'Ateşi bol, azabı korkunç olsun'

Türkan Saylan'ın ölümünün ardından AKP'ci basın ya sustu ya hakaret etti. Saylan'ın 19 Mayıs öncesinde öldürüldüğünü ileri süren de var, sözde okur mektubuyla "cehennemde yanması"nı dileyenler de.

soL (HABER MERKEZİ) Bir tıp doktoru olarak Türkiye'yi cüzzam hastalığından kurtaran, cehalete ve gericiliğe karşı verdiği savaşla da örnek bir bilim insanı olan Türkan Saylan'ın ölümü, Türkiye'de gericilik karşıtı mücadelenin muhataplarını göstermesi açısından çarpıcı oldu.

AKP safları bu ülkeye en fazla emek vermiş doktorlardan birinin ardından iki satır açıklama yapmaktan imtina ederken, yandaş medya haberi küçültmeyi tercih etti. Tetikçilik işi ise yine şeriatçı Vakit gazetesine düştü.

AKP cephesinde ses yok
Saylan'ın vefatı karşısında AKP'nin sessizliği, gerçek anlamda bir taraflaşmanın göstergesi oldu. Türkan Saylan'ın sağlık, eğitim, kadın-erkek eşitsizliği alanlarında verdiği mücadeleler, ne Eğitim, ne Sağlık ne de Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı tarafından hatırlandı.

Başbakan Erdoğan konuyla ilgili tek kelime etmezken, Meclis Başkanı Köksal Toptan bir gazetecinin sorusu üzerine açıklama yapmak durumunda kaldı. AKP'li kadınların yasak savıcılığı Hayrünnisa Gül'e, AKP'nin sessizliğini örtmek ise "solla ilişkiler bakanı" Ertuğrul Günay'a düştü.

Sendikalar ve dinci "sendika"lar
Saylan'ın ölümü ardından yaşanan taraflaşma, sendikalarda da görüldü. DİSK, KESK ve Türk-İş birer taziye mesajı yayınlarken, Hak-İş ve Memur-Sen susmayı tercih etti.

DİSK'ten yapılan açıklamada, "Saylan'ı, bir çınarımızı, devrimci bir yurttaşımızı kaybettik" denildi KESK tarafından yapılan açıklamada Saylan'ın "21. yüzyılda ortaçağ karanlığına, çağdışı yaşama karşı çağdaş yaşamı" savunduğu ve en önemli mesajının "ne şeriat ne darbe" olduğu vurgulandı. Türk-İş'in açıklamasında ise, Saylan'ın sağlık ve eğitim alanındaki çalışmalarından bahsedildi, gericilik karşıtı mücadelesine değinilmedi.

Yandaş basının sessizliği
AKP yanlısı basının Saylan'ın vefatına verdiği tepki de AKP'nin tepkisine benzerdi. Zaman, Yeni Şafak, Star ve Bugün gazeteleri, Saylan'ın ölümünün ardından gelen günlük olayları, manşet değeri taşıyıp taşımadığına bakmaksınız manşetten girerek Saylan'ın ölümünü geçiştirdiler. Öyle ki, bu gazetelerin manşet alanları "Türk yapımı elektrikli otomobil", "İbn-i Sina'dan şifalı bitkiler" gibi haber değeri olmayan yazılarla doldu.

AKP yanlısı liberallerin sözcüsü Taraf gazetesi, gün içinde düzenli olarak değil, yalnızca uygun gördüğü haberler için güncellenme politikasını kullanarak, Saylan'ın ölüm haberine hiç yer vermedi.

Saylan'ın ölümüne sevinen şeriatçılar
Şeriatçı Vakit gazetesi, AKP yanlısı cephenin tetikçiliğini yapmaya devam etti. Saylan'ın ölümünün ardından provakatörlüğe devam eden Vakit, Saylan'ın cenazesi 19 Mayıs'a denk gelsin diye Ergenekon tarafından öldürülmüş olabileceğini ve otopsi yapılması gerektiğini iddia etti.

Gazete, gün boyunca Saylan'ın ölümünü manşette tutar ve dört ayrı haber ile verirken, haberlerin içinde "işte Saylan'ın marifetleri - tıklayın" gibi linklerle Saylan'a geçmişte attığı iftiraları yeniden gündeme getirdi.

Manşette tuttuğu bir haberde "Saylan, kendisini yalnız bırakmayan malum medya organlarının muhabirlerinin çanak sorularına tehdit, iftira ve hakaret dolu cevaplar vermişti" şeklinde ifadelere yer veren Vakit Saylan'ın "hakaret ve iftira"larına örnek olarak onun şu sözlerine yer verdi:

"Bir güzel kızımız okumaya başlayınca örtünüp evlenmeyecek. Bu zarar veriyor cemaatlere. Paşalar, hacılar, hocalar iktidarı elinde tutanlar, 'biz Atatürk düşmanları yetiştirecektik ama elimizden aldılar' diyorlar."

Söyleyemediklerini "okurlara" söyletiyorlar
AKP yanlısı basın, Saylan'a nefretini okur yorumları üzerinden dile getirdi. Okur yorumlarında "cenaze namazı kılınmaz" ve "artık hesap günü" vurguları öne çıktı. Vakit gazetesindeki vefat haberi için, dört yüzden fazla yorum yayınlandı. "Yayınlanan yorumlar okurların şahsi görüşleridir, gazetemizi bağlamaz" sözünün güvencesi altında yayınlanan bazı yorumlar ise (Türkçeleri düzeltilerek) şöyle:

Star Gazetesi (Burak Yılmaz rumuzuyla): PKK'nın başı sağolsun. Artık onları okutup, burs verip başımıza bela edecek anneleri yok. Onlara bale telkin edip, namazı terk etmeleri gerektiğini söyleyecek bu önemli din düşmanı şahsiyet ile mahşerde hesaplaşırız!

Bugün Gazetesi (Kurt Ankara rumuzuyla): Allah (cc) bu dünyada malum çevrelere servis ettiği o genç bursiyer kızlarımızın hesabını soracaktır. Eğer var ise amelince rahmet eylesin rabbim. Şüphesiz o doğruyu bilen ve işitendir.

Milli Gazete (The End rumuzuyla): Azrail (as) kamusal alan dinlemezmiş. Nasıl bilirdik: felaket.

Vakit (Bülent Sayın rumuzuyla): Son nefesine kadar amansız bir İslam düşmanıydı. Daha bir ay önce evi arandığında "Şeriata karşıyım" diyordu. Şimdi şeriat onu mahkeme-i kübrada yargılayacak, orada kaçış yok!

Vakit (S.Altın rumuzuyla): Bir insan eğer Allah'ın dinini kabul etmemiş, baş örtüsüne düşmanlık yapmış, Allah'ın dinine hakaret etmiş ise o kişiye 'Allah rahmet etsin' denmez, Allah'ın düşmanlarını dost edinmeyin, küfürdür. Cenaze namazı da kılınmaz.

Vakit (Pirana rumuzuyla): Memlekete hayrı olmayan hele Müslümanlara düşmanlığını son ana kadar yaşatan zavallı, şimdi yaptıklarının hesabını verirsin inşallah. Ama üzüldüğüm tek nokta var sana değil, diktiğin zehirli çiçeklerinin var olmasıdır.

Vakit (Bozoklu Halil rumuzuyla): Fazla söze ne hacet bu acube de efendimizi sevmezdi İslamı sevmezdi Müslümanları, bilhassa mümin hanımları sevmezdi. Ateşi bol, azabı korkunç olsun!