Türkiye Sanatçılar Hareketi: 'TÜSAK gayrimeşru'

Türkiye Sanatçılar Hareketi, Bilgi Üniversitesi’nde yapılacak “Sanat Konseyi Modeli” konferansı ile ilgili basın açıklaması yaptı. Sanatçılar, konferansı “iktidarın çıkarmak istediği TÜSAK yasasını kamuoyu nezdinde meşrulaştırma girişimi” olarak nitelendirdi.

(soL-Kültür) İstanbul Bilgi Üniversitesi santralistanbul Yerleşkesi’nde bugün 14.00-18.30 saatleri arasında yapılacak “Sanat Yönetiminde Yeni Arayışlar, Sanat Konseyi Modeli” konferansında, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından geliştirilen Türkiye Sanat Kurumu (TÜSAK) yasa önerisi, Bakanlık Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül ve İngiltere Sanat Konseyi’nden katılımcılarla tartışılacak.

Sanat Yönetiminde Yeni Arayışlar: Sanat Konseyi Modeli adlı konferansa Bakanlık temsilcileri de katılıp tasarıyı anlataca. Bilgi Üniversiesi Kültür Politikaları ve Yönetimi AraştırmaMerkezi (KPY) ve British Council işbirliğiyle düzenlenen toplantı bugün saat 14.00-18.30 arasındaki İstanbul Bilgi Üniversitesi santralistanbul Kampüsü, E1- 301’de gerçekleşecek.

İkisi çok farklı
“İngiltere Modeli” olarak sunulan TÜSAK tasarısı, internette ve çeşitli yayın organlarında yayınlandığı halde varlığı Bakanlık tarafından kabul edilmiyordu. Böylelikle ilk kez tartışılacak olan yasa tasarısının da varlığı kabul edilmiş oldu. Ayrıca, konuşmacılar arasında sanat kurumları ve sendikaların yani konunun asıl muhataplarının bulunması da dikkat çekiyor. Bakanlık, modelin İngiltere Sanat Konseyi’nden esinlenildiğini kendisini meşrulaştırmak için ileri sürse de iki model birbirinden tamamen farklı.

Türkiye Sanatçılar Hareketi, konuyla ilgili dün bir basın açıklaması yaptı. Sanatçılar Hareketi, TÜSAK yasa taslağının Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi ile Devlet Senfoni Orkestraları’nın yanı sıra Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün yasalarının lağvedilerek bu kurumların Türkiye Cumhuriyeti tarihinden silinmesini getirecek bir girişim olduğunu belirtti. Sayılan sanat kurumlarının aslında birer eğitim ve aydınlanma birimleri olduğu için toplumumuzun en değerli unsurları olduğunu ve yok edilemeyeceğini vurgulayan Sanatçılar Hareketi, İngiltere’de uygulanmakta olan “Sanat Konseyi” modelinin, TÜSAK yasa taslağı girişimiyle hiçbir ilgisinin bulunmadığını açıkladı.

Yapılan açıklamada, konferansın duyurusunda, sanatı yıkım tasarısı TÜSAK düzenlemesinin konunun paydaşları tarafından da tartışılacağının söylendiği, oysa açıklanan programda konunun birinci derecede paydaşı olan tiyatrodan, opera ve baleden, senfoni orkestralarından, korolar ve geleneksel sanat müziği, halk müziği topluluklarından, kültür sanat alanındaki demokratik kitle örgütlerinden hiçbir temsilcinin çağrılmamış olmasının düşündürücü olduğu söylendi.

Konuşmacılar kim?
Türkiye Sanatçılar Hareketi, “Konferansın amacı, iktidarın çıkarmak istediği TÜSAK yasasını kamuoyu nezdinde meşrulaştırma girişimidir. Türkiye Sanatçılar Hareketi’ni oluşturan kuruluşlar olarak bu yaşamsal konuda halkımızı bilgilendirmeyi görev biliyoruz” dedi.

Eczacıbaşı tarafından kurulan İKSV’nin Genel Müdürü Görgün Taner’in de konuşacağı belirtilen konferansta, sanat alanında faaliyette bulunan kurum ve kuruluşlardan konuşmacı bulunmaması dikkat çekiyor. Toplantıda Vasıf Kortun, Görgün Taner, Emre Gönen, Asu Aksoy, Margaret Jack ve Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül, İngiltere Sanat Konseyi modelini anlatacak.

Emma Stenning ve Christopher Gordon, Serhan Ada, Cem Erciyes, Serhan Bali de birer konuşma yapacak.

Siyaset müdahalesi
soL’a konuşan Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV) Başkanı Tamer Levent, “TÜSAK yasa tasarısı gayri resmi olarak ortalıkta dolaşmaya başladığında İngiltere Modeli’nden alındığı iddia edildi. İngiltere’nin modelini TOBAV başından beri savunuyor. Savunulma ve İngiltere’de ortaya çıkış nedeni, sanata siyasetçilerin müdahale etmemelerini sağlayacak bir yapı kurmaktır. Bu alan, sanat alanından seçilmiş, başarısına, yeteneğine ve adaletine güvenilir insanlardan oluşur. Ayrıca konsey, kendi kararlarını verir. Şimdi de biz bunu savunmuyormuşuz gibi bizim savunduğumuz konsey modelini öne sürüyorlar ama konseyin tüm kararlarını bakan onayına tabi tutuyorlar” dedi.

Kültür Sanat-Sen MYK Üyesi Yusuf Sağlam ise “Demokratik kitle örgütleri ve sendikalara katılım anlamında çağrı yapılmadığı için önyargılıyız. Biz bulunmak istediğimizi belirttik. Çünkü Bakanlık, defalarca ulaşmamıza rağmen bizi muhatap almamayı tercih etti. Bizi konuşmacı olarak kabul etmeyip daha önceden ayarlandığını söylediler. Biz de en azından soru-yanıt kısmında söz hakkı istedik” diye konuştu. Sağlam, “Yasayı hazırlarken örnek aldıklarını söyledikleri İngiliz Sanat Konseyi’nde sendikalar olmazsa olmazdı neden koymayı düşünmediklerini soracağım. Ayrıca sanat kurumlarına ilişkin bütçe bu kadar büyük tutulabiliyorsa bunca yıl neden bunların gırtlağının sıkıldığı da sorularım arasında” dedi.