'Barakalara barış, saraylara savaş!'

Tiyatro Pera sezonu 4 Ekim'de ilk kez sahnelenecek olan 'Barakalar ve Saraylar' ile açıyor. Oyun, Büchner'in sert bir düzen eleştirisi içeren iki eserinden yola çıkılarak özgün bir düzenleme olarak sahneye taşınmış.

soL - Kültür Sanat

Tiyatro Pera, yeni sezondaki çalışmalarını bir basın bülteniyle duyurdu. Sezonun ilk oyunu "Barakalar ve Saraylar". Georg Büchner’in eserlerinden düzenlenen, yazarın 1834 yılında Fransız Devrimi’nden etkilenerek kaleme aldığı "Hessenli Köy Postacısı" ve 1835  yılında yazdığı "Leonce ile Lena" adlı oyunun iç içe geçmesinden oluşmuş "Barakalar ve Saraylar", ilk kez seyirciyle buluşacak. 

Oyunun ve bildirinin çevirisi, tasarım ve reji Yücel Erten’e ait. Kostüm tasarımını Fatma Öztürk’ün, ışık tasarımını Zeynep Özden’in, müzik tasarımını Nesrin Kazankaya’nın, dekor uygulamasını Pınar Demir’in yaptığı oyunda görev alan oyuncular: Aydın Sigalı, Alican Yılmaz, Melih Düzenli, Selin Sevdar, Gökçe Burcu Zümrüt, Nurşin Durmaz, Doruk Akçiçek, Nazmi Karaman, Vakur Pehlivan, Ege Gritcu.

Tiyatro Pera ekibi oyunu şu cümlelerle sunmuş:

Barakalar ve Saraylar (Leonce İle Lena Üzerine Bir Çalışma)”, Georg Büchner'in 1834 yılında Fransız Devrimi’nden etkilenerek kaleme aldığı, "Hessenli Köy Postacısı" adlı, düzen eleştirisi içeren bir bildiriyle; 1835  yılında yazdığı "Leonce ile Lena" adlı oyunun iç içe geçmesinden oluşmuş özgün bir düzenlemedir.

(...)

Sömürü düzenine, mutlak monarşiye ağır bir eleştiri getiren, politik bir manifesto karakterini taşıyan, üst başlığı “Barakalara Barış! Saraylara Savaş!” olan bildiri, Büchner’in yayımcı arkadaşı Weidig tarafından Temmuz 1834’te 150 adet basılır. Ancak Büchner’in arkadaşları bildirileri dağıtamadan tutuklanırlar, hapse girip, işkenceden geçerler. Büchner ülkesini terk eder. Eğer bildiriler dağıtılabilseydi ve bir yıl sonra yazılan “Leonce ile Lena” oyunundaki insanlarla buluşabilseydi acaba neler olurdu?   
 

Büchner'in iki eserinden yola çıkılarak hazırlanan ve özgün bir düzenleme olarak sahneye taşınan "Barakalar ve Saraylar", Ekim ayından itibaren izlenebilir.

ANLATILAN SENİN HİKAYENDİR: TER

Seyirciyle ilk kez buluşacak olan bir diğer oyunsa "Ter". Amerikalı yazar Lynn Nottage’ın Pulitzer ödüllü oyunu "Ter", Türkiye'de ilk kez sahneleniyor. 
2000’li yıllarda ABD’de yaşanan büyük ekonomik krizde, kapitalizmin sömürüsünü işçi sınıfının dünyasından aktaran oyun, Reading’te, çelik fabrikasında çalışan zenci ve beyaz Amerikalı bir grup işçinin yaşamını ve işten çıkarılmalarının ardından yaşadıkları yüzleşmeleri konu ediniyor.

Ayrıca, geçtiğimiz sezonlarda seyirciyle buluşan Christopher Durang'in “Vanya, Sonya, Masa ve Spike” Hans Fallada’nın romanından Nesrin Kazankaya’nın uyarladığı “Herkes Tek Başına Ölür”, Nesrin Kazankaya’nın yazdığı “Onların Hikayesi”, “Ben Senim”, "Kazaen (Beyoğlu'nda Çarpışmalar)" adlı oyunlar, bu sezonda da seyirciyle buluşmayı sürdürecek.