Slavoj Zizek Boğaziçi Üniversitesi'ndeydi

Ünlü yazar ve sosyolog Slavoj Zizek Boğaziçi Üniversitesi'nde 3-4 Aralık tarihinde "Post İdeolojik Çağda İdeoloji: Hollywood" başlıklı bir konferans verdi.

Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall'de düzenlenen konferansı yaklaşık 500 öğrenci ve akademisyen takip etti. Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nün davetlisi olarak gelen Zizek, Avrupa Birliği'nden Hollywood'a, Yugoslavya'dan İsrail'e pek çok konu hakkında konuştu.

'Türkiye AB'ye üye olmalı'
Türkiye'nin AB'ye girmesi gerektiğini anlatan Zizek, "bunu hakediyorsunuz" gibi "küstahça" bir Avrupalı bakış açısıyla söylemediğini, AB'nin uyarılmaya ihtiyacı olduğunu ve belki bu uyarılma kıvılcımının İstanbul'dan çakılacağını anlattı.

Hollywood ve ideoloji üzerine konuşmasına devam eden Zizek'e göre, ideoloji insanların söylediklerinden daha fazla söylemedikleri... "Size büyük ve asil bir slogan söylendiğinde onun söylemediklerine bakın”. Aynı şekilde sosyal düzende de yazılı olmayan kuralların toplumu şekillendirdiğini söyleyen Zizek, “Babanız ‘kızlarla takılma’ dediğinde, bu aslında ‘erkek adamsın, yap tabii’ demektir. Yasak olanlar gerçekten yasak mıdır? Siz bir şey söylersiniz ve aslında herkes başka bir şey ima ettiğinizi bilir. İşte bu ideolojinin alanıdır” dedi.

Kapitalizmin meşrulaştırmada yeni arayışları
Hollywood'un yıllarca sömürdüğü seks sahnelerinden vazgeçmesi üzerinde duran Zizek bunun kapitalizmin kendini meşrulaştırma araçlarında değişikliğe gitmesiyle alakası olduğunu söyledi. Bu açıdan belgesellerin de oldukça yaygınlaştığını anlatan Zizek, insanların tamamına özellikle doğa ve yaşadıkları çevre konusunda endişe zerkedildiğini anlattı. Çizgi filmlerin dahi masum olmadığını anlatan Zizek, Tom ve Jerry adlı çizgi filmde aşağılama ve şiddetin meşrulaştırıldığını söyledi.

İnsanların inanmasından bağımsız olarak ideolojinin işlemeye devam edeceğini söyleyen Zizek'e göre "demokrasi" tam olarak inanılmayan ancak herkesin toplumun en iyi bu şekilde işleyeceğine inandığı bir sistem. İsrail'i örnek veren Zizek, "bu ülkenin yüzde 60'ı ateist. Gerçekten anketlerin sonuçlarına göre İsrail dünyanın en ateist toplumlarından birisi. Ancak aynı toplumun yüzde 70'i Allah'ın Filistin topraklarını kendilerine verdiğine inanıyor" dedi.

Zizek konuşmasını Fight Club filminden bir örnekle bitirdi: “Fight Club’da Edward Norton, patronu ile yüzleşmeye gider ve orada aslında kendini döver. Bizim de yapmamız gereken bu. ‘Hollywood filmlerini suçlayın’, ya da ‘Bu sunulan vahşi gerçekliktir’ demiyorum. Sadece kirli hayallerinizin, kirli fantazilerinizin alt katmanını irdeleyin diyorum.”

'Devlet kurmak Kürtler için çözüm olmayabilir'
Konuşmasının ardından kendisine yöneltilen sorulardan birisi ilginç olarak Kürt sorunu ve PKK hakkındaki düşünceleri oldu. Şiddet hakkında yazdığı kitaba dayanarak konuşan Zizek, PKK'yı tam olarak bilmediğini, Kürtlerin ezildiğini ise bildiğini söyledi. Zizek, "Kürtler eziliyor ama ayrı bir devlet kurmak yararlı mıdır burasından emin değilim" dedi. Şiddet'in PKK'dan bağımsız olarak gerici veya devrimci olabileceğini anlatan Zizek salt şiddeti eleştirmediğini niteliğini değerlendirdiğini söyledi. Bu noktada Chavez yönetimini anlatan Zizek'e göre başlangıçta "şiddet" uygulayarak eski sistemi çalışmaz hale getiren Chavez şimdilerde Latin Amerika popülizminden fazlası değil ve Slovenyalı düşünür Venezuella'nın geleceği hakkında karamsar.

'Saddam Hüseyin ABD işgalinden daha iyiydi'
Irak işgaline de değinen Zizek, Saddam Hüseyin'in ABD'lilerle ortak çalışmak gibi bir dolu kötülük yapmış olduğunu ancak şimdiki işgalin Irak'ı daha gerici ülke yaptığını anlattı. "Saddam kötü bir adamdı" diyen Zizek, "ancak en azından ülkesini laik bir biçimde yönetiyordu" dedi.

'Yugoslavya'yı etnik savaş parçalamadı'
Yugoslavya'nın parçalanması konusunda da konuşan Zizek, sorunu etnik çatışmayla değil, zaten hassas dengelere oturan Yugoslavya'yı yönetebilmek için Miloseviç yönetiminin bu denge durumunu bozmasıyla açıkladı. Yaşadığı deneyimlerin etnik çatışma kavramıyla çeliştiğini dahası Avrupa'nın iki yüzlü tutumuyla birlikte Balkanları etnik fanatiklerin yaşadığı coğrafya gibi göstermeye çalıştığını anlatan Zizek, "Tito zamanında etnik gruplar arasında hassas dengeler kurulmuştu, bu dengeler bozuldu" dedi.

'Komünizm mutlaka'
Son olarak kapitalizmin krizi ve sosyalizmin güncelliği hakkında sorulan soruyu yanıtlayan Zizek, ABD'de yaşanan kapitalist krizin sistemin daha iyi işlemesi için bir şok da olabileceğine dikkat çekti. ABD'de ilk defa sosyal demokrasinin gündeme geldiğini anlatan Zizek, alternatif bir sosyalist hareketin de olmadığını bu nedenle en ileri örneklerin "bankaları kamulaştıralım" noktasında olduğunu anlattı. Zizek, "bu krizle yıkılacak gibi görünmüyor ancak ben komünizmin geleceğine inanıyorum" dedi.

(soL-İstanbul)