İşte basının hali: Saray sözcüsü yazıyı beğenmeyince gazeteciyi işten çıkardılar

İktidara yakın Star gazetesinin kültür sanat sayfasında Melis Gönenç'in yazdığı Ruhi Su'ya ilişkin yazı, Erdoğan'ın bağlama da çalan sözcüsü İbrahim Kalın'da rahatsızlık yaratınca yayından kaldırılmıştı. Star yazıyı yayından kaldırmakla kalmadı, yazarı Melis Gönenç'i de işten kovdu. Hem de iş kanununun 'ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller' maddesinden…

Ahmet Çınar

AKP yandaşı medyada sansür işlemeye devam ediyor. Bunun son  örneklerinden biri Star "gazete"sinde yaşandı. Dijital Star kültür sanat editörü olarak çalışan Melis Gönenç'in yazdığı ve "Neoliberal kültürün isimleri dökülürken, Ruhi Su’yu yeniden ve yeniden dinlemekte yarar var" ifadelerinin yer aldığı yazı geçen ay yayından kaldırılmıştı. Yazıyı yayından kaldırmakla yetinmeyen Star, yazarı Melis Gönenç'in iş akdini feshetti. 

NE OLMUŞTU?

Bengi Bağlama Üçlüsü geçen 2 Kasım akşamı Cemal Reşit Rey'de 30. yıl konseri gerçekleştirmişti. Dijital Star'ın kültür sanat servisinde çalışan Melis Gönenç de, konserle ilgisi bir yazı hazırladı. Müzikteki neoliberal etkilerin eleştirildiği yazı, "Neoliberal kültürün isimleri dökülürken, Ruhi Su’yu yeniden ve yeniden dinlemekte yarar var" cümlesiyle bitiyordu. 

Star'da yayımlanan bu yazı, sarayın bağlama çalan isimlerinden İbrahim Kalın'ı sinirlendirdi. Gazete yönetimi 7 Kasım'da yazıyı yayından kaldırdı. 

Yazının yayından kalkması, soL'un da aralarında bulunduğu pek çok yayın kuruluşunda haber konusu oldu. 

İBRAHİM KALIN'A YAZILAN MEKTUP, GAZETE YÖNETİMİNİ ÖFKELENDİRDİ

Bunun üzerine Melis Gönenç, İbrahim Kalın'a bir mektup yazdı.

"Bu mektubu müzisyen İbrahim Kalın’a yazdığımı özellikle bilmenizi isterim" cümlesiyle başlayan mektupta şu ifadeler yer aldı: 

5 Kasım’daki “30. Yılında Bengi Bağlama Üçlüsü” başlıklı konser değerlendirme yazımın, 7 Kasım’da, “çok yukarılarda ciddi rahatsızlık doğurduğu” ifade edilerek, eleştirel kısımların düzeltilmesi ya da erişime kapatılması gerektiği söylenince çok şaşırdım; günlük siyasetin epey dışında bir konunun, üstelik şu ana kadar benzer yaklaşımlı hiçbir yazıma müdahale edilmemişken, nasıl olup da böyle bir rahatsızlığa yol açabileceğini anlayamadım, hala da anlayabilmiş değilim. Zaten ilgili bölümün yöneticileri de, “çok yukarısı”ndan başka bir gerekçe belirtmediler. Tabii, yazı erişime kapatıldı.

“Çok yukarısı”nın Cumhurbaşkanlığı makamı ve İbrahim Kalın olduğu söylenince, şaşkınlığıma başka duygular eklendi.

Önce sevindim; onca koşuşturma arasında kültür-sanat sayfalarını yakından izliyor olduğunuz varsayımı gerçekten sevindiricidir. Bunu, müzikle olan bağınızın derinlikli oluşunun göstergesi sayma eğilimindeyim.

Sonra mahcubiyet duygusu; ardında yüzlerce yazı ve bu alanda uzun yıllar bulunan biri olmadığım halde, “haksız bir ün”ün konusu mu oldum, endişesine düştüm. İzliyorsunuzdur, son zamanlarda bu tip insanlar o kadar çoğaldı ki…

En sonunda ise üzüldüm; bir müzik insanının, üstelik, ülkenin müzik yaşamının karmaşık ve zorlu sorunlarından haberdar olduğunu varsaydığım birinin, bu tarz bir “yasakçı” tutum içinde olması… O kişinin siz olmadığına o kadar inanmak istiyorum ki!

Kraldan çok kralcı birilerinin isminizin arkasına sığındığı ümidini taşıyarak,

Saygılarımla.

SANSÜR HABERİ MEDYAYA YANSIYINCA GAZETEDE NELER OLDU? 

Sansür haberi basına yansıyınca Türkmedya Dijital bölümünde kıyamet koptu. Genel yayın yönetmeni Yusuf Özhan görevden alındı. Yerine Diyanet İşleri Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler eski müşaviri olan Abdülkadir Özkan getirildi. Özkan, Melis Gönenç'e yeni çıkan bir kitabın tanıtımını yapması için yazarın telefonunu verdi. Gönenç de, okumadığı bir kitabı tanıtmak istemediğini, günlük ve değişken politikalara uzak olduğunu, bir siyasi hareket ve ideolojinin militanı olmadığını söyledi.  

YAZIYI KALDIRMAK YETMEDİ, YAZARI DA KOVDU 

Melis Gönenç'in İbrahim Kalın'a mektup yazması, Star'ın yandaş yönetimini daha da öfkelendirdi. Bunun üzerine Star yönetimi, Melis Gönenç'i "tazminatsız şekilde" işten çıkarmaya karar verdi. Gönenç'ten savunma istendi. Savunmayı reddeden Star yönetimi, iş kanununun 25/2 b ve h bendince Gönenç'in iş akdini feshetti. Yani Gönenç'i "ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller" nedeniyle tazminatsız olarak işten çıkardı. 

İşte Melis Gönenç'in işten çıkarılma belgesi: 

MELİS GÖNENÇ: SANSÜR VE YASAKÇI ZİHNİYET

Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz Melis Gönenç, soL'a yaptığı açıklamada, yaşadığı olayın, sansür ve yasakçı zihniyetin bir uzantısı olduğunu söyledi. 

Gönenç şunları söyledi: 

"Basın özgürlüğü, başkanlık rejimi gibi konular son yıllarda hep günlük siyaset odaklı tartışılır durumda. Oysa, konu, daha büyük bir bütünün, neoliberal kültür ve estetiğin bir parçası ve uluslararası boyuta sahip. Benim yaşadığım olay, işin müzik estetiğine de doğrudan etkisi olduğunu göstermesi bakımından anlamlı.

Ülkenin kültür ve sanat politikalarını belirleyecek olan Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu’nda, müziği temsil eden kişinin arabeskin klasik ismi Orhan Gencebay oluşu, Ankara’da açılmış olan çok tartışmalı Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’ndeki eğilimler… Hepsi aynı zincirin halkaları.

Cumhuriyet Türkiye’sinin kültür ve sanattaki ana yönelimine ve kurumlarına karşı, muhafazakar kesimlerin yıllardır dile getirdikleri 'sanatsal ve estetik özgürlük' söylemlerinin, gerçekte nasıl bir sansür ve yasakçı zihniyet taşıdığı her geçen gün biraz daha belli oluyor."