Televizyonda imana getirme yarışması

Türkiye’deki özel kanallar, akla zarar yarışmalar icat etmek konusunda gelişmiş ülkelerdeki kanallardan hiç geri kalmıyor. Son bomba, geçen yıl kurulan ama istediği çıkışı yakalayamayan Kanal T’den geldi: Bu yarışma ile bir gün herkes imana gelecek…

soL (HABER MERKEZİ) Akıllara zarar yarışmalara bir yenisi daha eklendi. "Temiz toplumun tercihi" sloganıyla Ocak 2008'de uydu ve D Smart üzerinden yayın hayatına başlayan Kanal T, yeni sezonda 'Tövbekârlar Yarışıyor' adlı bir yarışma programı başlatacak. 'Sisi' lakaplı organizatör Seyhan Soylu'nun fikri olduğu söylenen proje kapsamında 1 imam, 1 papaz, 1 haham ve 1 Budist rahip, 10 ateiste kendi dinlerini kabul ettirmeye çalışacak.

"Tövbe et, huzuru bul"
Programın tanıtım metnine göre bu, "Kanal T'nin Türkiye'ye armağanı. Bu yarışma Türkiye'yi barıştıracak". Ancak yarışma, farklı görüşlerin yarıştığı tarafsız bir münazara olarak düşünülmemeli. Çünkü yapımcılar şunları da söylüyor: "Nostradamus 'dinler savaşı çıkacak' dedi ama biz 'herkes inanacak' diyoruz. 'Tövbe et, huzuru bul' diyoruz. Kazancınız 500 bin TL değil ama dünyanın en büyük ödülünü veriyoruz. Size tanrı inancını hediye ediyoruz. İmana gel, tövbe et, yaradan seni de affeder." Yarışmanın tek ödülü iman da değil. İkna edilen tövbekâr Müslümanlığı seçtiyse Mekke'ye, Hıristiyanlığı seçtiyse Vatikan'a, Museviliği seçtiyse Kudüs'e, Budizmi seçtiyse Tibet'e gönderiliyor.

Din yarışması da var, erotik sunuşlu sağlık programı da
Anlaşılan o ki, bir buçuk yıldır ismini duyurmayı başaramayan Kanal T bu programla şeytanın bacağını kırmaya çalışıyor. Kanalın başka flaş projeleri de var web sitesindeki program tanıtımlarından bazıları şöyle:

"Yaşamak Sanattır: Sıkıcı sağlık programlarının aksine medikal alanında bir ilke imza atacak olan programda Meral Konrat, seksi hemşire kıyafetiyle hem göze hem de sağlığımıza hitap edecek. Bildik sağlık programlarının klişeleri yerle bir olurken hemşireler saçını başını yolacak. Konrat, mini etekli hemşire kıyafetiyle sağlık camiasında da çok konuşulacağa benziyor. Tabiri caizse turp gibi izleyicilerimiz ise bu programı izlerken Meral Konrat'ın hastası olacaklar.

"Gecelik Haberler: Haber stüdyosunun önüne kurulmuş yatak odası dekorunda haberleri sunacak olan Nurseli İdiz, 1 Temmuz'dan itibaren Kanal T ekranlarını yatak odasına dönüştürecek. Usta oyuncu, izleyicilere günün ve gecenin en sıcak haberlerini masa başından değil, bizzat yatağından gecelikleriyle aktaracak."

İlk dinsel içerikli yarışma bu değil
Kanal T'nin dinsel içerikli yarışması, akla Antalya'nın Serik ilçesinde Kutlu Doğum Haftası'nda müftülük ve Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) tarafından düzenlenen "40 hadis ezberleyene 100 TL" yarışması ile, İtalya'da pederler tarafından düzenlenmesi planlanan "En Güzel Rahibe" yarışmasını getirdi. Tepkiler üzerine iptal edilen güzellik yarışmasını düzenleyen peder, "Rahibelerin hepsinin yaşlı, cılız ve hüzünlü mü olduğunu düşünüyorsunuz? Bugün böyle değil, özellikle yurt dışından ülkemize gelen genç ve yaşam dolu rahibeler sayesinde. Afrika ve Latin Amerika kökenli gerçekten çok çok güzel rahibeler var, özellikle Brezilyalılar..." diyerek kendini savunmuştu.

