Neden Güney Afrika?

2010 Dünya Kupası Cuma günü G. Afrika ve Meksika arasındaki açılış maçıyla başladı. 80 yıllık kupa tarihinde ilk kez Afrika kıtasında yapılan organizasyon, kıtanın kara kaderini ve G. Afrika'nın ırkçı geçmişini "satmaya" odaklı bir pazarlama stratejisi ile düzenleniyor.

Dünyanın en büyük futbol organizasyonu 19. Dünya Kupası, Cuma günü ev sahibi Güney Afrika Cumhuriyeti (G. Afrika) ile Meksika arasında oynanan açılış karşılaşması ile başladı. 11 Haziran–11 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilecek kupaya, Avrupa'dan 13, Afrika'dan 7, Amerika'dan 7, Asya'dan 3 ve Avustralya'dan 2 olmak üzere toplam 32 ülke takımı katılıyor.

Bir ay boyunca milyarca kişiyi televizyonlarda ekran başına kilitleyecek olan dev organizasyon, aynı zamanda dünya gündeminin de ilk sıralarında yer alacak. 1930 yılından bugüne gerçekleştirilen Dünya Kupası'nın G. Afrika'da yapılan sonuncu organizasyonunun sunumu ve perde arkası, kupanın bir spor organizasyonundan daha fazlası olduğunu gösteriyor.

G. Afrika'da demokratikleşme mi ayrımcılık mı satılıyor?
19.'su G. Afrika'da yapılan Dünya Kupası'nın Afrika'nın en güneyindeki bu ülkenin hükümeti tarafından sunumu ve kupanın organizatörlerinin pazarlama stratejileri, G. Afrika'nın apartheid döneminden çıkmış, "demokratikleşmiş" olması ve ülkede ayrımcı politikaların terk edilmiş olmasına odaklanıyor. G. Afrika'da ayrımcı politikaların tümüyle terk edilmemiş olması ve fiilen ülkede ayrımcılığın devam etmesi gerçeği bir yana, halkı derin bir yoksulluk içinde kıvranan Afrika ülkesi, tüm siyasi ve kültürel ögeleriyle büyük bir pazarlama stratejisinin oyuncağı haline getirilmiş durumda.

G. Afrika, ekonomik krizden yoğun bir şekilde etkilenirken, resesyon yoksulluğun ve işsizliğin artmasına neden olmuştu. Dünya Kupası'nın organizatörleri, organizasyonun G. Afrika'ya verilmesi için, ülkede ayrımcı uygulamalarla şekillenen tarihini, bu politikaların "terkedilmiş" olmasını ve yoksulluğun pençesindeki ülkenin dünya ekonomisine entegrasyonunun hızlandırılmasını bir lobi unsuru olarak kullanmıştı. Dünya Kupası'nın bu ülkede yapılması ile ekonomiye 5,5 milyar dolarlık bir kaynak yaratılacağını iddia eden organizatörler, 415 bin kişiye de iş olanağı sağlanacağını söylemişlerdi. Ancak, kupanın başladığı şu günlerde G. Afrika'da işsizlik hâlâ yüksek seviyelerde. Öyle ki, yüzde 23,5 ile dünyanın en yüksek işsizlik oranına sahip ülkeleri arasında. G. Afrika'da resmi rakamlara göre siyahların işsizlik oranı ise yüzde 30'lara yaklaşıyor. Ülkede yoksulluk ise giderek yoğunlaşıyor. Ülke nüfusunun yüzde 50'si yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

G. Afrika için pazarlanabilir bir imaj geliştirmeye çalışan G. Afrika Ulusal Pazarlama Konseyi, 2010 yılında oluşturduğu Ulusal İletişim Ortaklığı ile ülkenin Dünya Kupası sürecinde halka ilişkiler faaliyetlerini yürütüyor. İletişim çalışmalarının merkezine ise Afrika kıtasının "yoksul ve istikrarsız" imajının değiştirilmesi kondu. G. Afrika'nın ve Dünya Kupası'nın bu ülkede gerçekleştirilmesinin ve bu sayede bir G. Afrika'nın bir marka haline getirilerek kıtanın "makus imajının" değiştirilebileceği iddia ediliyor. Ulusal İletişim Ortaklığı Konferansı'nda konuşan eski Bakan Essop Pahad, "Dünya Kupası organizasyonu bir spor olayından daha fazlasıdır. Afrika'nın dünyayı ağırlayabilme yeteneğini kazanması ile ilgilidir" demişti.

