Yeni Şafak gazetesinde de köşe yazarlığı yapan ve AKP’li Bakan Hüseyin Çelik tarafından şahsen aranarak “Gelişen Türkiye” konulu “Ulusal Kısa Film Yarışması” jürisinde yer alması istenen Ali Murat Güven yarışmayı baştan aşağıya eleştirdi. Konuyla ilgili kapsamlı eleştirisini ikinciperde.com adlı internet sitesinde bir süre önce yayınlayan Güven, yarışmanın “kısa filmin ruhuna” uygun olmadığını vurguladı.
“Kısa film, ele aldığı öyküler, bu öyküleri işleme tekniği, pervasızlığı ve özgürlüğüne düşkünlüğüyle ‘ticarî sinema’dan çok farklı, ona kafa tutan bir sinemasal alandır” diyen Güven, AKP tarafından yarışmacılara önerilen ödülü de eleştirdi. AKP’nin birinciye 33 bin dolar ödül vereceğini açıklamasını doğru bulmayan Güven, “Kısa filmciler kesinlikle abartılı ödüllerin sarhoşu yapılmamalıdır” ifadelerini kullandı.
Güven yarışma şartnamesinin de bu konuyu bilen uzman ellerden çıkmadığını belirterek, şartnamenin yarışmacının yasal haklarını değil, “neredeyse her maddesiyle yalnızca organizatör’ün hak ve beklentilerini öncelemektedir” dedi. Güven, “Bir kısa film yarışmasına başvurmak, dünyanın hiç bir yerinde organizatöre, gönderilen o finalist filmleri (bunlar ödül alsın ya da almasınlar) sınırsız bir süre boyunca kendi tanıtım ve propaganda çalışmalarında telif bedeli ödemeksizin kullanma hakkı doğurmaz” diyerek şartnamedeki yarışmacı aleyhine düzenlemeleri eleştirmeyi sürdürdü.
Jüri neyin kararını verecek?
Ali Murat Güven’in eleştirileri şartnamenin yarışmacı aleyhine düzenlenmiş maddeleriyle de sınırlı kalmıyor.
“Ak Parti Genel Merkez Tanıtım ve Medya Başkanlığı, jüri üyelerinin sıralamalarını değerlendirerek toplam 6 ödülden oluşan (birinci olan kısa film, ikinci olan kısa film, üçüncü olan kısa film, mansiyon alan birinci kısa film, mansiyon alan ikinci kısa film, mansiyon alan üçüncü kısa film) Kısa Film Yarışması’nı kazanan filmleri belirleyecektir” biçimindeki şartname maddesini eleştiren Güven, jürinin karar verme yetkisinin belirsiz bırakıldığını dile getirdi.
Güven, “Bu bilgilerden hareketle, birinci, ikinci, üçüncü ve mansiyonları jüri mi belirleyecektir? Yoksa, jüriden gelen genel bir değerlendirme sonucunda, nihai kararı partinin Merkez Tanıtım ve Medya Başkanlığı mı verecektir?” diye sordu.
Kısa film yarışmaları için oluşturulan jürilerde profesyonel oyuncuların değil, kısa filmin tekniğini bilen kişilerin yer alması gerektiğine dikkat çeken Güven, AKP’nin ünlü isimlere yer vermesinin propaganda etkisi olmakla birlikte yarışmanın özüne hiçbir faydası olmadığını öne sürdü.
“Amaç propaganda filmleriyse kısa film karıştırılmamalıydı”
AKP’nin bu yarışmayla propaganda filmi ile kısa filmi birbirine karıştırdığına dikkat çeken Ali Murat Güven şu ifadeleri kullandı:
“Eğer ki Ak Parti’nin böyle bir yarışmadan temel beklentisi ‘kaliteli propaganda filmleri’ temin etmek ise bu hedef şimdikinden çok daha açık dile getirilmeli ve işin içine de daha amatör, masum, naif bir sinemasal kategori olan ‘kısa film’ hiç karıştırılmamalıydı. Çünkü ‘görsel-işitsel-teknik-dramatik açıdan çok kaliteli parti propaganda filmleri’ çekilmesini teşvik edecek bir yarışma ile bir ‘kısa film yarışması’, gerek başvuru şartnamesi, gerekse ödülleri ve davet ettiği sinemacıların kimliği açısından bütünüyle bambaşka iki organizasyon demektir.”
Jüride kimler yer alıyor?
AKP’nin düzenlediği “Gelişen Türkiye” konulu “Ulusal Kısa Film Yarışması” jürisinde yer alan isimler ise şöyle: Hüseyin Çelik, Fatma Şahin, Fatih Şahin, Osman Sınav, Hülya Avşar, Ali Sürmeli Mahmut Nedim Hazar, Alin Taşçıyan, Ali Murat Güven, Coşkun Aral, Prof. Dr. Naci Bostancı.
(soL-Haber Merkezi)