soL (HABER MERKEZİ) Erdoğan'ın Danıştay'a yönelik "İkinci Anayasa Mahkemesi" eleştirisinden sonra başlayan tartışma sürüyor. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Erdoğan'ı destekleyen ifadeler kullanmıştı ve Danıştay'ı Anayasa'yı ihlal etmekle suçlamıştı.
Açıklama Anayasa Mahkemesi'ni bağlamaz
Önceki gün akşam saatlerinde bir televizyonun yayınına telefonla bağlanan Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, Haşim Kılıç'ın gün içinde yaptığı açıklamanın "heyet kararı olmadığını" ve "açıklamada yer alan değerlendirmelere katılmadığını" söyledi. Açıklamanın kendisi için de sürpriz olduğunu belirten Paksüt, "Bu açıklamanın başkanın yetki ve inisiyatifi ile Anayasa Mahkemesi adına yapıldığı anlaşılıyor" dedi.
"Altı üyenin kararını açıkladım"
Dün sabah gazetecilerin sorularını yanıtlayan Haşim Kılıç, "Belediyelerle ilgili geçici maddenin bir kısmı iptal edildi, bir bölümü de reddedildi. Bu 6'ya 5 oy çokluğuyla alınmış bir karardır, dünkü açıklamayla çoğunluk kararı veren 6 kişinin ne demek istediği kamuoyu ile paylaşılmak istenmiştir. Şahsi açıklamam değildir. Sayın Başkanvekili Paksüt zaten muhalefetteydi, görüşünü de kararda belirtti. Bu yüzden Osman Bey'in açıklamadan haberdar olmaması normaldir" dedi.
Tartışmanın ekseni kayıyor
Paksüt'ün, yapılan açıklamanın hiç kimseye danışılmadan yapıldığı yönündeki eleştirilerini "6 kişinin ne demek istediği kamuoyu ile paylaşılmak istenmiştir" sözleriyle yanıtlayan Kılıç, tartışmanın eksenini, kendisinin Başbakan'ın ardından yaptığı açıklamadan Anayasa Mahkemesi'nin kararına kaydırmaya çalıştığı dikkat çekti. Önceki gün Başbakan'ın ardından, yeni bir karar alınmamasına karşın yeni bir karar varmış gibi açıklama yapan Haşim Kılıç'ın dün yaptığı açıklamalarla durumu toparlamaya çalıştığı görüldü.
Sekiz üyeden karşı açıklama
Dün, Anayasa Mahkemesi'nin 8 üyesi, "Anayasa Mahkemesi başkanlığı tarafından, 'kapatılan belediyelerin dava açma süresine ilişkin' dün yapılan açıklamanın, Anayasa Mahkemesi'nin görüşünü yansıtmadığını" açıkladı.
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, üyeler Fulya Kantarcıoğlu, Mehmet Erten, Cafet Şat, A. Necmi Özler, Fettah Oto, Şevket Apalak ve Zehra Ayla Perktaş'ın imzaları bulunan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Anayasa Mahkemesi Başkanlığı tarafından 24 Aralık 2008 günü yapılan açıklama, Anayasa Mahkemesinin görüşünü yansıtmamaktadır. Anayasa'nın 149. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi, Başkan ve on üye ile toplanır, salt çoğunluk ile karar verir. Bu bağlamda, belirtilen usule uyularak yapılmayan açıklamalar Mahkeme görüşü olarak kabul edilemez."
