Abdullah Baştürk İşçi Edebiyatı Ödülleri verildi

DİSK’e bağlı Genel-İş'in bu yıl 7. kez verdiği Abdullah Baştürk İşçi Edebiyatı Ödülleri, Ankara'da sahiplerini buldu. Ödül alan sanatçılar ile bu akşam saat 19.00'da Ankara NHKM’de bir söyleşi gerçekleştirilecek.

Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Genel-İş) ve DİSK’in eski genel başkanlarından Abdullah Baştürk, (1929-1991) anısına edebiyat ödüllerinin de verildiği iki günlük programla Ankara’da anılıyor. Dün Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılan etkinlikler kapsamında öncelikle “Taşeron Firmalar ve İşçiler” başlıklı bir panel gerçekleştirildi. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin de oturum başkanı olarak yer aldığı panelde Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Erol Ekici, Dev Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve 2008 Abdullah Baştürk İşçi Edebiyatı Ödülü sahibi Hasan Kıyafet birer konuşma yaptılar.

Yıldız İbrahimova’nın sunduğu müzik dinletisinin ardından Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık söz aldı. Daha sonra DİSK eğitimcilerinden Faruk Pekin “Abdullah Baştürk’ü Anarken”, Spor-İş Sendikası kurucusu Metin Kurt “Spor Emekçilerinin Örgütlenmesi” ve Edebiyatçılar Derneği Genel Başkanı Gökhan Cengizhan da “İşçi Edebiyatı Ödülleri” konulu birer konuşma yaptılar.

Konuşmaların ardından, ödül törenine geçildi. Bu yıl Remzi İnanç, Özgen Seçkin, Vecihi Timuroğlu, Necati Tosuner, Tuncer Uçarol’dan oluşan seçici kurul tarafından Abdullah Baştürk İşçi Edebiyatı Ödülleri’ne layık görülen sanatçılara ödülleri verildi. Arif Berberoğlu “Zincir İzleri” adlı şiir kitabıyla Vecdi Çıracıoğlu “Gladyatör-Metin Kurt” adlı yaşam öyküsü kitabıyla ve Celal İlhan “Grevden Dönenin” adlı anı kitabıyla ödül aldılar. Vecihi Timuroğlu ve Muzaffer İlhan Erdost da birer konuşma yaptı.

Ödül alan sanatçılar Arif Berberoğlu, Vecdi Çıracıoğlu ve Celal İlhan ile, bugün (5 Ocak Salı) saat 19.00’da Ankara Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde bir söyleşi yapılacak.

Ekici: Hükümetin işçilere yaklaşımı 12 Eylül'ü andırıyor
Törende konuşma yapan Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Erol Ekici, 5 yıl boyunca öykü yarışması şeklinde düzenledikleri etkinliği son iki yıldır bir daha kapsamlı bir edebiyat etkinliğine dönüştürdüklerini söyleyerek, Abdullah Baştürk gibi sendikacılıkta yön belirlemiş bir işçi sınıfı önderini kalıcılaşmış bir edebiyat etkinliği ile anmaktan gurur duyduklarını söyledi. Ekici, etkinliğin kalıcılaşmasında emeği geçen Baştürk Ailesi ve Edebiyatçılar Derneği’ne teşekkür etti.

Konuşmasını “Abdullah Baştürk gibi bir işçi sınıfı önderini anarken işçi sınıfının sorunlarına değinmek kaçınılmaz oluyor” diye sürdüren Ekici, Türkiye’de yaklaşık 6 milyon kişinin işsiz olduğunu, emekçilerin geliştiği söylenen ekonomiden pay alamadıklarını söyledi. Ekici, “Emekçiler ‘Kriz teğet geçti söylemleriyle 2 yıldır emekçiler uyutulmaya çalışılırken işçi sınıfının durumu gittikçe kötüleşiyor. Demek ki ekonomi sadece sermaye sınıfı için gelişiyor. İşte sermaye sınıfının kendi çıkarları doğrultusunda halkı uyutma, emekçileri oyalama ve çıplak gerçekleri saklama üzerine kurulu ideolojisinin gerçek yüzü budur” dedi.

Ekici, Hükümetin işçi sınıfına düşmanca yaklaşımına da değindi. “Karşımızda toplumun hak arama mücadelesi vermesinden son derece rahatsız olan bir hükümet vardır. 25 Kasım’daki bir günlük grev öncesinde ve sonrasında Hükümet temsilcileri ancak baskıcı rejimlerde görülebilecek türden tavırlar sergiledi. Örneğin 46 demiryolu çalışanına işten el çektirildi. Şimdilerde Hükümet aynı tavrı TEKEL işçilerine karşı da sergiliyor, onların iş ve ekmek mücadelesini ‘ideolojik’ diyerek karalamaya çalışıyor. Bu düşünce yapısı bana 12 Eylül darbesini yapanların kafasını hatırlatıyor” dedi.

"Tek tek sendikalar bu mücadelenin altından kalkamaz"
Sıranın şeker fabriklarına ve şeker işçilerine geldiğini, Hükümetin ayrıca kıdem tazminatını kaldırmaya ve kiralık işçilik sistemini getirmeye hazırlandığını belirten Ekici, bunlara karşı verilecek mücadelede sendikalara çok önemli bir görev düştüğünü söyledi.

Ekici, “Türkiye işçi sınıfını örgütlemek bizim temel sorumluluğumuzdur. Bunun için tüm sendikaları ve emek örgütlerini bir araya gelmeye, işçi sınıfının ortak çıkarları doğrultusunda birlikte mücadele vermeye ve dayanışmaya çağırıyoruz. Tek tek sendikaların bu mücadelenin altından kalkması mümkün değildir. Türkiye işçi sınıfı açısından bu mücadele yaşamsal önemdedir bu mücadeleyi kazanamazsak emekçilerin geleceği kadar ülkemizin geleceği de karanlıktır” dedi.

Ekici, Abdullah Baştürk’ün yanı sıra sendikalarını yöneticilerinden İsmail Hakkı Önal, Mahmut Seren, Kemal Türkler ve Kemal Nebioğlu’nu anarak konuşmasını tamamladı.
(soL - Ankara)