Devlet Tiyatroları'nda oyuncu olmak

Yasaklanan oyunlar, kapatılan sahneler, Osmanlı’ya ya da 15 Temmuz’a övgü düzmek için ayrılan ödenek ve bütçeler… Devlet Tiyatroları son günlerde bütün bunların yanı sıra, uzun bir süredir açılmayan kadro sınavları ve mezun sanatçıların çalışma koşullarına isyanı ile de gündemde... soL Haber olarak Devlet Tiyatroları'nda AKP'li yıllar ve tiyatro emekçilerinin çalışma koşulları dosyasını…

Emre Falay

AKP’li yıllarda sanata ve sanatçıya saldırının pek çok boyutuna tanık olduk. İçine tükürülen, “ucube” olarak hedef gösterilen heykeller, “milli ve manevi değerlerimiz” terazisinde değerlendirilip hakkında ferman çıkarılan bale ve opera gösterileri, yasaklanan, basılan sergiler…

Tiyatrolar ve tiyatro sanatçıları da bu saldırılardan payını aldı. Sanat kurumlarının yok edilmesine dönük hamlelerin doruk noktalarından biri 2014 yılında tartışmaya açılan Türkiye Sanat Kurumu (TÜSAK) yasa tasarısıydı. Tasarı Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi, Devlet Senfoni Orkestraları gibi halkın sanatla buluşması için büyük önemi olan kurumların kapatılması, kültürel-sanatsal üretime devlet desteğinin azaltılması, binlerce kültür emekçisinin mağdur edilmesi anlamını taşıyordu. Sanat emekçilerinin yoğun protestosu ile tasarının geri çekilmesi, saldırıların durdurulduğu anlamına gelmeyecekti.

Tiyatrolar Akün ve Şinasi sahnelerinin gizlice satışına gösterilen tepki, “bu yıl yalnızca yerli oyunlar sahnelenecek” denerek fiilen yasaklanan Çehov, Brecht, Shakespeare ve Dario Fo oyunları ve nihayet AKP gericiliğinin çürümeye terk ettiği Atatürk Kültür Merkezi ile gündemde kalmaya devam etti.

AKP’nin sanat alanlarına saldırısı sadece gericilik, sansür gibi başlıklar üzerinden yaşanmadı, yaşanmıyor. “Devlet tiyatro mu yapar” ya da “kaç yaşına gelmiş, hâlâ devlet sanatçısı, kadrolu, yattığı yerden maaş alıyor” şeklinde liberalizmin en alçak söylemi ile karalanarak yok edilmeye çalışılan devlet tiyatroları, 2010 yılından bu yana açılmayan kadro sınavları nedeniyle de adeta çürümeye terk ediliyor.

MEZUN SANATÇILARIN İSYANI

Devlet Tiyatrolarında çalışan mezun sanatçılar, geçtiğimiz hafta önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yaptıkları bireysel başvuruları ve sonrasında da change.org sayfasında açtıkları kampanya ile gündeme geldiler.

Peki, mezun sanatçılar ne talep ediyor?

Mezun sanatçıların Devlet Tiyatroları ile çalışma ilişkisi 375 sayılı KHK'nin ek 7. maddesi ve Bütçe Yasası'nın 23. maddesi uyarınca her yıl Maliye tarafından vizelendirilen ve hiçbir yasal düzenlemeye tabi olmadan sürekli olarak kadrosuz çalışmanın önünü açan sözleşme ile şekilleniyor.

Bu sözleşmenin mezun sanatçıların hayatına yansıması şöyle:

  • Mezun sanatçının sigortası sadece çalıştığı gün için yapılıyor.
  • Mezun sanatçı günlük yevmiye alıyor. Yani bir gün içinde oyun, prova, oyun+prova, matine+suare, prova+matine+suare, oyun+başka bir oyun şeklinde çalışmak zorunda olsa bile sadece tek yevmiye alabiliyor.
  • Mezun sanatçı müdürlük ya da yönetmenin inisiyatifi doğrultusunda işten çıkarılabiliyor, yani güvencesiz çalışma koşullarına sahip.
  • Sezon çalışmaları başlamadan önce yeni oyun seçmeleri yapılıyor ve seçilen sanatçılarla sezonluk sözleşme imzalanıyor.
  • Mezun sanatçı günlük işçi statüsünde olduğu için herhangi bir teşvik ya da prim uygulamasına tabi değil.
  • Yine bu statüden ötürü mezun sanatçıların hukuki olarak örgütlenebileceği ve hak mücadelesi yürüteceği bir sendika da mevcut değil.

Diyelim ki, pek çok engeli ya da kişisel inisiyatifi aşarak mezun sanatçı bir oyuna seçildi ve sezonluk sözleşmeyi imzaladı. Bu durumda onu neler bekliyor?

Ağustos ayı ortasından itibaren yeni oyunun provasına başlanıyor. Ortalama bir buçuk ilâ iki buçuk aylık bu süreçten sonra aylık programa bağlı olarak oyunlar sahneleniyor. Bu aylık programlar kısa vadede oluşturulduğu için ekibin her an temsile ve turneye hazırlıklı olması gerekiyor. Bu durum, aynı zamanda ayda kaç gün oynayacağını netleştiremeyen mezun sanatçının aylık gelirini hesaplayamamasına neden oluyor. Bu program belirsizliği, çoğu zaman mezun sanatçının başka bir işte çalışmasını da engeller nitelikte. Sezon kapandığında ise mezun sanatçı maaş alamıyor. Mevcut bir oyuna devam edilecekse mezun sanatçının maaş alamadığı dönem Mayıs sonundan Eylül ayının ortasına kadar, yeni bir oyuna girilirse Mayıs ayı sonundan Eylül ayı başına kadar uzuyor.

MEZUN SANATÇILAR NE İSTİYOR? 

2010 yılından bu yana Devlet Tiyatroları’nda kadro sınavı açılmıyor. Sayısı giderek artan üniversiteler ve konservatuarlardan mezun olan sanatçılara herhangi bir istihdam alanı sunulmuyor. Bugün sayıları 800’e yaklaşan mezun sanatçılara her yıl yaklaşık 150 mezun daha eklenmekte. Çoğu durumda asgari ücretin de altında bir gelirle yaşamlarını ve mesleklerindeki faaliyetlerini sürdürmeye çalışan mezun sanatçılar, Devlet Tiyatrolarındaki sözleşme ile yıllık kadroya alım yapılmasını ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi talep ediyor.

YARIN: Mezun sanatçılar ne diyor?