gazeteciler deyim yerindeyse "gül gibi yaşıyor", rahatlıkla yazıp, çiziyorlar.

Bağış, konuşmasında Başbakan Erdoğan'ın yatak odasının dinlendiğini ve kendisinin de arkadaşlarıyla yaptığı samimi konuşmaların kayıt altına alındığını söyledi. Bağış, tüm bunları "bu tür" davalara bakan bir savcıdan öğrendiğini iddia etti. Savcıya göre bu CD bir dergiye yapılan baskın ile ele geçirilmiş.

Oysa bu iddia, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi davasında ortaya atılmıştı ve tutuklu gazetecilerin bu iddiayla ilgisi yok.

Egemen Bağış, Avrupa'ya Türkiye'de basının özgür olduğunu kanıtlamak için, böyle hikâyeler anlatıyor. Odatv davasında hangi gazeteci birilerini dinlemiş?

Toplumda büyük bir kesimin "acaba ben de dinleniyor muyum?" sorusunu birçok kez akıllarına getirdikleri malum... Peki, Başbakan da bu soruyu sorarsa ne olur? Tayyip Erdoğan Mart 2009 tarihinde yaptığı bir açıklamada, telefon ile konuşurken rahat olmadığını ve dinlenmekten korktuğunu söylemişti. Fakat "dinlenmekten" korkanlar neden dinliyorlar? AKP'li Burhan Kuzu'ya göre telefon dinlemek işkenceyi önlüyormuş. Emniyet görevlileri dinleme sayesinde işkence yapmaktan kurtuluyormuş. 2011 Türkiye'sinde hala işkencede ölenler olduğuna göre demek ki yeteri kadar telefonları dinlemiyorlar yorumunu yapmak abartı olmasa gerek.

Çok sayıda yargı mensubunun ve yargıya ait kurumsal telefonların dahi dinlendiği Türkiye'de AKP'nin dinlediklerinden bir kısmı ve dava iddianamelerinde yer alan kimi absürdlükler:

- Odatv sanıklarından Nedim Şener'in telefon görüşmeleri iddianamede yer almıştı. Bu görüşmeler arasında Şener'in Kemal Kılıçdaroğlu'na annesi için başsağlığında bulunması da yer alıyor.

- Odatv çalışanı Barış Terkoğlu'nun telefon numarasının, örgüt üyesi Orhan Yılmazkaya'nın cenazesine katılanlardan Ulaş Bayraktaroğlu'nun telefon rehberinde bulunması Terkoğlu'nun Devrimci Karargah örgütü ile bağlantılı kılınmasına yetti.

- "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasında Albay Dursun Çiçek yerine altı ay boyunca inşaat işçisi Dursun Çiçek dinlenmişti. Emniyet dinlediği kişilerin bile farkında olmadığına göre, başka birinin yatak odası diye Erdoğan'ın odası dahi dinlenmiş olabilir, tabii Bağış'ın iddiası doğruysa.

- Adana Demirspor ve Livorno'nun yaptığı maç ile ilgili bir telefon görüşmesi dinlemeye takılmış ve maç esnasında stadta açılan pankartlar hakkında konuşmak "örgüt delili" sayılmıştı.

- Erhan Tuncel ve Yasin Hayal'in telefon kayıtları, suçlamalarla "ilgisi" olmadığı için imha edilmişti.

(soL - Haber Merkezi)