Ankara NHKM'de 'Yoldaş Nâzım' isimli etkinlik düzenlendi

Yazar Mesut Odman ve Emre Falay'ın konuşmacı oldukları Yoldaş Nâzım başlıklı etkinlik, Ankara NHKM'de dün (25 Ocak Cumartesi) gerçekleştirildi.

soL - Ankara

Ankara Nâzım Hikmet Kültür Merkezi dün 'Yoldaş Nâzım' başlığıyla bir etkinlik gerçekleştirdi.

Nâzım Hikmet üzerine her buluşmanın neden aynı zamanda bir mücadele çağrısı anlamı taşıdığına vurgu yaparak açılan söyleşide Mesut Odman ,sözlerine yoldaş sözcüğünü açarak  başladı. Yoldaş sözcüğünün, aynı yolun yolcusu olmak, biraz daha dar siyasal anlamıyla, aynı siyasal ideolojik mücadelenin peşinde olan insanları tanımlamak ve daha da dar anlamı ile Komünist Parti'nin üyesi olmak anlamında düşünülünce, Yoldaş Nâzım"ın bu üç anlamı da barındırdığına işaret etti.

Yaklaşık yirmi yıl önce Türkiye'de komünistlerin Nâzım'a yoldaş demelerini somutladıkları bir iş olarak yürütülen Nâzım'a vatandaşlık kampanyasını hatırlatan Mesut Odman, kampanya bildirisinden bölümler okuyarak ilk çağrıcılarından bahsetti. Kampanyanın bir hedefinin de Nâzım'a gerçek kimliği ile sahip çıkmak, aşkını kavgasından, kavgasını memleket sevgisinden, memleket sevgisini enternasyonalizm anlayışından ayırmayan, koparmayan bir anlayışa işaret etmek olduğunu belirten Mesut Odman, elli bin imza hedefi ile başlayan kampanyanın beşyüz bin imza ile sonlandığını hatırlattı.

Nâzım'ın bu ülkenin vatandaşlığına ihtiyacı mı var, sorusuna o dönemde ‘bizim ona ihtiyacmız var’ diyerek yanıt verdiklerini belirten Odman, ‘bu ülkede bu düzeni değiştirmek için örgütlendi, yazdı diye kimse en doğal hakkı olan yurttaşlıktan mahrum bırakılamaz. Bunu hatırlatmak için ‘bu memleket bizim, Nâzım bu memleketin diyorduk’. Bu memleket Nâzım ile anılmalı, soyguncularla talancılarla hırsızlarla değil diyorduk.’ dedi.

Nâzım'ın her zaman komünistlerin mücadelesine katkıda bulunduğunu anlatan Mesut Odman, ‘yoldaşlar, aramızdan göçse bile mücadeleye katkıları sürer, çünkü komünistler marifetli insanlardır. Nâzım da böyle marifetli bir şair, bizim şair babamız. Bize her zaman yardımcı oldu, hâlâ da devam ediyor, biz de ona sahip çıkmaya devam ediyoruz. İktidarı aldığımızda daha da fazla sahip çıkacağız. Her tarafı Nâzım Hikmet caddeleri, alanları ile, üniversiteleri ile, işlikleri ile donatacağız’ dedi.

Mesut Odman'dan sonra söz alan Emre Falay, Nâzım Hikmet'in Marksizmle, sosyalizm fikri ile tanışmasının ve bu tanışıklığı örgütlü mücadele ile sürdürmesinin onun aydın kimliğine ve şiirine nasıl yansıdığını örneklerle paylaşmaya çalıştı.

Dinleyicilerin de katkıları ile zenginleşen ve Ekim Devrimi ile açılan büyük devrimci dönemin Nâzım Hikmet'in kendini inşasındaki payın da hatırlatıldığı etkinliğin son bölümünde Mesut Odman, Nâzım Hikmet ile ilgili belli başlı şu saptamaların yapılabileceğini söyledi:

‘- Nâzım Hikmet bağlanma konusunda hiçbir tereddüdü olmayan bir şairdir, bütün sanatsal yaratısını bu bağlanma çerçevesinde, onun bakış açısı ile yapmıştır.
- Bağlanmanın da ötesinde, doğrudan doğruya siyasi mücadelenin içinde bir sanatçıdır. Partili olmuş, partisi ile mücadele etmiş ve şiiri bundan hiçbir şey kaybetmemiştir.
- Açıkça bağlanmış olmakla birlikte aynı zamanda eleştirel de bakabilmiştir.
- Bununla bağlantılı olarak sürekli arayış içinde bir yazardır. Yaratıcılığı da bundan ileri gelir. Neyi arıyor? Devrimi arıyor? Nasıl yaparız, nasıl kurarız, nasıl yaşatırız... Ama bunu yaparken sosyalizmin temellerine hiçbir zaman toz kondurmamıştır.’
 

Etkinlik katılımcıların soru ve katkıları ile sona erdi.