Ekrem Ataer Korosu 'tereddütsüz ve tam kadro' barış dedi

Cuma akşamı yayımlanan ve kısa sürede büyük ilgi ve destek gören ‘Suriye’den elinizi çekin, askerler evlerine dönsün’ deklarasyonuna 126 kişilik kadrosuyla tereddütsüz imza attığını ilan eden Ekrem Ataer Korosu'nun şefiyle kuruluş hikayelerini konuştuk. Kurulma sebepleri neden savaşa karşı barışı savunduklarını anlatıyor.

soL - Haber Merkezi

Ekrem Ataer Halk Korosu 126 kişilik kadrosu ile ‘Suriye’den elinizi çekin, askerler evlerine dönsün’ deklarasyonuna tereddütsüz imza attı ve bunu sosyal medya üzerinden duyurdu. Koronun şefi Ekrem Ataer ile korolarının kuruluş hikayesini ve metne neden imza attıklarını konuştuk. Koronun kuruluş hikayesi anılan çağrıda neden yer aldıklarını da anlatıyor aslında. Koro insanlar boş vakitlerini güzel geçirsin diye değil, sanat yoluyla örgütlenme ve örgütleme için kurulmuş. Güzel ses aramıyor, birlikte mücadele etmenin, şarkı söylemenin en güzel ses olduğuna inanıyor. Koro Ergenekon, Cumhuriyet Gazetesi gibi davalarda destek için duruşmalara katılmış, Gezi Parkı eylemlerinde şarkılar söylemiş, Taksim Meydan'ında şortlu kadın eylemi yapmış... 

Koro şefi Ekrem Ataer ile yaptığımız söyleşi...

Ekrem Ataer Halk Korosu ne zaman nasıl kuruldu?

1984 yılında Zeytinburnu'nda Deri işçilerinden kurulmuş bir halk korosu. Yurt dışında deneyimlediğim büyük halk kitleleriyle şarkılar, türküler söyleyen bir koro modeli.  "Bunu Türkiye'de yapabilir miyiz" diye başladık. O günden bugüne kadar toplam 1266 kişiyle çalıştık. Koro 2016 yılında Guinness Dünya Rekorları'na 1266  kadın ile Dünyanın En Büyük Kadın Korosu olarak girdi. 

Koro neler yapıyor?

Koro politik bir grup aslında. Bildik bir koro çalışması vardır. İnsanlar toplanırlar boş vakitlerini geçirirler. Koromuzun tarzı bu değil. Güzel ses aramıyoruz. Birlikte çalışıldığı vakit güzel ses çıkar. Birlikte ses çıkarmanın en güzel ses olduğunu düşünüyoruz. Birlikte çıkan ses hiç bir zaman kötü değildir. Bir anlamda, benim aldığım eğitimin bir kısmında da bu vardı. Sanat yoluyla örgütleme ve örgütlenme. Bunun bir pratiği idi bu koro. 36 yıldırda çalışıyor. 


Bir çok eylemde varlık gözterdi. Gezi Parkı eylemleri, Ergenekon'da Silivri'de davalara katılma. Şortlu kadın eylemini Taksim Meydan'ında yaptı. Yani süreki konserler. 
Koromuzun bir önemli meselesi de kadın. Kadın çalışmasının önde olduğu bir çalışma. Tam bir sivil toplum mantığı ile kamu oyunda söyleyeceğimiz sözleri şarkılar, türküler ile söylüyoruz. 
Bu koronun erkekleri bundan beş yıl önce mor etekler giyerek sahneye çıktı. Bu kadına saldıran, hor gören, şiddet uygulayan, tarifi erkekse biz o erkek grubuna uymuyoruz. Etekleri giyiyoruz, çıkıyoruz sahneye dedik. Ortalık yıkıldı tabi. Hiç bir siyasi görüşün kapısında olmayan bir gurubuz. Fakat bütün siyasi görüşleri biz davet ederiz, kapımız açıktır. Ama tabi biz ne kadar davet edersek edelim Türkiye'nin özgürlükçü, demokratik, ilerici, sosyalist yelpazesinin içerisinde buluşulur. Fraksiyonel ayrımları olan gruplar bizde buluşurlar, birbirlerini yemezler. 
Aynı alanlarda marşlar söylerler. Kadınlar için hukuki destek de sağlıyoruz. 

Suriye savaşıyla ilgili olarak neler söylemek istersiniz? Metne neden imza attınız?

Ekrem Ataer ve eşim Ece Ataer olarak biz zaten imzalarımızı verdik. Bugün ben bunu provamızda koromuza açtım. Koro, 'Hocam biz neciyiz burada? Biz hepimiz 30 küsur yıldır yoldaşız. Biz bu yoldaşlığımızı ifade etmek durumundayız. Biz de imza atıyoruz' dediler. Şarkı söyleyen, türkü söyleyen, zamamında göğüs göğüse meydanlarda mücadale eden bir grubun savaş yanlıısıyız demesi zaten beklenemez. Toprak anayla büyüdük, kadınla hareket ediyoruz. Bu insanların olduğu yerde de zaten bu beklenirdi. Hiç bir evladımızın ölmesini istemiyoruz, savaşa dur demek istiyoruz.