soL (İzmir) İzmir'de DİSK'in çağrıcısı olduğu "Emek ve Demokrasi" mitinginin çalışmaları hız kazandı. Temel sloganı "AKP elini emeğimden, ekmeğimden çek" olan mitinge Türk-İş, KESK ve TMMOB'la birlikte başta EMEP, Halkevleri, ÖDP, SDP, TKP olmak üzere çok sayıda parti ve sivil toplum kuruluşu da destek verdiğini açıkladı.
13 Eylül Cumartesi günü 14:30'da Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenecek mitingde, 12 Eylül 1980 darbesi ile başlayan ardından AKP eliyle sürdürülen işsizlik, yoksulluk, pahalılık ve adaletsizliğin artık durdurulması gerektiği vurgulanacak. Türkiye'de yürütülen Amerikancı, gerici ve piyasacı politikaların önüne geçilmesi gerektiğinin altının çizileceği mitingde 12 Eylül darbesinin işçilerin, emekçilerin kazanılmış haklarını ortadan kaldırmak ve uluslararası sermayenin taleplerini yerine getirmek üzere gerçekleştirildiği belirtilecek. Darbecilere, çetelere, hayır denilecek olan mitingde özgürlükçü, eşitlikçi, demokratik, bağımsız bir Türkiye vurgusu ön plana çıkarılacak.
Saldırının herkes farkında
Prof. Dr. İzge Günal DİSK'in 13 Eylül mitingine Üniversite Konseyleri Derneği olarak katılacaklarını belirterek, "Bu aslında bir süredir 'AKP'yi istemiyoruz' başlığı altında yapılan etkinliklerin Yurtsever Cephe dışında da taraftar bulduğunu göstermektedir. Emeğe, bağımsızlığa, demokrasiye en yoğun saldırıların AKP tarafından gerçekleştirildiğini artık herkesin fark etmesi gerekmektedir ve DİSK'in mitingi de bence bunun bir işaretidir" dedi.
Diğer önemli noktanın "12 Eylül'ün unutulmaması ve unutturulmaması" olduğunun altını çizen Günal, "Ortada darbe ve darbeci aranırken 12 Eylül ve Kenan Evren'in gözardı edilmesi kesinlikle kabul edilemez. Sanırım DİSK'in mitingi AKP ve 12 Eylül gericiliklerinin aynı sürecin bir parçası olduğunu göstermesi açısından da son dönemlerdeki en siyasi miting olur" dedi.
"İşsizim! Bu nedenle AKP'ye karşı Gündoğdu'da olacağım"
Özellikle AKP iktidarında sonra sosyal devletin çözüldüğünü ve insanların her gün daha çok yoksullaştırıldığını söyleyen ve şu an işsiz olan Aygül Aytekin "din siyasetiyle insanlar uyuşturuluyor, görüyoruz ve yaşıyoruz" dedi. 10 yıllık tekstil işçisi olduğunu söyleyen Aygül Aytekin "son bir aydır iş arıyorum. Ciddi işsizliğin olduğu bu dönemde en azından asgari ücretle ve sigortalı olarak çalışmayı istiyorum fakat henüz bir iş bulamadım. Bütün bu sorunların çözülmesi için siyaseti takip etmek, katılabileceğimiz eylemlere katılmak ve mücadele etmek gerekiyor. Bu nedenle İzmir'deki mitinge destek vereceğim" dedi.
"Mitingin sahibi biziz, benim"
İzmir sevgi yolunda ressamlık yapanlardan Hüseyin Varol "en başta şunu söyleyeyim, ben zaten son günlerde kiminle konuştuysam mitingin duyurusunu yapıyorum ve herkesi davet ediyorum. Demokratik kitle örgütlerinin hep beraber 13 Eylül'deki mitingde bir arada bulunması ses getirecektir" dedi. Alanların işçilere, emekçilere yasaklanmasının mücadeleyi geri düşürdüğünü söyleyen Varol "Emekçiler alanları tekrar geri kazanmalıdır, bu miting bizim, benim" dedi.
"Farkında olduğumuz için katılmalıyız"
Emekli bir sınıf öğretmeni olan Sema Say ülkemizin içinde bulunduğu durumun çok üzücü olduğunu dile getirip, "12 Eylül'ün ülkemizde yarattığı sarsıntının bugüne uzanan yıkımının farkındayız bu yüzden mitinge katılmalıyız" dedi. Bir eğitimci olarak 12 Eylül sonrası eğitimde gelinen noktanın, eğitimin gericileştirildiğinin, piyasacılaştırıldığının farkında olduklarının altını çizen Say, "eğitim emekçileri 12 Eylül'den itibaren değiştirilen müfredatlarla nasıl çaresizliğe düştüklerinin farkındalar bu yüzden katılmalıyız. Başöğretmen, uzman öğretmen, sözleşmeli öğretmen gibi ayrımlarla eğitim emekçilerinin hangi durumlara düşürüldüğünün farkında olduğumuz için 13 Eylül'deki mitinge katılmalıyız" dedi. Say, "Geleceğin insanlarını yetiştirenlerin 12 Eylül'den sonraki eğitim politikalarıyla çocuklarımıza nasıl bir gelecek, nasıl bir ülke bırakacakları ortadadır bunun farkında olduğumuz için bu mitinge katılmalıyız" dedi.