“İnsanlık tarihinde ilk defa...” kalıbını içeren pek çok cümle kurulabilir. Ancak bu cümlelerin tamamı “1917 Ekim Devrimi ile birlikte insanlık tarihinde ilk defa sınıfsız bir toplumun yolu açıldı,” cümlesinin gölgesinde kalacaktır. Bundan yüz yıl önce, ilk kez üretim araçlarının tüm toplumun malına dönüştüğü; eşitliği, kardeşliği, özgürlüğü sınıfsız bir toplumsal temel üzerinde inşa eden bir siyasal sistem elle tutulur hale geldi. İnsanlığın düşlerinin, ütopyalarının dahi sınırlarını genişleten bir gerçekliğe kavuştu. Bu çok önemli siyasal, toplumsal, iktisadi olgunun, kültür ve sanat yaşamında da benzersiz karşılıkları oldu. Yeni bir toplum, yeni bir insan biçimlenmeye başladı.
soL Kültür ekibi olarak bu tarihsel atılımın yüzüncü yılında bir dosya hazırladık. Devrimin enerjisinin kültür ve sanata yansımalarını ele aldığımız dosyada Sovyet besteci Arseniy Avraamov’un müzik dünyasından Ekim Devrimi’nin kadınlarına, Orhan Kemal’le yapılmış Sovyetler’de gündelik hayata dair bir söyleşiden Nâzım Hikmet’in “Moskova’daki Yegâne Leninist Tiyatro Atölyesi”ne, Rus fütürizminden Dimitriy Şostakoviç’in futbol yazarlığına, şair ve yazar Akif Kurtuluş ile Sovyetler’deki Proletkült deneyimi hakkında yapılmış bir söyleşiden önümüzdeki günlerde Yazılama Yayınevi tarafından yayımlanacak olan Ekim Devrimi hakkındaki derleme kitaba dair pek çok konuyu ele almaya çalıştık. Aralık ayındaki gündemimiz ise “Aydınlanma” olacak. Ekim Devrimi’nin idealleriyle kaldığımız yerden devam ediyoruz.
soL Kültür
