"Erdoğan dışadönük İslamcı"

Rusya'da Davos'la ilgili olarak yayınlanan bir değerlendirme yazısında, Erdoğan'ın "dışadönük İslamcı" olduğu iddia edildi.

soL (HABER MERKEZİ) Rusya'nın Rosbalt haber ajansı tarafından yayınlanan bir değerlendirme yazısında, Erdoğan'ın "dışadönük islamcı" olduğu iddia edildi. Maksim Malkosh imzalı yazıda, Erdoğan'ın iç siyasette yapamadığını dış siyasette yaptığı iddia edilirken, iç siyasette "daha İslamcı" olamamasının nedeni olarak da ordu gösterildi.

"Olabileceği kadar islamcı"
"İç tüketim için tasarlanmış bir İslamcılığın" askeri rahatsız edebileceğini yazan Malkosh, Erdoğan hükümetinin bu nedenle "dış politikanın İslamcılaştırılması"na odaklandığını iddia etti. Erdoğan'ın, "iktidarda kalmasına müsaade edilebilecek kadar İslamcı" olduğunu, "Ilımlı İslamcılık" rotasından daha az ılımlı bir rota benimsemenin AKP için tehlikeli olduğunu dile getiren Malkosh, Türkiye'nin, laik devlet yapısını koruyan, daha önce üç kez darbe yapmış bir ordusu olduğunu belirterek, "Bu riske rağmen, şimdiki hükümet ve AKP, seçmenlerinin umutlarını boşa çıkarmamaya çalışıyor" dedi.

"Ordu içeride laikliği koruyor"
Türkiye'de ordunun laik yapıyı sadece ülke sınırları içerisinde koruduğunu iddia eden Malkosh, "İç tüketim için tasarlanmamış bir İslamcılığın askerleri rahatsız etmemesi lazım. İşte bu nedenle de, Erdoğan hükümeti, dış politikanın İslamcılaşmasına odaklanmış durumda" tezini savundu.

AKP hükümetinin, daha önce de, kamu kuruluşlarında türbanın serbest bırakılması, okullarda İslam eğitiminin yaygınlaşması gibi girişimlerde bulunduğunu belirten Malkosh, "Gene de Erdoğan Türkiye'yi olduğundan daha çok İslamcı olarak görmek isteyenleri memnun etmenin bir yolunu buldu" dedi. İç siyasette, belli engeller nedeniyle daha İslamcı davranamayan AKP'nin bu eksikliğini dış siyaset ile kapattığını, bunun da seçmenleri mutlu ettiğini vurguladı.

"Karar vermek güç"
"90'lı yıllarda Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilere bakarak, Arapların ve Müslümanların Ankara'yı ne kadar etkilediği ve aynı zamanda Türkiye'nin ne ölçüde Batı'ya yöneldiği konusunda bir kanaat edinmek mümkündü" diyen Malkosh, bunun günümüzde çok zor olduğunu belirtti. AKP hükümetinin dış politikada en önemli başlık olarak Avrupa Birliği sürecini gösterdiğini söyleyerek, "Ilımlı İslamcıların hükümetini, yeterince Batı'ya yönelmeyi arzulamadığı konusunda suçlamak yerinde olmaz" dedi. Malkosh, Erdoğan'ın "skandaldan birkaç saat önce" Barack Obama'ya Hamas'ı ve Hizbullah'ı terör örgütü listesinden çıkarması çağrısında bulunduğunu da hatırlattı.

"Spontane değil"

Erdoğan'ın Davos'taki hareketlerinin spontane olmadığını belirten Malkosh, "Türkiye Başbakanı'nın kendi hükümetinin İsrail'e olan tavrını dünyaya göstermek için fırsat aradığı hükmüne varmak mümkün" yorumunda bulundu. Erdoğan'ın, bu hareketin ardından toplumun dindar kesimi içi kahraman haline geldiğine dikkat çeken Malkosh, "Seçmenler, Erdoğan hükümetini İslamcılıkta yetersiz olmakla suçlayamaz artık. Aynı zamanda ordu, davranışlarında laik topluma yönelik herhangi bir tehdit göremez" dedi.

Olup bitenleri dramatize etmek için erken olduğunu ifade eden Malkosh, "Askeri iş birliği veya iş dünyasının ortak faaliyetlerine gelince, bu konular her iki ülke için kârlıdır" kanısında.