Televizyon kanallarını kaplayan çoğu 'çarpıcı' projenin Avrupa ve Amerika'da yayınlanan kötü programların daha kötü uyarlamaları olduğu ise artık herkesçe biliniyor. İşte Türkiye ve dünya televizyonlarını kaplayan birbirinden 'orijinal' yarışmalar:

Şans kapıyı çalınca: 1998'de Show TV'ye Japon TBS kanalından uyarlanan yarışmada, özellikle yoksul semtlerden belirlenen aile reisleri, verilen "görevleri"1 hafta içinde yerine getirmeleri durumunda ödüllendiriliyordu. Görevler arasında kadehleri devirmeden kule yapmak, pinpon topunu yüzlerce defa sektirmek, omleti tavada elli defa çevirmek gibi eylemler bulunuyordu.

Şahane pazar: 1996'dan beri Show TV'de yayınlanan Uygur kardeşlerin şovunda da benzer yarışmalar yapılıyordu. 2000'de yapılan bir yarışmada, sürat teknesi ödülünü kazanabilmek için cam havuzun içinde nefesini tutma rekoru deneyen 22 yaşındaki Kenan Coşkun, az daha canından oluyordu. Kendinden geçen Coşkun son anda kurtarılmıştı. Program yapımcısı Cemile Pınar, "Biz yarışmalarda insanların eğlenmesini istiyoruz. Ama insanlar hırs yapıyor" demişti. Pınar, "Havuzdan kendisinin çıkması gerekiyordu. Ama çıkamadı" diyerek Coşkun'un rekorunun da tehlikede olduğunu belirtmişti.

Dokun bana: 2001'de Show TV'de yayınlanan programda, yarışmacılar günlerce uyumadan ayakta kalarak bir arabaya en uzun süre dokunmaya ve böylece arabaya sahip olmaya çalışıyorlardı. Yarışmacılar çok geçmeden halüsinasyonlar görmeye başlıyordu.

Gelinim olur musun: 2004'te Show TV'de yayınlanan gelin seçme yarışması, kaynana adayı Semra Türk'ün meşhur olması, damat adayı Ata Türk'ün ise intiharı ile sonlanmıştı. Bu acı sonun hafızalardan silinmesi üç yıl aldı. 2007'de Flash TV'de yayınlanan Dest-i İzdivaç'ın ardından Yabancı Gelin, Damat Beğendi ve Huysuz'la Görücü Usulü gibi "dünya evine girme" temalı yarışmalar yeniden mantar gibi türedi.

Çırak: 2005'te Kanal D'de Amerikan NBC kanalından uyarlanarak yayınlanan yarışmada 16 işsiz genç, Anadolu Holding patronu Tuncay Özilhan'ın karşısında yarışarak işe alınmaya çalışıyordu. Orijinal şovdaki "Kovuldun" şeklindeki sert ifadelere göre yumuşak bir tavır sergileyen Özilhan, "Kovmada acımasız olmak, bizim kurum kültürümüzde yok. Ayrıca 'patron' imajının da zedelenmesini engellemeye çalıştım" demişti.

Deniz Akkaya ile Top Model: 2006'da Star'da Amerika'daki CWTV'den uyarlanarak yayınlanan yarışmada, jüri üyeleri 15-16 yaşındaki yarışmacılar iguana ve yılanlarla yürütülüyor, "Manken olmayı istiyorsan göğüslerini halletmen lazım" gibi 'eleştiri'lere maruz kalıyorlardı.

Paris Hilton'un en yakın arkadaşı: 2006'da yayına giren MTV Türkiye kanalı da, ABD'deki "öncü" yarışmaları naklen Türkiye'ye taşıyor. Paris Hilton's BFF adlı şovda yarışmacılar ünlü mirasyedi Paris Hilton'un en iyi arkadaşı olabilmek için yarışıyorlar ve ona yalvarıyorlar. I Bet You Will adlı şovda ise, sokaktan rastgele seçilen yarışmacılar, teklif edilen para ödülü için kendilerinden istenen her şeyi yapıyor. Bunların arasında kutularca bozuk gıda tüketmek, çıplak halde ya da benzer şekillerde kamuya açık alanda bulunarak saatlerce aşağılanmaya katlanmak, tüm parasının parçalanmasını izledikten sonra bu paraları yemek gibi eylemler yer alıyor.

