Bölünmeye karşı islami temel

Ali Bulaç, bir süredir Kürt sorunu için dillendirilen dinci çözümde yeni bir aşama kaydederek, eğitim politikasının "İslami temelde" düzenlenmesini önerdi.

soL (HABER MERKEZİ) Başbakan Erdoğan'ın 2005 yılındaki Diyarbakır gezisi sırasında, "bu ülke halklarını bir arada tutan bin yıllık harç İslam'dır ve sorun ancak İslamla çözülür" demesinin ardından daha sık dillendirilen "Kürt sorununda dinci çözüm", Zaman ve Yenişafak yazarları tarafından sık sık gündeme getiriliyor.

Zaman yazarı Ali Bulaç, dünkü yazısında Kürt sorunu için çözüm önerilerini sıraladı. "İslami temelde oluşturulacak bir kardeşliğin" eğitim politikası olarak belirlenmesi, bunların en dikkat çekeniydi.

"İslami çözüm eğitim politikası olsun"
Bulaç, pek çok genel önerinin yanı sıra, "İslami temelde bütün etnik gruplar arasında kardeşlik ve işbirliği ruhunun güçlendirilmesi, gönüllü ve eşit ortaklı birlik ve beraberliğin bölünme ve parçalanmadan daha yararlı ve hayırlı olduğu fikrinin anlatılması, bunun bir eğitim politikası olarak öğretilmesi" gibi bir öneride de bulundu. Kürt sorununu etnik bir sorun olarak gören Bulaç, bu sorunun ortaya çıkışını "Cumhuriyetin kuruluşu dönemindeki din merkezli yapıdan milliyet merkezli yapıya geçişe" dayandırıyor.

Üst kimlik İslam
Son günlerde sık sık Kürt sorunu üzerine yazan Bulaç, 15 Ekim tarihli yazısında "üst kimlik İslam olunca, farklı topluluklar, kendi dillerini ve geleneklerini yaşayıp ifade edebiliyor, ama 'Türklük' üst kimlik olunca, herkes kendi dilinden ve geleneklerinden vazgeçmeye zorlanıyor. İslam-Osmanlı modeli ile modern Türkiye arasındaki fark, bu fikrin deneysel kanıtıdır" ifadelerini kullanmıştı. Bulaç, aynı yazısında, Kürt sorunun "dini duyguların zayıflaması" dolayısıyla ortaya çıktığını, "İslam kardeşliği"nin bunu çözmeye yettiğini düşünenlerin de olduğunu ama çözüm için çok önemli olmakla birlikte yeterli olmayabileceğini söyledi.

Kürt sorununda dinci tezler
Osmanlı devletinde Kürtler'in ve Türkler'in bin yıl bir arada yaşadığını sık sık dile getiren dinci köşe yazarları, sorunun uluslaşma fikrinden kaynaklandığını iddia ediyorlar. Ulus olgusunun Ortadoğu halklarına uygun olmadığını iddia eden yazarlardan Altan Tan, 18 Ağustos tarihli Zaman gazetesinde, "Ortadoğu'da baskın faktör, etnisite değil, din ve mezheptir" diyor. Star yazarı Mustafa Akyol ise kendilerine yöneltilen "İslamcı yazarlar ülkemizdeki Kürt sorununun geçmişte yaşanmamış, modern bir sorun olduğunu, kökeninin Cumhuriyet'le birlikte İslam'dan uzaklaşmakta aranması gerektiğini iddia ediyorlar" eleştirilerine, "çoğu son derece dindar olan Kürtler, Milli Mücadele sonrasında kurulan yeni rejimin Türkçü ve katı laik karakteri karşısında hayal kırıklığına uğramış, bu da Kürt milliyetçiliğini körüklemiştir. Bu, 'İslamcıların iddiası' değil, akademik dünyada kabul gören tarihsel bir gerçektir" yanıtını verdi.