'Kanlı Pazartesi'nin kırmızı medyası

“Çocukların psikolojisi bozuluyor” diyerek kurban kesimini eleştiren medya, dün kesimhaneden canlı yayındaydı. Haberlerde kendini kesen acemi kasaplardan, kovalayana boynuz atan öküzlerden geçilmedi. Bayramın sevinenleri çocuklar değil, kırmızı medya oldu.

soL (HABER MERKEZİ) Her yer kan içinde, etrafa saçılmış iç organlar, kesik başlar ve bunların arasında dolaşan çocuklar. Çok değil birkaç yıl önce, Kurban Bayramı'nın ikinci gününde, birçok gazete manşetinde bu fotoğraf vardı. Medeniyetlerin beşiği İstanbul'da, binlerce hayvanın kesilmesinin ardından ortaya çıkan görüntü, bir savaş meydanını andırıyordu. Üstelik bu manzara ne ilkti, ne de son.

Uzmanlar uyardı, medya bu sese kulak verdi. "Kurban kesilsin de göz önünde olmasın, aman çocuklar duymasın" denildi. Medyanın bu uyarılarını dikkate alan yetkililer, kurban kesiminin önceden belirlenmiş kapalı mekanlarda ve usta kasaplar tarafından yapılması talimatını verdiler. Ancak, değişen bir şey olmadı. Kesimden kaçan büyükbaş hayvanların boynuz darbeleriyle insanlar yaralandı. Acemi kasaplar kendini kesti. Çocuklar birkaç gün boyunca görüp sevdikleri koyunlarla gözyaşları içinde vedalaştı. Bayramın ilk gününde, Türkiye genelinde yaralananların sayısı 2 bine yaklaştı. Hassasiyetlerini bir kenara koyan medya da, kamerasını kaptığı gibi soluğu kesimhanelerde aldı.

"Havada kan kokusu var"
Sabahın ilk saatleriyle birlikte kesimhanelerden canlı yayına geçen televizyon kanalları, kasaplardan tüyolar aldı, çocuklarla sohbet etti, kaçan danaların peşinden merakla koştu. Saatlerce devam eden haberlerde, bayram sevincine eşlik eden trajikomik sahneler mevcuttu. Özellikle kesimhanelerde ve kaçan hayvanları kovalayanlar arasında bulunan çocukları haberlerine malzeme yapan medya, bayram öncesi verdiği sözleri ve yaptığı uyarıları unutarak, "haber uğruna hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı".

Vicdanlarını dizilerle rahatlattılar
Bayram sabahı kanlı görüntüleri kapmak için yarışa giren medya kanalları, verdikleri sözleri, yaptıkları uyarıları, rafa kaldırdı. Hayvanların katledilmesini diziler yardımıyla meşrulaştıran medya, kâh kurbanlık koyunları "affetti", kâh kurban kesmenin insana getireceği faydaları anlatan ulemalara söz verdi. Yemek programlarında kurban etinden yahniler kavrulurken, şov programlarına katılan ünlüler çocukken yaşadıkları "kesimden önce arkadaş olunan koyun" hikayelerini gözleri nemlenerek anlattılar. Ama hiç kimse, "yeter artık, hayvanlar bu vahşete kurban edilmesin" demedi.

Savaşın bilançosu: Yaralı sayısı 2 bine yaklaştı
İstanbul'da bayramın ilk günü kurban kesimi sırasında yaralanan kişi sayısının 600 civarında olduğu belirlendi. Yaralanmaların çoğunun bıçak ve satır gibi kesici aletlerle, bazılarının da hayvan darbesiyle meydana geldiği öğrenildi. Ümraniye Devlet Hastanesi'ne başvuran 65 yaralıdan bir tanesinin damar kesiği nedeniyle, Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirilen iki yaralının da, atardamar kesiği nedeniyle, durumlarının ciddiyetini koruduğu belirtildi.

İstanbul dışında, Eskişehir, Samsun, Erzurum, Sivas, Kayseri, Denizli, Bursa, Sakarya, İzmir, Yozgat ve Tokat'tan gelen yaralanma haberleriyle, bayramın kanlı bilançosunda toplam yaralı sayısı 2 bine yaklaştı. Kanlı pazartesinin kurbanları hastane kapılarına koşarken, medyanın en çok ilgi gösterdiği olaylar, kaçan hayvanların yakalanması sırasında verilen mücadele ve acemi kasapların neden olduğu yaralanmalardı. Bu bayramda da sevinen, çocuklar değil, kırmızı rengiyle medya oldu.