Buyrun cemaatin Abant sofrasına

Fethullah Gülen'in Abant toplantılarının bu yılki ikinci ayağı bugün başlıyor. Toplantı bu kez "darbe" tartışmaları sürerken "demokratikleşmeye" adandı. Katılımcılar arasında çok sayıda parti temsilcisi de var.

soL (HABER MERKEZİ) 1998 yılından bu yana beş toplantıyla zirve yapan 2007 ve iki toplantıyla yoğunluk açısından 2007'nin ardından gelen 2006 ve 2004 yılları hariç, genellikle Temmuz aylarında yılda bir kez toplanan Fethullah Gülen'e bağlı Abant Platformu, 2009'a iki toplantıyı birden sığdırdı. Platformun, AKP iktidarındaki Türkiye'nin hızlı dönüşümlerle çalkalandığı 2009 yılında düzenleyeceği 19'uncu toplantısı, "12 Eylül'den AB'ye siyasi partiler" başlığıyla yine Abant'ta sahne alıyor. Bilindiği gibi bir önceki Abant toplantısı Kürt sorunuyla ilgili olarak Kuzey Irak'ta gerçekleşmişti.

İlk kez Türkiye'nin siyasi partiler arenasından kimi renkleri ağırlayacak olan 19-20 Haziran tarihli toplantı, hem asker-sivil siyaset ilişkileri açısından ılıman rüzgarlar eserken birdenbire ortaya çıkarılan bir belgeyle oldukça gerilimli bir döneme girildiği, hem de "Kürt Tasarımı"nın kamuoyunu hazırlayacak ayrıntılarıyla uğraşılırken aynı zamanda da DTP'nin kapatılma davasının askıda tutulduğu bir dönemde, olağan tarihinden öne alınarak düzenlenecek olmasıyla dikkat çekiyor.

"Türkiye'de demokratikleşme gayretlerine katkıda bulunmak amacıyla, halihazırdaki hukuki çerçeve içinde siyasi partilerin geçmiş ve geleceği"nin ele alınacağı ilan edilen toplantıda, "Türkiye'nin demokratikleşme süreci"nin masaya yatırılacağı belirtiliyor.

AB'ye doğru adım adım
Türkiye'deki siyasi partilerin geleceği konusunun ele alınacağı oturumun konuklarından birinin Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Türkiye Danışmanı Ali Yurttagül olduğu ve sunumunun "AB açısından Türkiye'de demokratikleşme, siyaset ve AB süreci" üzerine kurulduğu, AKP'nin bir buçuk yıl önce "Sivil Anayasa" hazırlattığı "altı liberal Anayasa profesörü"nden biri olan Doç. Dr. Serap Yazıcı'nın da aynı oturumda "AB kriterleri ve siyasi reformlar" başlığında konuşacağı göz önüne alındığında, Fethullah Gülen'in "aydın örgütü"nün AB lobiciliği faaliyetlerine hız vermeye başlayacağı anlaşılabiliyor.

Yine "Sivil Anayasa" yazıcısı "altı liberal Anayasa profesörü"nden biri olan Levent Köker'in Yönetim Kurulu Dönem Başkanlığı'nı yürüttüğü Abant Platformu toplantısının, siyasi partilerin hukuki çerçevesinin ele alınacağı bölümde, "Anayasa ve siyasi partiler, "Seçim sistemi", "Parti içi demokrasi" ve "Siyasetin finansmanı", siyasi partilerin geçmişine ilişkin ise, "Tek parti dönemi ve çok partili hayata geçiş", "Asker ve siyasi partiler" ile "Toplum ve siyasi partiler ilişkisi" başlıkları ele alınacak.

