soL (HABER MERKEZİ) Yaşanan ekonomik krizin faturasının, işten çıkarmalar doğalgaz ve elektrik zamlarıyla işçilere çıkarılmak istenmesine karşı Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Kamu Emekçileri Sendika Konfederasyonu (KESK) tarafından 29 Kasım Cumartesi günü Ankara'da gerçekleştirilecek miting için sanatçıların da katılımıyla bir basın toplantısı gerçekleştirildi.
Taksim Hill Otel'de saat 12.30'da gerçekleştirilen basın toplantısında sendika, demokratik kitle örgütleri temsilcileri izleyici olarak katıldı. Katılımcılara basın açıklamasını KESK Genel Başkanı Sami Evren okudu.
AKP'nin reçetesi yağma planı
Sami Evren yaptığı açıklamada, AKP hükümetinin ekonomik programına ve "kriz reçetesine" değinerek, "Hükümetin reçetesi, işten çıkarılmış yurttaşlarımızın ve ailelerinin yaşamlarını sürdürebilmelerini sağlamak için oluşturulmuş işsizlik fonunun yağmalanması, yurt dışındaki kaynağı belirsiz kara paraların aklanması, 2B orman arazilerinin haraç mezat satılması ve bankaların risklerinin üstlenilmesini kapsamaktadır" dedi.
Kriz toplumsal trajediye dönüşmesin
Evren, zamların geri alınması, işten çıkartmaların yasaklanması, gerçek gelire dayalı adil bir vergi sisteminin kurulması, kayıt dışı ve yasadışı ekonomik faaliyetlerin önlenmesi, kamu hizmetlerinin ücretsiz olması ve yoksul kesimlere doğrudan gelir sağlanması gibi tedbirlerin alınmasıyla, ekonomik krizin toplumsal bir trajediye dönüşmesinin önüne geçilebileceğini ifade etti.
Evren açıklamasında, emekçilerin taleplerini tüm toplumsal kesimlerle birlikte yan yana haykırabilmek için 29 Kasım'da Ankara'da buluşacağını söylerken, bu amaçla çağrılarına destek veren siyasi parti, meslek odaları, sendika ve demokratik kitle örgütlerine teşekkür etti. Evren, 29 Kasım'daki mitingle emekçilerin AKP'ye ilk ihtarını vereceğini vurguladı. İhtarın gereğinin yapılmaması durumunda ise eylemlerin giderek büyüyeceğinin altını çizdi.
Çelebi: 29 Kasım'da bedel ödetmek için meydana çıkıyoruz
Evrenin ardından DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi konuşma yaptı. Çelebi, mağdurlar olarak emekçilerin bir araya gelerek 29 Kasım'da alana çıkacağına dikkat çekti. Çelebi, yaşanan kriz sonucundaki mağduriyetin tüm Türkiye'nin sorunu olduğunu vurgulayarak, AKP iktidarıyla ülkede bir baskı sürecinin yaşandığını ve baskılar altında emekçileri, emeklilerin, memurların, kadınların ve sanatçıların bir araya gelmesi gerektiğini söyledi.
Çelebi, " Bir araya gelip, sermayenin saldırıları karşısında artık bedel ödememeliyiz. Bir önceki 2001 krizinde de bedel ödemiştik. Artık bedel ödetmeliyiz" dedi. Çelebi 29 Kasım'da Ankara'da sürece karşı seslerini gür çıkarırlarsa oyunu da bozabileceklerini ifade etti.
"Örgütlü örgütsüz herkes Ankara'da olsun"
Çelebi'nin ardından konuşan sinema oyuncusu Mehmet Ali Alabora, kendisinin DİSK'e bağlı Sine-Sen üyesi olduğuna dikkat çekerek, örgütlü örgütsüz herkesin hükümetten taleplerini 29 Kasım'daki Ankara mitinginde belirtmesi gerektiğini vurguladı. Alabora, AKP'den sermayenin çıkarlarını korurken, kendi sorunlarına çözüm sunmasını beklememek gerektiğini ifade etti.
Hekimlerin çıkarı emekçilerin çıkarıyla aynı
Türk Tabipler Birliği Genel Başkanı Gençay Gürsoy ise konuşmasında, Dev Sağlık İş'te örgütlü Kızılay çalışanlarının ve sağlık emekçilerinin 29 Kasım mitingi için yarın Ankara'ya yürüyüş başlatacağını açıkladı. Kocaeli, Eskişehir üzerinden Ankara'ya gerçekleştirilecek yürüyüşün ardından Ankara'daki mitinge katılacaklarını söyleyen Gürsoy, hekimlerin kendilerini artık emekçilerden farklı görmediğine, emekçilerle aynı çıkarlara sahip olduklarını anladıklarına dikkat çekti.
Alevi mitinginden sonra ikinci ihtar
ÖDP Genel Başkanı ve Milletvekili Ufuk Uras, Alevi Bektaşi Federasyonu'nun geçtiğimiz hafta kitlesel olarak Ankara'da düzenlediği mitingin ardından, 29 Kasım'daki mitingin hak taleplerinin yükseleceği ikinci "ihtar" mitingi olacağına dikkat çekti. Uras, ihtardan anlamayanlara yerel seçimlerde cevap verilecek olduğunu söylerken, emekçilerin krizin faturasını sermayeye ödetmek için Ankara'da olması gerektiğini ifade etti. Basın toplantısı yapılan konuşmaların ardından alkışlarla sona erdi.