Neden Güney Afrika seçildi?
11 Eylül saldırılarından sonra şekillenen ABD dış politikası ve Afrika kıtasının emperyalizmin yeni hegemonya stratejilerinde merkezi bir yer tutması ile Dünya Kupası'nın Afrika'da gerçekleştiriliyor olması birbirleriyle uyumlu gelişmeler olarak gösteriliyor. Daha sonra ABD Başkanı olan Barack Obama'nın kimliği ve ABD'nin dış politika yönelimleri de, kupanın Afrika'da yapılması ile uyumlu gelişmeler olduğu belirtiliyor. 2004 yılında Afrika'da yapılması kararlaştırılan 2010 Dünya Kupası'nı G. Afrika yapmaya hak kazanmıştı.

Dünya Kupası'nın yerel düzenleme komitesi, kupanın sloganı olarak, "Afrika'nın insanlığını kutla"yı seçti. Kupanın resmi sponsorlarından Adidas, Zulu dilinde "kutlama" anlamına gelen Jabulani ismini verdiği ve bu kupa için tasarladığı futbol topunun tasarımında, "farklılıkların bir arada yaşaması"na vurgu yaptı. Futbol topu üzerinde kullanılan 11 renk, G. Afrika'da kullanılan 11 ayrı dili sembolize ediyor.

Ayrıca, 2010 Dünya Kupası'nın G. Afrika'da yapılmasına referansla, dünya medyası dev organizasyonun 11 Haziran Cuma günü gerçekleştirilen açılışını "Unite of All Colours-Dünyanın tüm renkleri, birleşin" mottosuyla haberleştirdi.

400 bin kişinin G. Afrika'ya gelerek, milyonlarca kişinin ise televizyondan izlemesi beklenen 2010 Dünya Kupası'nın uluslararası sponsorları, Adidas, Coca-Cola, Emirates, Sony, Hyundai, Visa, Budweiser, Castrol, Continental, McDonalds, Çin yeşil enerji şirketi YingLi Solar ve Hint bilişim devi Mahindra Satyam. Ulusal sponsorlar ise G. Afrika'nın en büyük bankası FNB, dünyanın en büyük çevre felaketine imza atan BP ve yarı özel telekomünikasyon şirketi Telkom.

Dünya kupasının resmi şarkısı, Shakira tarafından seslendirilen "Waka Waka- Time for Africa", sözleriyle G. Afrika'nın dünya kupası için seçilme nedenini tamamlıyor.

Dünya Kupası neyime...
Yüzde 24'e yaklaşan resmi işsizlik oranı, nüfusun yüzde 50'sinin yoksulluk seviyesinin altında yaşaması, ülkenin Apartheid döneminden çıkmasından sonra geçen 16 yılın G. Afrikalılara gerçek anlamda "özgürlük, demokrasi ve refah" getirmediğinin birer kanıtını oluşturuyor. G. Afrika, dünyada en yüksek AIDS hastası sayısının olduğu ülke ve yine dünyanın suç oranı en yüksek ülkelerinden birisi. G. Afrika'nın Gini Endeksi'ne göre, gelir eşitsizliğinin dünyada en yüksek olduğu ikinci ülke olması, "ayrımcı" politikaların sürdüğünü ve sınıfsal çelişkilerin giderek keskinleştiğini gösteriyor.

Bu rakamlardan da anlaşılacağı üzere, Dünya Kupası'nda satışa çıkarılan 3 milyon biletin belirlenen fiyatlarını G. Afrikalı nüfusun büyük bir kısmının karşılayabilmesi imkansız. Özellikle siyahi nüfusun birkaç aylık gelirine denk düşen en ucuz bilet fiyatı, 55 avro. Bu nedenle, 3 milyon biletin 100 binden daha azı G. Afrikalılar tarafından satın alınabildi.

Öte yandan, başta Cape Town olmak üzere Dünya Kupası maçlarının yapıldığı kentlerde, karnını doyurmak için seyyar satıcılık yapan ya da dilenen tamamı siyahi binlerce kişi, bu kentlerden uzaklaştırıldı.

(soL-Haber Merkezi)