Arabesk tartışması

Fazıl Say’ın “Arabesk yavşaklığından utanıyorum” demesi polemik başlattı.

Ünlü piyanist Fazıl Say’ın arabesk hakkındaki yorumları, tartışmaya sebep oldu. Say, Facebook sayfasında “Arabesk yavşaklığından utanıyorum” diyince, birçok kişi Say’a tepki gösterdi. Say da gelen tepkileri “Yavşaklık lafı yerine oturdu” diye karşıladı.

Fazıl Say, Facebook sayfasında şunları yazdı: “Arabesk müzik, arabesk yaşam tarzının betimlemesidir. Aydınlığın, çağdaşlığın ve öncülüğün, sanatçılığın sırtına külfettir. Emek karşıtıdır, duyarsızlıktır ve yaratamamaktır! Etik dışı ‘yalan dolanla’ doludur. Ortadoğu işi, 3. sınıf, acındırmaca, tembellik, yeteneksizlik, rant, çamur, muallaklıklar üzerinden yaşar. Arabesk müziği yapan yapsın! Bu sayfaya tek gık diyeni yukarıdaki sebeplerden hemen atacağım! Türk halkının arabesk yavşaklığından utanıyorum, utanıyorum, utanıyorum!”

“Seni müzisyen sanmıştık”
Fazıl Say’a ilk tepki gösteren isimlerden birisi Işın Karaca oldu. Karaca, Say’a “Türkiye’de yaşadığınızı hatırlatırım! T.C.’de azınlığın dinlediği bir müzik icra etmeye çalıştığın ise cabası! Yazık, sizi müzisyen sanmıştık! Kendi oğlum “klasik müzik” eğitimi alırken, onun beğendiği bir müzisyenin böyle laflar sarf etmesi ne acı” şeklinde tepki gösterdi.

“Sen bugün varsın, ben yarın varım”
Say, tepkiler üzerine Twitter sayfasında “Kendi memleketimde sevilmemek anlaşılmamak her şey bitti demek değil. Daha iyi olma, ruh ile üretme, kendin olma arzusu biterse dertlenirim...” mesajı yayınladı. Say’ın bu mesajına Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan “Şu sıcakta bir de Fazıl Say'ın kafa ütülemesine maruz kalmak” diye yanıt verince, ikili arasında sert bir mesajlaşma yaşandı:

Fazıl Say: Bir elinde kuran bir elinde konyak yeterince sıcak sana zaten. Çok değerli kafanın ütülenmemesi için takipçim olmayacaksın, değil mi?
Ahmet Hakan: Eğer tartışma kapasiten buysa, senin hakkından ancak Hakkı Bulut gelir.
Fazıl Say: Kıskandığın şey ne biliyor musun? Söyleyeyim. Sen bugün varsın. Ben yarın da varım... Twitter takipçim de olmayıver. Az kullanırım.
Ahmet Hakan: Ben bugün de yokum, yarın da olmayacağım. Sen bugün de, yarın da olacaksın. Ama ben senin gibi olmaktansa, olmamayı tercih ederim.
Fazıl Say: Ah ah, benim gibi olmakta ne var? Kendimi ifade ediyorum müzikle. Tüm gezegen anlıyor. Sen ifade edemiyorsun. Türkiye anlıyor.
Ahmet Hakan: Orhan Baba’nın şarkıları bile bu kadar arabesk olamadı. Çok arabesksin birader
Fazıl Say: Yanlışın var, arabesk olamam ki ben. Anlamadığın müzik konularını geç şimdi... Anayasa’ya ‘Havet’ oyu mu vercen?
Ahmet Hakan: Alem adamsın vallaha Fazıl... Hoyratlığını dahiliğine veriyorum.

Say: İşin siyasi boyutunu hesaba katın
Fazıl Say, kendisine gelen tepkilerin ardından bir açıklama daha yaptı. Aynı sözleri 2002’de de söylediğini hatırlatan Say, “O zaman halk bana karşı yüzde 95 muhalifti. Bugün ise yorumlara baktığımda yüzde 60 muhalif, yüzde 40 hak veriyor. Bu bence mühim bir değişim. Lütfen dikkate alınsın. Muhalif cephede ise siyasi boyutu da hesaba katın lütfen. AKP milletvekillerinin “Hangi müziği dinlersiniz?” sorusuna yüzde 98 oranda “Arabesk müzik” diye cevap verdiğini unutmayın. Orhan Gencebay’in “Berhudar Olun” sözü, verilen davetlere arabeskçilerin yoğunlukta katılması bütün bunlar bir bütün” yorumunu yaptı.

Say Facebook sayfasında şunları yazdı:

-“Arabesk yavşaklığı ağır bir deyiş” diye itiraz edenlere şunu derim: Bu söz fazlasıyla yerine oturan bir söz. Umarım kalıcı olur... Dobra mı? Evet dobra! Beni eleştirenler de genelde arabesk müziği dinleyen alt tabakayı küçümsediğimi, bir müzik faşisti olduğumu söylemekte... Bir, alt tabakaya sesleniyorum. Lütfen daha fazla sömürmelerine izin vermeyin.

-Bana “müzik faşisti” diyenlere, Louis Armstrong cevap versin: “İki tür müzik vardır, iyi müzik ve kötü müzik”. Ne zamandan beri “iyi müziği savunmak” “faşistlik” oldu? Yalanla yaşamayın!

-Arabeski savunan ‘Muhalif cephe’ye gelince kültürlü bir laf edecek kimse çıkamıyor. “Çok ayıp filan” gibi sahte ahlakçılığa (moralizme) tutunmaya çalışıyorlar. Müzikten anlayan, iyi ile kötüyü ayırt edebilen kimse konuşamıyor. Kaseti çıkmış arabeskçileri, “vahim ve acınası” bir halde -tabii ki bana karşı - bağırıp çağırırken okuyoruz. Sözlerime cevap arıyorum bulamıyorum. Bu kesimin 20 hatta 30 yıla ihtiyacı var diye düşünüyorum.

-Özellikle bizim camiadan kıskanan sesler bu tür konularda bana muhaliftir. Orkestra sefi Cem Mansur genelde, benimle bir türlü çalamamasına sinirlenip oldum olası muhalif durmuştur. Ben ise onu iyi ve yetenekli bir şef olarak henüz görmediğim için onunla çalmıyorum. Bunu anlasın artık... Birkaç popçu, topçu, birkaç sahte liberal aydın bu tür polemiklerden unvan kazanmayı sever. Dediğim gibi konu benim için analiz konusudur arabesk çünkü müzik filan değildir.

Kemal Okuyan'dan arebesk müzik yorumu
soL Genel Yayın Yönetmeni Kemal Okuyan da bugün Baykuş Bakışı'nda konuya ilişkin bir yazı kaleme aldı. Arebesk müziğin "halk dinliyor" diye kabullenilmesine itiraz eden Okuyan, Say'ın elitist bir tavır içinde olduğunu düşünmediğini de yazdı. İşte Okuyan'ın yazısı:
Arabesk müzik üzerine

(soL - Haber Merkezi)