‘Alo Fatih sempozyumu yapılsın’

TGC, “Günümüz Koşullarında Gazetecilik” başlıklı bir toplantı düzenledi. Toplantıya yandaş basından neredeyse kimse gelmedi. Katılımın çoğunluğunu muhalif basın oluşturdu. TGC’ye yapılan önerilerden biri de “Alo Fatih sempozyumu” düzenlenmesi oldu.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) dün The Marmara otelinde “Günümüz Koşullarında Gazetecilik” başlığıyla bir toplantı düzenledi. Toplantıya ulusal ölçekte yayın yapan bütün gazete ve haber ajanslarının genel yayın yönetmenleri davet edildi. Toplam 36 gazete ve ajansın çağırıldığı toplantıya yalnızca 11 gazete ve ajansın temsilcileri katıldı.

İktidara yakın gazete ve ajanslardan sadece Türkiye gazetesi ve İhlas Haber Ajansı toplantıya katıldı. Diğer katılımcılar ise Aydınlık, Bianet, Cihan Haber Ajansı, Birgün, Cumhuriyet, Dünya, Evrensel, Posta, soL, Taraf ve Yurt gazetesinin temsilcileri oldu.

‘Naif olabilir ama’
Toplantı TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş’in 2013 yılında basına ve gazetecilere yönelik baskı ve saldırılar hakkındaki sunuşuyla başladı. Güneş’in ardından açılış konuşmasını yapan TGC Başkanı Turgay Olcayto, toplantıyı basındaki kutuplaşmanın ve kullanılan dilin vahim bir düzeye ulaşmış olması nedeniyle, meslek ilkeleri temelinde ortak noktalar bulmak amacıyla düzenleme ihtiyacı duyduklarını belirtti. Olcayto, “Bu belki de biraz naif bir yaklaşım” sözleriyle salonda yandaş basının neredeyse hiçbir temsilcisinin olmamasının neden olduğu atmosfere işaret etti.

‘Çözüm bizim elimizde değil’
Olcayto’nun ardından Vahap Munyar moderatörlüğünde, gazete ve ajans temsilcilerine söz verildi. İlk söz alan Cumhuriyet gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aykut Küçükkaya, bağımsız gazetecilik yapabilmek için öncelikle patronlardan kurtulmak gerektiğini ifade etti ve bu konuda bir ilke kararı alarak, medya patronlarının müdahalelerinin azaltılabileceğini savundu.

Küçükkaya’nın ardından söz alan Posta gazetesi yazarı Candaş Tolga Işık, Türkiye’de basının geldiği noktanın nasıl düzeltilebileceğine gazetecilerin yanıt veremeyeceğini vurguladı. Işık, “Bu soruya, gazeteleri bu hale getirenler yanıt vermeli. Çözüm bizim elimizde değil” dedi.

Taraf gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ümis Aslanbay da, “merkez medyanın” toplantıya katılmamış olmasının TGC tarafından oluşturulmak istenen platformu ciddiye almadıklarını gösterdiğine işaret ederek, “Gazetecilik denilen ortak zemini bulmak, bunun ilkelerinde ortaklaşmak durumundayız. Ancak bu konuda da anlaşamıyoruz” diye devam etti ve bu konuda TGC’ye çok iş düştüğünü belirtti.

‘TGC cesur olmalı’
Yurt gazetesi Yayın Koordinatörü Kerem Çalışkan ise, esas sorunun “dikta yönetimine giderken TGC ne yapabilir” şeklinde sorulması gerektiğini vurguladı. Çalışkan, “TGC cesur olursa çok şey yapabilir, korkak olursa tarihten silinir” diye konuştu ve Cemiyet’in diktaya direnmesi, bu amaçla kitlesel fikir toplantıları yapması gerektiğini savundu.

‘Patronsuz gazete olmaz’
Türkiye gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, toplantıya katılan iktidar yandaşı tek gazetenin temsilcisiydi. Albayrak, gazeteler üzerinde iktidar baskısının hep olduğunu, gazeteciliğin bütün sorununun buna indirgenemeyeceğini savundu. “Bu şartlarda patronsuz gazete mümkün değil” diye devam eden Albayrak, gazetecilerin kendi inisiyatif alanında olan gücü kurumlarına yansıtması gerektiğini söyledi.

‘Bu iktidar da, basını da meşru değil’
Toplantıya soL’u temsilen katılan Yazı İşleri Müdürü Alper Birdal, basındaki kutuplaşmanın ülkedeki siyasi durumun yansıması olduğunu vurguladı. Birdal, “Bu iktidar meşru değil. Medya bir iktidar aygıtı, doğru. Ancak AKP döneminde iktidarla bir kısım medya arasında bunun ötesinde bir ilişki kurulduğu, bir kader ortaklığı yapıldığını gördük. Bu ‘havuz’ basını, iktidarın bir aygıtı olmanın ötesinde onun ortağı, bir parçası. Dolayısıyla bu iktidar ne kadar gayrimeşru ise o da aynı ölçüde gayrimeşru” dedi. Gazeteler ve gazetecilerin yaşadığı sorunların özünde siyasi olduğunun altını çizen Birdal, bunun da kaynağında gayrimeşru hale gelen AKP iktidarının bulunduğunu, dolayısıyla gazeteciliğin sorunlarının çözümünün de bu iktidarla mücadele etmekten geçtiğini sözlerine ekledi.

TGC’ye somut öneriler
Aydınlık gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker Yücel ve Yurt Yayın Koordinatörü Kerem Çalışkan, toplantıda TGC’ye bazı somut öneriler getirdi. Çalışkan, TGC’nin dikta yönetimine karşı cesur olması ve fikri alandaki gücünü bu doğrultuda kullanmasını isteyerek, yakın gelecekte iki sempozyum düzenlenmesini önerdi. Çalışkan, ilk olarak “Alo Fatih”, daha sonra da “yolsuzluk ve basın” konulu, kitlesel katılımlı sempozyumlar yapılmasını önerdi. Çalışkan’ın önerilerini destekleyen İlker Yücel de önerilere başka ekler yaptı. Yücel, TGC’den “yalan tespit komisyonu” oluşturmasını ve basında yer alan, gündemi belirleyen yalan haberlerin düzenli olarak raporlanarak ifşa edilmesini önerdi. Yücel’in bir diğer önerisi de, tıpkı siyasetçiler gibi, gazete yöneticilerinin de malvarlıklarının TGC tarafından düzenli olarak kamuoyuyla paylaşılması oldu.