Güzel ve dahi: 2007'de Show TV'nin Fox Life kanalından uyarlanan yarışma, kadınların ancak vücut ölçüleriyle, erkeklerin de ancak zekâlarıyla yarışabileceği görüşünü pekiştirmeyi amaçlıyordu. Kadınlar birbirinden basit genel kültür sorularına bir türlü doğru yanıt veremiyorlar ve masanın üzerine çıkarak dans etmekle cezalandırılıyorlardı. Erkeklerin ise soyunmaları isteniyor ve fizikleri ile dalga geçiliyordu.

Hasret bitiyor: 2007'de Fox TV'de yayınlanan yarışmada, bebekken evlatlık verilen bir kadın, içlerinden biri gerçek babası olan 8 adam ile bir araya geliyordu. Adamların her biri kadına kendisinin gerçek babası olduğunu iddia ederken, kadının tercihi doğruysa büyük ödülü alıyor, yanlışsa ödül kadını kandıran sahte babaya gidiyordu.

Var mısın yok musun?: 2007'den beri Show TV'de yayınlanan 'kutu açtırmaca' temalı yarışmada, yarışmacılar 'talihleri' dışında en ufak belirlenim olmaksızın, içinde çeşitli meblağların yazılı olduğu kutuları açtırarak servet kazanmaya çalışıyorlar. Belli ki psişik güçleri çok gelişkin olan yarışmacılar, kutuların içindeki rakam ile ilgili olarak sık sık "yüksek hissediyorum", "düşük hissediyorum" gibi ifadeler kullanıyorlar.

Komşu komşu: 2008'de ATV'de yayına giren yarışmada, aileler kendilerini apartman sakinlerine beğendirerek kira ödemeden dairelerinde oturma ödülünü kazanmaya çalışıyor.

Kocam size emanet: 2009'da Kanal D'de yayına giren yarışma, evliliklerinin ilk günlerdeki gibi olmamasından şikâyet eden kadınların kocalarını değiştirmek için "Mutlu Evlilik Okulu"na emanet etmelerini konu alıyor. Kocalar, görgü, giyim kuşam, dans, spor derslerine katılıyor, aile koçu ve kişisel gelişim uzmanından danışmanlık alıyor. Yarışmanın birincisi 10 bin TL'lik ödül alıyor.

Biri gitmeli: Yakında ABD'deki Fox kanalından Türkiye'deki Fox TV'ye uyarlanması beklenen yarışmada ise, krizden dolayı küçülme kararı alan şirketler ekrana gelecek. İşten çıkarılacak "kurbanı" çalışma arkadaşları belirleyecek. Bu yarışma da, yaratıcılık şampiyonu Endemol firmasına ait.

Böbrek kime gitsin?: Bir başka tüyler ürpertici örnek de Hollanda'dan. 2007'de Hollanda'daki BNN'de yayınlanan De Grote Donorshow (Büyük Donör Şovu), ölümcül hasta olduğu belirtilen bir kadının, böbreğini bağışlamak için nakil bekleyen üç hastadan birini seçmesini konu alıyordu. İzleyiciler cep telefonu mesajı ile önerilerini gönderiyordu. Mesajların geliri Hollanda Böbrek Vakfı'na bağışlanıyordu. Yarışmanın sonunda, ölümcül hasta olarak sunulan kadının aslında bir oyuncu olduğu, hastaların gerçekten nakil bekledikleri ama kadının durumundan haberdar oldukları açıklanmıştı. Yarışmanın yapımcısı olan, 1999'daki Biri Bizi Gözetliyor'un da yapımcısı olan Endemol şirketi, yarışmanın amacının "organ bağışı ile ilgili duyarlılığı artırmak" olduğunu öne sürmüştü. 'Sosyal sorumluluk' meraklısı kanalların yarışmayı Türkiye'ye getirip getirmeyeceği bilinmiyor.