Geldiğinde 98 kiloydu şimdi 85 ve ölü

Medyatik "zayıflama doktoru" Muzaffer Kuşhan'ın İstanbul Polonezköy'deki zayıflama kampında 1,5 ayda 14 kilo veren 19 yaşındaki genç kız kalp krizi geçirerek öldü.
Kuşhan'ın tepkisi bunu söylemek oldu: "Geldiğinde 98 kiloydu, şimdi 85 kilo"

soL (HABER MERKEZİ) Polenezköy'de kurulu "Dr. Kushan's Clinic International" adlı zayıflama kampına yaklaşık bir buçuk ay önce kaydolan MSÜ Mimarlık 3. sınıf öğrencisi Dila Kurt'un, Dr. Muzaffer Kuşhan'ın programını uygulayarak bir buçuk ayda 14 kilo verdiği, dün ise oturduğu yerde aniden yere yığılarak hayatını kaybettiği belirtiliyor.

Kurt'un ailesi "olay yerinde doktor ve ambulans bulunsaydı Dila kurtulabildirdi" derken
dayı Necati Akkaya "Dila sandalyeden düşüp bayıldığında bir odaya götürüp kapı kilitlenmiş ve içeriye kimse sokulmamış. Aile olarak şoktayız. Olay adli makamlara intikal ettirilerek gereği yapılacak" açıklamasını yaptı.

Kuşhan'ın açıklamaları tuz biber ekti
Kalbi durmuş bir hastanın ambulansa bindirilmesi yerine derhal kalbinin çalıştırılmasının esas olduğunu belirten Kuşhan ise, hastaya kalp masajı, suni teneffüs, oksijen ve elektro şok gibi müdahalelerin uygulandığını söyleyerek şunları söyledi: "Dila'yı öldüren bir katil gendir. Yedikleri ve içtikleriyle alakası yok. Öyle olsaydı onunla aynı yemeği yiyen 60 kişi de ölürdü. Bu adli tıpta otopsiyle belli olacak." Kuşhan ayrıca, kliniğe sağlıklı girip ölü çıkan genç kız hakkında "Bizim oraya geldiğinde 98 kilo 600 gramdı. Şu anda 85 kilo." ifadelerini kullandı.

IHA'nın haberine göre Kuşhan, yıllar önce kampta kalp krizinden kaynaklanan bir ölüm daha yaşandığının hatırlatılması üzerine ise, "Ben rahatım. Konu savcılığa intikal etti. Burası kapatılsa ne olur ben dünyanın her yerinde bu işi yaparım" diye karşılık verdi.

Dila Kurt'un cenazesini teslim alan amcaları, "Herkese aynı reçetenin uygulandığı iddiaları var. Bunun peşinden gidiyoruz. Gerçekten burada büyük bir ihmal mi, yanlışlık mı var. Yoksa bazı insanlar para kazanmak için bilinçsizce uygulama mı yapıyor?" dediler ve adli tıp raporunda yer alan "ırsi" ibaresini "Bizim ailemizde böyle bir rahatsızlık yok. Kızımız kobay olarak kullanılmış olabilir" sözleriyle eleştirdiler.

Lüks klinikte sır disiplin!
Beslenme uzmanları, yaş, cinsiyet, beden tipi gibi metabolizmayı belirleyen farklı etmenlere göre farklılaşan kişiye özel diyetler uygulanması gerektiğini sıklıkla vurguluyorlar. Kuşhan'ın iki hafta önce Hürriyet gazetesinde Ayşe Arman'a verdiği röportajda "sır disiplin, sır otorite" sözleriyle tanıttığı lüks kliniğinde ise vücudun zorlanıp zorlanmadığına bakılmaksızın belirlenen diyet ve egzersiz programından asla sapılmayacağı vurgulanıyor.

Röportajda Kuşhan, daha önce Almanya'da ihtisas yaparken "alt çeneyi üst çeneye tellerle bağlama", "ince bağırsağın yarısını devre dışı bırakma", "mideye balon koyma" gibi cerrahi zayıflama teknikleri üzerinde çalıştığını söylüyor. "Bu kadar kısa zamanda insanı zayıflatmanın yanlış olduğunu düşünenler var. Verecek cevabınız var mı?" sorusuna ise Kuşhan şöyle cevap veriyor: "Buradaki insanlar kilo vermezlerse çok mutsuz oluyor. Ben çok sağlıklı bir diyet veriyorum ama bunun karşılığını istiyorum. 'Kusura bakma' diyorum. 'Çok kalori harca ki, iyi netice al!'"

Türkiye'den ve yurt dışından zenginlerin yüksek ücretler karşılığında "tedavi gördüğü" lüks kliniğin ünü ise elbette verdirdiği kilolarla doğru orantılı olarak artıyor. Başka bir deyişle: Ne kadar kilo, o kadar para. Bu anlayışla, zayıflama endüstrisi daha çok kurban verebilir.