Pasifik Ülkeleri ile Sosyal ve İktisadi Dayanışma Derneği (PASİAD) ve Türk-Çin Sanayici İş Adamları Derneği'nin (TÜÇSİAD) bu yıl birlilte hazırladığı"Çin'den Türkiye'ye 100 Entellektüel" isimli proje kapsamında, 2012 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan edebiyatçı Mo Yan Türkiye'ye geldi. 17 Şubat'ta İstanbul'a gelen Yan, bugün saat 11.00'de Shangri-La Bosphorus otelde Türk ve yabancı basın emekçileriyle birlikte bir basın toplantısı düzenledi.
Önceki gün, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le buluşan yazar İstanbul'daki ilk dört gününü tarihi ve kültürel mekanlarını gezerek geçirdiğini aktardı.
'Halkın çok mutlu ve huzurlu olduğunu gördüm'
Sultanahmet Camii, Ayasofya Müzesi, Yerebatan Sanrıcı, Harbiye Askeri Müzesi'ni gezdiğini ve Kapalıçarşı'dan alışveriş yaptığını anlatan Mo Yan, edindiği izlenimleri basınla paylaştı. Çin'li yazar, Türkiye'nin durumunun hiç de televizyondan izlediği gibi olmadığını aksine insanların burada çok mutlu ve huzurlu olduğunu ileri sürdü. Yaşanan değişimden bahsederken, sokakların ve dükkanların cıvıl cıvıl olduğunu ekledi.
İnsanların sokaklarda huzurlu bir şekilde yürüdüğünü savunan Yan, "Bir yandan vapurla Boğaz'ı dolaşıyorlar, bir yandan kıyıda balık tutanlar var. Gökteki bulutlar ve genel olarak atmosfer çok etkileyici" şeklinde açıklamada bulundu.
Yazar Yan, Boğaziçi Köprüsü'nün ayaklarında bulunan bir restoranda yediği yemeği ise şöyle anlattı: "Bir yandan ben balığımı yiyorum, bir yandan insanlar balık tutuyor, martıları uçuşu... Çay içip manzarayı izlemek en çok keyif aldığım şeylerdendi"
Mo Yan, Çincede bulunan "Bir kere görmek bin kere duymaktan iyidir" sözünü İstanbul'a geldikten sonra kendisine uyarlayarak "Bir kere tatmak bin kere görmekten iyidir" şeklinde değiştirdi.
'Türkiye tarihi değerlerine ve sanata çok önem veriyor'
Kapatılan kültür merkezleri, sinemalar, devlet opera ve balesinin yok edilmeye çalışılması, soylulaştırma projleri, sınırsız AVM inşaatları gibi daha bir çok sorunun yaşanmasına rağmen, İstanbul gezisinde unutamacayağı şeylerin başında, Türkiye'nin "tarihi değerlerine ve sanata verdiği önemin" olduğunu iddia eden Mo Yan, etkilendiği ikinci özelliğin de Türk kültürü olduğunu söyledi.
'Sansür bazen gereklidir ama...'
Bir gazeteciden gelen "Mo Yan sokaklarda insanların huzurlu bir şekilde dolaştığını söyledi ancak ben kendi mesleğimden örnek veriyorum, biz gazeteciler sansür uygulamaları ve baskı altında çalışıyoruz. Ayrıca tutuklu bir çok gazetecimiz de var, acaba Çin'de durum nasıl, sansür ne durumda?" sorusuna verdiği cevap tutarsızlıklarla doluydu.
Yan, sansüre karşı olduğuna dikkat çekmek istediğini ancak sansürün her yerde olduğunu söyledi. Cevabına "Sansür bazen toplumun bir ihtiyacıdır bazen de sansür gerek duyulmayan bir konudur" şeklinde devam eden yazr, daha önce, sansürü havaalanlarındaki x-ray cihazlarına benzettiği için eleşrtirildiğini anlattı ve ekledi: "Bunu söylediğimde yanlış anlaşılmıştım ama sansür de aynı havaalanlarındaki x-ray cihazları gibi güvenlik için var".