Artık bu medyada Rıdvan Dilmen, Uğur Dündar dahi çalışamıyor!

Şamil Tayyar'ın tehditleri karşısında Rıdvan Dilmen, Sabah ve Fotomaç gazetelerindeki görevlerinden ayrıldı. Artık Türkiye'de medya üzerindeki tahakküm o boyuta geldi ki, Rıdvan Dilmen gibi, Uğur Dündar gibi ortalamaya seslenen kişiler dahi iş bulmakta zorlanıyor, kendilerini baskı altında hissediyor.

Spor yorumcusu Rıdvan Dilmen dün, Çalık Holding bünyesindeki Sabah ve Fotomaç gazetelerinde bir buçuk yıldır sürdürdüğü görevlerinden ayrıldığını duyurdu. Geçtiğimiz günlerde “Şike Yasası”nın Cumhurbaşkanı tarafından meclise iadesiyle ilgili olarak AKP milletvekili Şamil Tayyar’ı eleştiren Dilmen, Tayyar’dan çok sert yanıt almıştı. AKP’li Şamil Tayyar’ın Dilmen’i adeta hedef tahtasına yerleştirdiği bu sözleri, istifanın nedeninin bu açıklamalar olabileceğini düşündürdü.

Tayyar’dan Dilmen’e: Olgun Peker’in, Aziz Yıldırım’ın çetesinin bir üyesi misin?
Rıdvan Dilmen, Şamil Tayyar’ın “şike yasası” ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı’na yazdığı “bu yasayı onaylamayın” mektubunu eleştirmiş ve “Üç dört dündür Meclis'te konuşmayan milletvekilleri televizyonlarda konuştu. Bakın Meclis'te konuşmayan Tayyar Bey mi ne... Kürsüye çıkıp da ‘bir dakika demeyen’ insanlar televizyonlarda konuştular. Meclis'te konuşacaksın orda değil” demişti.

Dilmen’in eleştirilerine sert yanıt geldi. Pazartesi günü bir televizyon programına katılan Tayyar, Rıdvan Dilmen’in eleştirileriyle kendisini tehdit ettiğini iddia etmiş ve savcılara soruşturma başlatmaları için çağrıda bulunmuştu. “Ben buradan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığını uyarıyorum ve suç duyurusunda bulunuyorum. Rıdvan’ın konuşması başta şahsım olmak üzere bir tehdittir, bir şantajdır, soruşturma açılmalıdır” şeklinde konuşan Tayyar, Dilmen’in çete üyesi ve tetikçi görüntüsü çizdiğini iddia etmiş ve NTV’nin “bu tarz ahlaksız adamlara” yer vermemesi gerektiğini söylemişti:

“Sen Olgun Peker’in, Aziz Yıldırım’ın çetesinin bir üyesi misin? Gelinen noktada onların tetikçisi gibi bir görüntü vermektedir. Rıdvan Dilmen tüm saygınlığını yitirmiştir. Bundan kurtulmak için toplumdan özür dilemelidir!

Ntv de çok ciddi ve saygın bir kanaldır. Bu tarz ahlaksız adamlara da yer vermemelidir. Eğer bir çetenin içerisindeyse gitsin hesabını yargıya versin.”

Şike operasyonunun başından bu yana medyanın tetikçi isimleri olarak bilinen Mehmet Baransu ve Şamil Tayyar, bu operasyona yırtıcı bir kampanya yürüterek destek veriyorlar. Biri gazetecilikten milletvekilliğine terfi eden iki isim de, şike operasyonunu "futboldaki Ergenekon çetelerinin temizlenmesi" olarak kodladılar.

Muhalif isimler medyadan kovuluyor
AKP iktidarı eliyle yürütülen soruşturmalar ve operasyonlarla Türkiye öyle bir hale geldi ki, her bakımdan ortalamaya seslenen kişiler dahi medyada kendilerine yer bulamaz hale geldiler. Rıdvan Dilmen, iktidara yakın kişilerin üzerine geldiğini görünce, mesajı hemen alarak basındaki görevlerinden kendini geri çekiyor. Bir başka benzer örnek, Uğur Dündar.

Uğur Dündar Star Tv’nin Doğuş Yayın Grubuna satılmasının ardından buradaki görevinden istifa etmiş, Aydın Doğan’ın “seni getirebileceğim pozisyonlar dolu” demesiyle de Doğan Yayın Grubu ile yollarını tamamen ayırmıştı. İstifası ile ilgili olarak "Türkiye bir süreçten geçiyor. Bunlar olacak. Bir şeyleri konuşmaya gerek yok. Türkiye bunları biliyor ve bilmeyenler de bilecek. Neticede gerçekler hiçbir zaman saklı kalmıyor" şeklinde konuşan Dündar, Aydın Doğan’ın tavrıyla ilgili olarak ise “Anladım ki Aydın Bey çok büyük bir sıkıntı içinde. Mazeretin daha önce verilmiş bir kararın tebliğinden ibaret olduğunu anladım. Demek ki bir karar verilmiş Aydın Bey onu bana tebliğ ediyor” demişti.

Uğur Dündar’ın istifası ile ilgili olarak “Başbakan, Aydın Doğan’a kimi gazeteciler için talimat verdi” yorumları yapılmıştı.

(soL - Haber Merkezi)