soL (DIŞ HABERLER) İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İran'ı, insan haklarını ihlal etmekle ve ülkede insan haklarını savunucularının sesini kısmakla suçladı. Özellikle Küba, Venezuela ve Nikaragua üzerine hazırladığı raporlar nedeniyle ABD'nin çıkarlarına hizmet etmekle suçlanan kurumun sicili bir hayli kabarık. 
"ABD'ye yardım ediyor"
HRW, geçen yıl yayınladığı "Chavez Yönetiminde 10 Yıl" başlıklı raporu üzerine, Latin Amerikalı ve kıta üzerine çalışmalar yürüten 118 akademisyen tarafından, "gerçekleri saptırmak ve Latin Amerika'daki demokrasileri ezme mücadelesinde ABD'ye yardım etmek"le suçlanmıştı. Söz konusu akademisyenler, raporun "politik amaçlar" ekseninde kaleme alındığını ifade etmişlerdi.
"ABD'yi eleştirmek yetmiyor"
Kurum, sık sık, ABD'nin müdahale etmek istediği ülkelere ilişkin raporlarıyla gündeme geliyor. ABD'nin işgalini meşrulaştırmak için kullandığı "insan hakları" alanında çalışan kurumun, söz konusu ülkelerdeki ihlallere yönelik raporlara ağırlık vermesi, "rastlantı olamayacak denk düşmeler" olarak değerlendiriliyor. 
HRW, gerektiğinde ABD'yi de insan hakkı ihlalleri nedeniyle eleştirdiğini ve Guantanamo'yu gündeme getirdiğini hatırlatarak, kendisini aklamaya çabalıyor. Ancak kurumun faaliyetlerini adım adım izleyen bazı uzmanlar, bu görüşte değiller. 
Bu uzmanlara göre, HRW, emperyalist ülkelerde "insan hak ihlalleri"ne çok daha az yer verdiği gibi, söz konusu ihlallerin "yönetimsel hatalar"dan ya da bireysel yanlışlardan kaynaklandığını vurguluyor. ABD'nin müdahale alanındaki ülkelerde ise, ihlalleri "sistem sorunu" olarak tanımlanıyor. Bu da, ABD'de yönetimlerin, diğer ülkelerde ise rejimin değişmesi talebini beraberinde getiriyor. 
Uzmanların HRW'ye karşı iddialarında iki temel dayanak öne çıkıyor. Bunlardan birincisi, 118 akademisyenin, örgütün Chavez ve Venezuela Raporu üzerine sorularını yanıtlayan raporun yazarı Jose Miguel Vivanco'nun "bu raporu yaptık, çünkü Venezuela'nın dünyanın diğer ülkeleri için bir model olamayacağını göstermek istedik" sözleri. 
HRW, Irak Raporu'nda da, insan hak ihlallerini sadece "yönetsel sorunlar" olarak değerlendiriyor ve bu tutumu da haklarındaki iddiaları güçlendiriyor. Irak Raporu'nda, ABD ile direnişçiler arasındaki mücadelenin sivillere zarar verdiğini söyleyen HRW, aynı tepkiyi 1 milyon kişinin öldüğü Irak işgaline göstermemekle eleştiriliyor. ABD ve Iraklı direnişçiler arasında ayrım gözetmediğini iddia eden kurum, Felluce'deki çatışmalarda bazı ABD askerlerinin aşırı şiddet uyguladığını söylemekle yetiniyor. 
Pentagon'dan çıkan insan hakkı savunucusu!
Irak Raporu'nu hazırlayanlardan, kurumun askeri analiz uzmanı Garlosco, direnişçileri kastederek, "bunlar adalet önüne çıkarılması gereken suçlulular. Bizim ABD ile asıl derdimiz yakalanan insanlara işkence yapılmasıdır" diyor. NewYork Times gazetesine demeç veren Garlosco'nun aynı zamada eski bir Pentagon çalışanı olduğu biliniyor. 2003 yılında Pentagon'da Irak üzerine raporlar hazırlayan Garosco, başka insan hakları dernekleri tarafından ortaya atılan, Felluce'de ABD askerlerinin kimyasal silah kullandığına dair iddiaları "şüphe" olarak dahi raporuna almamakla tanınıyor. 
Kurumun ses getiren raporları Küba, Haiti, Nikaragua, Venezuela, Irak ve şu günlerde ABD'nin yönetimi bıraktırmaya zorladığı Mugabe üzerine. HRW, Libya için hazırlanan "insan hak ihlalleri" raporlarını ise, Devlet Başkanı Kaddafi'nin Batı ile anlaşmasının ardından bir kenara bıraktı.
HRW'yi de Soros destekliyor
Kurumun önemli destekçilerinin arasında ünlü spekülatör George Soros bulunuyor. İki üyesi Venezuela tarafından sınırdışı edilen HRW, Gürcistan'ın Osetya'ya saldırmasıyla başlayan savaşta, Gürcistan tarafını şiddet uygulamakla, Rusya'yı da egemenlik haklarına saygı duymamak ve kullanımı yasaklanan misket bombası kullanmakla suçlamıştı. 
'Özel mülkiyet yoksa hak ihlali var'
Kurumun en çok eleştirilen yanı, kullandığı "insan hakları" kavramına verdiği içerik. HRW'nin insan hakları kavramını ele alan uzmanlar, özel mülkiyet hakkının kurum için önemli bir kriter olduğunu söylüyorlar. Bu da özel mülkiyete izin vermeyen liderlerin otomatik olarak "hak ihlalleri yaptıkları" anlamına geliyor.