Zaman'ın hinliği
Anayasa Mahkemesi üyelerinin açıklamasını "8 üyeden tuhaf açıklama ve ardında yatan ilginç gerçek" başlığıyla veren Zaman gazetesi, bu haberin ayrıntılarıyla oynayarak tartışmayı çarpıtmaya çalıştı. Anayasa Mahkemesi üyelerinin, Haşim Kılıç'ın 24 Aralık'ta yaptığı açıklama için "24 Aralık 2008 gününde yapılan açıklama, Anayasa Mahkemesi'nin görüşünü yansıtmamaktadır" sözlerine rağmen tartışmayı, 24 Aralık'taki açıklama değil de Mahkeme'de alınan karara ilişkin bir tartışmaymış gibi veren Zaman, Haşim Kılıç'ı destekleyenlerin dava görüşülürken çoğunlukta olduğunu kanıtlamaya çalıştı. Böyle bir yetkisi olmamasına karşın "Mahkeme'nin daha önce aldığı karardan fazlasını dile getiren Kılıç'ın açıklamalarına yönelik eleştirileri" "Mahkeme'nin aldığı kararlara yönelik eleştiriler" gibi gösteren Zaman gazetesi, yeni bir "gazetecilik başarısı"na imza atmış oldu.
"Zaten muhalifler"
Anayasa Mahkemesi üyelerinin yazılı açıklamasından sonra bir açıklama yapan Kılıç, kararın, 6 üyenin oyu ile alındığını belirtti ve "Bunun dışında kalan 5 arkadaşım zaten karara muhalifti. Yazılı açıklamada yapılan bu 6 arkadaşımızın gerekçeli kararda ne söyledikleri, ne yazdıkları ve gerekçenin ne olduğunu bir kez daha tekrarından başka bir şey değildir. Bu açıklama ihtiyacı, bazı yargı kuruluşlarının almış olduğu kararlar üzerine doğan zaruret üzerine yapılmıştır. Bizim kararlarımızın sonuçsuz kalmaması, etkisiz kalmaması, başkalaşmasına izin vermeme bu kurumu temsil eden Başkanın en başta görevidir" dedi.
Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesi'nin 8 üyesinin yaptığı yazılı açıklamayı nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, ''Bu üyelerden 2'si yedek üye, 1 asıl üye de mazereti nedeniyle davaya girmemiştir. Diğer 5 arkadaşımız da davaya giren, ancak muhalif kalan... Muhalefet şerhleri de kararda açıkça yer almıştır'' dedi.
Danıştay: Yargının saygınlığı zedeleniyor
Dün, Danıştay Başkanlar Kurulu toplantısının ardından yapılan açıklamada "Yargının saygınlığı zedelendi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın açıklaması talihsiz bir beyandır. Hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmıyor" denildi. Erdoğan'ın eleştirilerine de değinilen açıklamada "Başbakan'ın, bu beyanatında, Anayasal görev ve yetkilerini kullanan Danıştay'ı Anayasa Mahkemesi'nin yerine geçerek karar veren ve böylece yetkilerini aşan bir yargı yeri olarak göstermesi, üslup ve içerik bakımından hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan bir açıklama olarak değerlendirilmiştir" ifadelerine yer verildi.
"Kılıç'ın kendi görüşü"
YSK'nın (Yüksek Seçim Kurulu) bugünkü toplantısının ardından basın mensuplarına bir açıklama yapan YSK Başkanvekili Ahmet Başpınar, "Anayasa Mahkemesi Başkanı'nca Kurulumuz kararına yönelik olarak yapılan açıklamanın kişisel görüşü yansıttığının anlaşılmış olması nedeniyle bu hususta bir açıklama yapmaya ihtiyaç duyulmamıştır" dedi.
Kurumdan ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtlayan YSK Başkanı Muammer Aydın, "Yüksek Seçim Kurulu yasaları uygular. Yasalar ne diyorsa o konuda kararını veriyor" dedi.
"Başkan hukukçu olmayınca..."
Yaşanan gerilimi gazetelere ve televizyon kanallarına değerlendiren pek çok hukukçu, yaşananların sorumlusunun Haşim Kılıç olduğunde hemfikirdi. Kılıç'ın "hukukçu nosyonu"na sahip olmadığına değinen Süheyl Batum,Yekta Güngör Özden gibi hukukçular, bu durumun dünyada bir örneğinin daha olmadığını belirttiler.