Hangi "renkler" Gülen'in onayına ihtiyaç duyuyor
Siyasi partilerin geçmişi ve geleceğinin tartışma masasına yatırılacağı Abant toplantısına, AKP'nin temsilcileri olduğu kadar, içinden çıktığı Saadet Partisi'nin genel başkan yardımcısı Ahmet Demircan, "Kürt sorunun çözümünde tarihsel fırsat" planında iktidarın muhatabı olma konusunda hevesini fazlasıyla sergileyen Abdülmelik Fırat'ın onursal başkanı olduğu HAKPAR'ın genel başkanı Bayram Bozyel, Hüsamettin Cindoruk'un kredisinin tükenmediği bir kez daha kanıtlanan Demirel'in desteğiyle genel başkan seçildiği olağanüstü kongre döneminde Ergenekon haberleri üretiminde rekora koşan Fethullahçıların karşılarında muhatap görmeyi tercih ettiği Demokrat Parti eski Genel Başkanı Süleyman Soylu, helikopter kazası sonucu ölümünün ardından göklere çıkarılan Muhsin Yazıcıoğlu'nun faşist-dinci kırması partisi BBP'nin yeni Genel Başkanı Yalçın Topçu "müzakereci" olarak katılacaklar.

Toplantıya iktidar partisi kanadından ise, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AKP'li milletvekileri Reha Çamuroğlu ve Zeynep Dağı katılıyor.

MHP'nin, merkez sağı güçlendirmek niyetiyle DP ile birleşme hazırlığını sürdüren ANAP'ın, DTP'nin, CHP'nin ve irili ufaklı diğer sosyal demokrat parti veya partileşme girişimi temsilcilerinden sözgelimi ÖDP'den yeni ayrılan ve "yeni bir oluşum"da yer alacağı haberini veren Ufuk Uras'ın, özgün bir örnek olarak siyasi yaşamını sürdüren Genç Parti'nin veya Liberal Demokrat Parti'nin, platformun yönetim kurulundan davet alıp almadığı, davet edildiler ise toplantıya katılmama gerekçeleri bilinmiyor.

"Aydın" ve "barışsever" MİT'çi
Yarın başlayacak ve iki gün sürecek Abant toplantısının dikkat çeken katılımcılarından biri, "Kürt barışı" konusundaki çalışmaları toplumsal kaygılarından ötürü değilse kesinlikle devlet görevi olarak görülmesi yerinde olan, lakin Abant Platformu'nun "aydın" kategorisine sığışan MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş... AKP'nin sorunun çözümündeki gayretinin desteklenmesi çağrısını yineleyeceği aşikar olan Öneş, platformun Kürt sorununa odaklanan son iki toplantısının "ruhu"nu bugün başlayacak toplantının ana gündemine iliştirileceği araç işlevi görecek.

Başbakan'ın Vakıflar Müdürü'nün 12 Eylül, AB ve siyasi partilerle ne ilgisi var
Başbakan Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemindeki ekibinde yer alıp da Ankara'ya taşıdığı isimlerden, dönemin Emlak İstimlak Daire Başkanı, şimdinin Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt'ın toplantıya davet edilmesindeki amaç ise toplantı duyurusunu görenler açısından bir sır olarak kalacağa benziyor. "İstimlak" ve "Vakıflar" uzmanı bürokrat Beyazıt'ın siyasi partilerin geçmişi ve geleceği konusunda ne anlatacağı merak uyandırıyor.

"İslamofobiyle savaşan sosyalist" kontenjanından

Abant Platformu'nun 19. toplantısının dikkat çeken davetlilerinden bir diğeri de, Avrupa Parlamentosu'nun "İslamofobi'yle Mücadele Komitesi"nin başkan yardımcılığını yürütmüş Türk asıllı AP milletvekili Emine Bozkurt. Bozkurt, "Avrupalı Müslümanlar ile sağlıklı bir diyalogun eksikliğinden hareketle İslam'a ilişkin tartışmanın Türkiye'nin müstakbel AB üyeliğini de etkilediği"ni düşünen ve çalışmalarını bu yönde yoğunlaştırmakla Fethullah cemaatinin de özel ilgisini çektiği, "Abant ruhu"na AB'cilik ivmesi kazandırabileceği kolaylıkla çıkarsanabilecek bir isim...