Kirk Douglas’ın ardından: 103 yıllık sanat dolu, onurlu bir yaşam

Dün yaşamını yitiren ABD'li oyuncu Kirk Douglas geride 103 yıllık sanat dolu, onurlu bir yaşam bıraktı. Douglas, McCarthy'ci cadı avına boyun eğmeyen meslektaşlarına sahip çıkmış, uygulanan baskıları doğrudan karşısına almıştı.

Ogün Eratalay

Belirli bir kuşak için aslında hem oyunculuğu hem de kişiliğiyle aktörden öte bir isimdi Kirk Douglas. Yüz yılı aşkın yaşamış sanatçıyı 5 Şubat 2020 Çarşamba günü kaybettik. Douglas geriye 103 yıllık sanat dolu bir yaşam ve onurlu bir hayat bıraktı.

1916 doğumlu olan Kirk Douglas’ın asıl adı İssur Danieloviç Demskiy’dir. Ailesi günümüzde Beyaz Rusya sınırları içinde bulunan Gomel kentinden ABD’ye göçmüş ve New York kentine yerleşmiştir. Aile ABD’de Douglas soyadını benimsemiştir. Yoksul bir aileden gelen Kirk, küçük yaşından itibaren çeşitli işlerde çalışmak durumunda kalmıştır. Maddi durumu çok kötü olmasına rağmen okumaya çalışmış ve burs kazanarak yüksek öğretimine devam ederek oyunculuğa adım atmıştır. ABD’nin 2. Dünya Savaşı’na 1941 yılında girdikten az sonra orduya katılmıştır. 1944 yılına kadar USS PC-1139 su altı savunma gemisinde görev yapar, sonunda aldığı yaralardan dolayı terhis edilir.

ABD’ye döndükten sonra çeşitli radyo oyunlarında, reklamlarda ve tiyatro oyunlarında oynamaya başlar. 1946 yılında ilk sinema rolünü alır. 1950’li yıllar artık Kirk Douglas’ın yıldızının parladığı yıllardır. Billy Wilder’ın hem senaryosunu yazdığı hem de yönetmenliğini yaptığı Büyük Karnaval (Ace in the Hole) adlı filmi büyük başarı kazanır. Film kapitalizmin çarklarına kapılmış bir muhabirin vicdanıyla muhasebesini konu alır.

CADI AVI DÖNEMİNDE BASKILARI DOĞRUDAN KARŞISINA ALDI 

1950’li yıllar Sovyetler Birliği’nin özellikle ABD içinde karalandığı, komünistliğin azılı bir suç sayıldığı, Rosenberg’ler örneğinde olduğu gibi insanların Sovyet ajanlığı suçundan idam edildiği bir dönemdir. Bu karanlık siyasal atmosferi daha da ağırlaştıran bir durum da Amerikan Karşıtı Faaliyetleri İzleme Komitesinin (House Committee on Un-American Activities) varlığıdır. Daha çok Senatör Joseph McCarthy ile anılan bu komite özellikle toplumda çok tanınan sanatçıları kamuya açık oturumlarda sorgulamakta, komünist olup olmadıklarını sorgulamakta, adeta örtülü bir Engizisyon Mahkemesi gibi faaliyet göstermektedir. Komiteyle işbirliği yapmayanlar cezaevine atılmakta, kara listeye alındıkları için mesleklerini yapamamakta ve açıkça açlığa terk edilmektedir. 

Kirk Douglas siyasetle örgütlü bir şekilde ilgilenmese de bu siyasal atmosfer içinde uygulanan baskıları doğrudan karşısına alır. Bu dönemde artık yapımını da üstlenmeye başladığı filmlerde ABD toplumuna empoze kapitalist bakış açısını eleştirel bir şekilde ele alır. Buna ilaveten McCarthyci cadı avına boyun eğmemiş meslektaşlarına sahip çıkar. 

Zafer Yolları filminin posteri

Burada biraz da Douglas'ın Zafer Yolları adlı ünlü filminden bahsetmek istiyoruz. İngilizce özgün adı Paths of Glory olan ve Humphrey Cobb’un aynı adlı romanından uyarlanan filmin yönetmeni Stanley Kubrick'tir.

'MİLLİYETÇİLİK ALÇAKLARIN SON SIĞINAĞIDIR' SÖZLERİNE SANSÜR

1957 yılında çekilen film komünizm karşıtı histerinin etkisindeki ortamda çekilmiştir. Kirk Douglas, yönetmen Kubrick tarafından “Hollywood tarzı mutlu son” ile bitirilip seyirciyi sarsıcı etkisinin sıfırlanmasına müsaade etmemiştir. Kubrick’in önerisine göre idam mangası karşısındaki üç asker komutanların son anda karar değiştirmesiyle kurtulacaktır. Douglas buna itiraz ederek filmin orijinal gerçekçi ve ünlü sahnesine müdahale ettirmez. Savaş karşıtı film Avrupa'da birçok ülkede yasaklanmış ve yıllarca gösterime girmemiştir. Film Türkiye'de ilk kez 1977 yılında TRT’de gösterilmiş, filmde Albay Dax’ın saldırıyı milliyetçilik yaparak savunan General Mireau’ya söylediği "Milliyetçilik alçakların son sığınağıdır" sözü nedeniyle filmin gösterilmesi için öneri veren, dublajını yapan personel dahil olmak üzere filmin yayına hazırlanmasında görev alan personel hakkında savcılık soruşturması açılmış ancak filmin gösterimi engellenememiştir. Uygulanan bu sansürlerin etkisiyle film eleştirmenler tarafından yönetmenin en önemli eserlerinden birisi olarak değerlendirilse de önemli hiçbir ödül almamıştır.

SPARTAKÜS'TEKİ BAŞARILI OYUNCULUĞU

Spartaküs’ün setinde Kirk Douglas ve yönetmen Stanley Kubrick

Kirk Douglas, ABD’li solcu yazar Howard Fast’ın aynı adlı eserinden uyarlanan 1960 yapımı ünlü Spartaküs filminde solcu olduğu için kara listeye alınmış olan James Dalton Trumbo’ya iş verir. Film içerik itibarıyla Romalı egemen sınıflara başkaldıran boyunduruk altındaki gladyatörleri ve fethedilmiş halkları, emekçilerin bakış açısıyla ele alır. Kirk Douglas buradaki son derece başarılı oyunculuğuyla büyük beğeni kazanır.

Uderzo tarafından çizilen Asteriks çizgi kahramanının maceralarında “Kirk Douglas”a tıpatıp benzeyen karakter resmedilmiştir

Sonraki dönemde de pek çok başarılı yapıma imza atan Kirk Douglas ömrünün sonuna kadar sinemadan ve sanattan kopmamıştır.

Kaybettiğimiz bu deneyimli aktörü saygıyla anıyoruz.