İsmail Beşikçi yeniden yargılanıyor

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yazar İsmail Beşikçi hakkında bir yazısından dolayı “PKK propagandası yapmak” suçlamasıyla dava açtı.

Yaşamının 17 yılını cezaevlerinde geçiren İsmail Beşikçi, yeni bir davayla karşı karşıya. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, İsmail Beşikçi hakkında, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi yayın organı 'Çağımızda Hukuk ve Toplum' dergisinde yer alan "Ulusların kendi geleceğini tayin hakkı ve Kürtler" başlıklı yazı nedeniyle "PKK örgütü propagandası yapmak" savıyla dava açtı.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali, Beşikçi’nin bu yazıda yer alan, "Kürtler 200 yıldır özgürlük için, özgür bir vatana kavuşmak için mücadele etmekte, bedel ödemektedir... Suriye, İran, Türkiye Kürtleri baskıyla, zulümle yönetmektedir... Kürtleri müştereken baskı altında tutan devletler her zaman politik, ideolojik ve askeri güçlerini, diplomatik güçlerini Kürtlere karşı birleştirebilmişlerdir. Bu müşterek denetimin hukuk, adalet yaratmadığı, bilakis hukuk ve adalet duygularını çiğnediği, rencide ettiği çok açıktır. Bu baskı ve zulüm süreçlerine karşı baskıya karşı direnme meşru bir hak olarak belirmektedir..." sözlerini "PKK propagandası" olarak değerlendirdi.

Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi, İsmail Beşikçi’yle dayanışmalarını ortaya koymak için bir açıklama yaptı. Açıklamada “PKK yönetimine yönelik gözünü budaktan sakınmayan eleştirileri dünya alemce bilinen bir kişiyi "PKK propagandası"yla suçlamanın abesliği bir yana, salt bu davanın açılmış olması dahi, düşünce ve ifade özgürlüğünün nasıl tehdit altında olduğunu somut biçimde gözler önüne sermektedir. Cumhuriyet Savcısı'nın cezalandırılmasını istediği "örgüt propagandası" değil, doğrudan fikir ve ifade özgürlüğüdür bu ise, egemenlerin başları her sıkıştığında, kabul ettikleri o daracık hak ve özgürlükler çerçevesini gözleri kırpmadan nasıl çiğneyebileceklerini bir kez daha -kimbilir kaçıncı kez- gözler önüne sermektedir. Bizler, Sarı Hoca'mızın aklını ve kalemini hapis tehditleriyle kilit altına almanın mümkün olmadığını biliyoruz. O yaşamının 17 yılını cezaevlerinde geçirdi ömrü uzun olsun, susmaktan, susturulmaktansa, bir 17 yılı daha göze alır...” denildi.

(soL - Haber Merkezi)